Değerli okurlarım, yazmak dünyanın en güzel olayıdır. Bir ölçüde yaşamla ve kâinatla sevişmek gibidir. Bir futbolcunun en önemli golden sonraki sevinerek kontrolsüz hareketlerde bulunması var ya işte yazmak da bana göre o sevincin belki de onlarca fazlasıdır.
Hazırlık maçlarında ya da üç dört sıfır galipken, beşinci altıncı gollere neden fazla sevinilmiyor dersiniz? Çünkü o dakikalarda atılan gollerin önemi söz konusu, başka türlü düşünülemez. Her hangi bir konuya odaklanıp, kalem oynatmaya başlayan yazar, heyecanın ve mutluluğun zirvesindedir ve inan bazen de nerede olduğunu unutur.
Uzun yıllar öncesine dayanan bu yazma tutkumu yüreğimdeki sevgisinden, kalemimin dinginliğinden eksilme olmadığı gibi, üstüne koyarak katlanarak devam etti. Sizleri zaman-zaman yarım asır gerilere götürebiliyorsam, yaşadığım sportif olayları anlatırken o anı yeniden yaşıyorum. Beğendiğinizi de söylemlerinizden biliyor ve takdir ediyorum.
Bizim kuşak, birçok önemli olayların son tanığıdır. Bizden sonra o önemli kişileri, efsane futbolcuları görüp konuşanlar kalmamış olacak. Bu nedenle de sizler, yazılarımıza gereken değeri veriyor, ilginizi esirgemiyorsunuz. Teşekkürler!
Yeni-yeni sözcükler türemeye başladı, nereden buluyorlar bilemiyorum. Örneğin, “İNOVASYON!” Bu sözcük teknolojiden ziyade, aslında bir düşünce biçimi, yaşam şekli olarak belleğimizde yerleşiyor, değer kazanıyor. Uymamız gerekiyor diye düşünenlerdendir. Şayet, bu bir yenilikse, biz de bu yeniliğe şapka çıkarmadan ayak uydurarak bundan sonraki makalelerimi inovasyonsuz sizlere sunmayacağımı kesin olarak belirtmek isterim.
Kendilerini çirkin bulanlar mutlu değillerse, yeteneği olduğu halde yazmayanlar ve bundan imtina edenlerde mutlu değillerdir. Kırıcı olmadan, kırıcı olsa bile isim vermeden yazmak benim için en büyük zevktir. Yalancı dünyada bu zevki tattıktan sonra uzaklaşmak mümkün değildir. Nokta!
Moral-Motivasyondan sonra kebapçıları anlatacağım, unutmadım. Moral; Olumsuz şartlara, sıkıntılara, güçlüklere karşı koymayı sağlayan dirençsel duygudur. Bazen bireysel de diyorlar. Motivasyon; yüksek moral ile insanları harekete geçiren, hareketleri devamlı hale getiren ve de yönlendiren duygulardır. Gelişmelere bakış açısını değiştirmekle, yandaş olmamakla stressiz, gerilimsiz yaşamak doğal olarak mümkündür. Kişinin gelişmeleri ve olayları değiştiremeyeceğini öncelikle beyninde bitirmesi gerekmektedir. Yani bardağın dolu yanını görmelidir.
Yarınki sayımızda, yedi sülalene yetecek kadar paran var, üstelik sana imparator da diyorlar, üstüne üstlük ülkemin futbol direktörüsün… Senin kebapçılarla ne işin olabilir ki? Senin evlatlarını bilmeyenler çoğunlukta. Bildiklerimi yazacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
