Geçen hafta çok büyük bir tehlikeden köşeden döndük. Özgüven beslediğimiz silahlı kuvvetlerimizin bazı kişilerince organize edilen darbe girişimi çok şükür başarılı olmadı, olamadı. Türkiye dışında örgütlenen ”Feto” lakaplı bir kişinin ordu ve yargı kurumlarını ele geçirmesiyle başlayan bu isyan, aslında Türkiye Cumhuriyetini yok etme ortadan kaldırma girişimiydi.
Hedef Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi gözükse de Türk halkını gözlerini kırpmadan öldüren canilerin bir araya geldiği eşkıya gurubuydu… Askerler için emir kulu, üst ne dediyse erler ve alt rütbeliler onu yaptı deniliyor. Güldürmeyin insanı, asker bu işi bilmeden kendi vatanında kendi vatandaşına kurşun sıkar mı?
Olaylar bitti gibi gözüküyor, aslında bitmedi. En ufak bir fırsatı yakalayan bu eşkıya bozuntuları yine yapacağını yapar. O yüzden kişilerin yaşları ne olursa olsun ”Vatan” için canlı olmalı. Bunun en son örneğini son darbe girişiminde hep beraber yaşadık. Yaşıyoruz… Cumhurbaşkanının ani çağrısıyla ayağa kalkan Türk milleti, hem darbecilere, ayrıca da terör örgütlerine unutamayacakları ders verdiler.
Toplantılara ay yıldızlı bayrağı kapan yaşlısı, genci daha doğrusu birinci istiklal savaşında ayağa kalkan Türk milletinin torunları geldi… Bu sefer kazma, kürek, sapanla değil. Türk bayrağını kendisine siper ederek meydanlara indi. Onlar, canları pahasına meydanlardan ayrılmadı. Halen de ayrılmıyorlar.
İşte sabır’ın taştığı birikimin ortaya çıktığı anı hep beraber görüyoruz. Dünya nefesini tuttu, Türk insanın ayağa kalkışını heyecanla ve ders alarak seyretmeye başladı. Ben her zaman makalelerimde üstüne basarak bahsettiğim konuların başında şunu yazar söylerim: ”Asla Türk milletinin sabrını test etmeye kalkışmayın.”
Milyonların birikimini ateşleyecek bir milli olayın başlangıcı keşke Türk askerini alet ederek olmasaydı. Ama ne yazık talihsiz tecelli öyle oldu. Kimin ne olduğunu bu millet daha iyi anladı. Bir Türk askeri, nasıl ve ne şekilde kendi vatandaşına ateşli silahlarla saldırır ve onları öldürür. Bu konu bence çok anlamlı olduğu kadar anlaşılamayacak kadar da derin bir konu. Fakat gün geçtikçe neyin ne olduğunu anlıyor anladıkça da şaşırıyoruz.
Akıl alacak gibi değil. Halkın oyu ile seçilmiş ve parlamentoya gelmiş insanların bir araya geldiği TBMM binası bombalanıyor. Bombaladıkça millet ayağa kalktı. Milletin meclisine atılan her bomba vatandaşın başına atılan bombaydı. İşte o yüzden millet ayağa kalktı ve bu gidişe artık dur dedi.
Türk milleti ne çektiyse şimdiye kadar askeri darbelerden çekti. Geçmişte milleti sağ ve sol guruplara ayrıştırdılar. Sebep ayrılıkçı dendi milletin başını yediler. Sonradan öğrendiğimiz kadarıyla bu senaryolar daha evvel hazırlanmış ve darbe için zemin hazırlanmış.
Bugün asker her yönüyle rahat ve keyifli bir hayat sürüyor. Üst düzey komutanların yaşantıları imrenilecek kadar güzel ve şen. Bir askerin yetişmesi çok zor ve bir o kadar da meşakkatli. Elleri kelepçelenmiş ordu mensuplarını haber programlarında karşımda görünce inanın kanıma dokunuyor. Ne olursa olsun bu böyle olmamalıydı. Onlar namusumuzun ve vatanımızın sarsılmaz bekçileriydi. Nasıl böyle bir şeye kalkıştılar ve şu an inanın hala bir anlam veremiyorum.
Teröristlere karşı amansız mücadele veren Türk ordumuzun bazı şuursuz ve satılmış kişileri tarafından organize edilen bu darbe girişimini nefretle kınıyorum. Sağlık olsun! Bu vatan kolayına kazanılmadı ki kolayına teslim edilsin. Bu vatan üzerinde anlamsız oyun oynayanlar ne olduğunu gördü ve ne olacaklarının hesapları yapıldı. Şimdi yüce adalet karşısında olduğu gibi Allah katında da bu yaptıklarının hesabını verecekler.
Türkiye ayağa kalktı… Hangi partiden, hangi mezhepten, hangi dinden ve ırktan olursa olsun bu ülkede nefes alıp yaşayan insanlar bir araya geldi. Türk bayrağını eline aldı ve meydanlara indi. Lidere ve vatanına daha sıkı şekilde sarıldı. Bu birliktelik, milli bir birliktelik! Bu birliktelik ancak ve ancak ulusal tehlikeye girdiğimiz de çok nadir şekilde oluşur.
Allah bu milli birlikteliğimizi hiç bozmasın. İnşallah en yakın zamanda bu karışıklıklar biter ve toplumsal rahat bir nefes alırız. Sosyal medyalarda her önüne gelen gurup oluşturuyor ve bu guruplarda milli bütünlüğümüzü bozucu söz ve kelamlarla toplumuzu rencide edici sözler söyleniliyor. Lütfen birliğimizi bozucu böyle şeylerden uzaklaşalım. Bu ülke hepimizin yeter ki bu ülkede sevgi ile yaşamasını bilelim!!..
