Değerli okurlarım, sağlıksız yaşam, ömür boyu ücretsiz olarak yapılan hamallıktır. Bununla beraber insanlar yaşamayı seviyorlar ve sağlıklı kalabilmek için de ellerinden geleni yapıyorlar. Elinde baston ve her yanına kar yağmış bazılarının ilginç ifadeleri vardır ve söylemeden geçemem. O muhteremlere kızmak da içimden gelmiyor nedense…
Ne diyorlar? “İstediğin kadar yürü, bunun sonu nereye varacak?” Yani, sonunda ölüm kaçınılmaz demeye getiriyorlar. Aslına bakarsanız ölümün kaçınılmaz olduğu bir gerçek, bunu kimse inkâr edemez. Aynen böyle düşünen bir muhtereme, herkesin duyacağı şekilde şu yanıtı vermiştim;
“…Şu anda bastonuna dayanarak rahat ettiğini sanıyorsun. Biraz sonra çocukların gelecek ve koluna girerek seni eve götürecekler. Zamanında sporu içine sindirseydin ve heyecan duyarak yapsaydın elinde baston olmayacaktı ve çocukların da gelip koluna girerek götürmeyeceklerdi…”
Bütün sorularıma “Evet”le yanıtladı ve “Artık benim için çok geç” diyerek bizi duygulandırdı. Bir süre sonrada rahmetli olduğunu duyduk.
Spor yapmak sadece kilo verme anlamında düşünülmemelidir. Vücudumuzun ve beynimizin dingin olması daha da önemlidir. Yine de, kilolardan aheste-aheste kurtulmak, sağlıklı olabilmek, idealimizdeki vücuda sahip olabilmek, özellikle kilo verme konusunda samimi olmalıyız, tembelliği ön plana çıkarmayıp hemen başlamalıyız, yaptığımız spordan hem haz, hem de heyecan duymalıyız, “Görenler ne der” krizine girmemeliyiz.
Yaş kemale ermeye başladığında gizli rahatsızlıklar fırsat kolluyorlardır. Bu rahatsızlıklar en güçsüz zamanımızda ortaya çıkıp bizi teslim alacaklardır. Bunları aklımızdan çıkarmayacağız. Bu türden makalelerimi sık-sık gündeminize getireceğim. Şimdiye kadar usanmadım ve usanmayacağım da…
Şu önerilerimi dikkate alınız: Günde en azından iki litre su içmeyi itiyat haline getiriniz, Tuz oranını ve unlu ürünleri azaltın, Salatayı sofranızdan eksik etmeyin, Davette bile olsanız haddinizi bilin, Ölümlü dünyada ne yersek o kar saçmalığına itibar etmeyin. Salatadan söz ettim ya, soğan bile taneyle satılır hale geldi. Kasabın, manavın sadece önünden geçiyorsunuz biliyorum. En zor koşullarda bile oraya kadar yürüyün.
Sonuç olarak, spordan vazgeçmeyin, gücünüz kadar onunla dost olun. Göreceksiniz! Neyi göreceksiniz? Genç ve dinç kalmayı…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
