Değerli okurlarım, önceki sayılarımızda karizma ve karizmatik olma kavramlarından söz ettik ayrıntıya girdiğimi söyleyemem. Şimdi bu ifadeyi birazcık açalım diyorum. İsim veremeyeceğim, çünkü herkesin kafasında karizmatik birileri vardır. Bana sorsalar hemen aklıma ve görmemiş olmama rağmen Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gelir.
Kadınların da karizmatik olanları vardır. Fakat bu kavram erkeklerle özdeşleştirildiğinden kadın ismi fazlaca geçmiyor. Bir kardeşimiz çok alınmış ve bazı isimler vererek “Kadınların da karizmatiği var” ve ilaveten “Kadın karizmatik olmazsa bile, bütün kadınlar güzeldir…” buyurmuş.
Bu çok doğru bir yaklaşım! Kadınların hepsi güzeldir. İçeri giren bir bayana herkes bakar ve kılları bile kıpırdamaz. Nereleri kıpırdar dersiniz? Bence beyinler yer değiştirir. Bu da doğru bir ifade…
Karizmatik kişiler her yerde kendilerini belli ederler ve bulundukları ortamda tüm gözler üzerindedir. Genelde pozitif enerji yayarlar ama öfkeli olduklarında da herkes ayağa kaldırırlar. Genel Kurmay Başkanını, Milli Savunma Bakanı yaparsanız “Dinleyin, dinleyin” diye yandaşlarını azarlar. Sanırım bu örnek cuk diye oturdu.
Karizmanın anadan doğmamı, sonradan olmamı olduğu hakkında çok şeyler söylenebilir ama bana kalırsa ikisi de birbirine kankadır. Doğal olarak karizma, kişinin doğumundan itibaren ona bahşedilmiş ve yeteneklerinin bir sonucu olsa bile, koşulların ve çevrenin belirleyici olduğu da unutulmamalıdır.
Neler yapılırsa karizma çizilir yada yok olur? Beklentileri karşılamamak, Dürüst davranmak, Toplumun kabul edemeyeceği yüz kızartıcı hareketlerden dolayı mahkûm olmak. Yalanlarla bunu kamufle etse bile uyuyanlar günün birinde uyanır, sorgusuz sualsiz alaşağı edilir.
Karizmatik olanların ortak özellikleri de vardır… *Kişisel risk üslenebilme yürekliliği, *Yalana itibar etmeden kendini ifade etme cesareti, *Model olma, geleneksel yol, yöntemlerin dışına çıkma… *Dominant olma ihtiyacı, *Güven duyulan bir kişiliğe sahip olma, *İnançları doğrultusunda başkalarını ikna etme yeteneği… *Toplumla, onlara yönelik beklentilerini ileterek, iletişim kurmak, *Topluma vizyonunu belirleme ve açıklama yeteneği,
Futbol takımlarında da karizmatik olmak için kaptan olmak gerekmiyor. Çok kaptanlar o karizmatik oyuncunun gözünün içine bakıyor. Bir futbolcu gerçekten karizmatikse takımı kendi kurar ve de maçı da kazanır. Örnekleri mevcut.
Günümüzde bu karizma olayı da ayağa düştü. TBMM Başkanı iken bir Belediye Başkanlığına itibar edersen, bir başkası da, şuranın kılını yerim diyenlere itibar ederse, nohut, kömür dağıtmayı adet haline getirirsen, ayakkabı kutularından söz etmiyorum, yasak.
Böyle insanların karizması belli bir zaman dilimine bağlıdır. Bazı şeylerin (ihalelerin) kokusu çıkıyor ve de bu millet de uyanmaya başladı. Sonuç ne olur bilemeyiz. Bu milleti kandıranların hepsi hayal kırıklığına uğramışlardır. Bu da böyle biline. Yani Yemezler!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
