Perinçek; “Artık Amerika’nın Egemen Olduğu Bir Dünya Yok”

0
136

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Samandağ’da Konuştu…

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Samandağ Kültür Merkezindeki konferansa konuşmacı olarak katıldı. Perinçek, konferans sonrası, kitaplarını da imzaladı. Konferansa ayrıca, Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yuva, CHP eski milletvekili Refik Eryılmaz, Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, Vatan Partisi İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım, muhtarlar ve çok sayıda partili katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Yunus Özgür Yıldırım, katılımcılara teşekkür etti.

Daha sonra konuşmasına başlayan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Suriye’de devam eden savaşa değinerek; “Samandağ’ın ve Hatay’ımızın gönül insanları, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Buralara gelip, güllerin kokusunu alınca ben de sizler gibi coşuyorum. Buradan kahraman gardaşlarımıza, o kahraman komşularımıza, Başta Sayın, Beşar Esad olmak üzere, Amerikan emperyalizmine, İsrail siyonizmine aslanlar gibi direnen, Suriye devleti, Suriye ordusu, en önemlisi Suriye milletine elimizi uzatıyoruz. Onların elini tutuyoruz, onların eline sarılıp, onları kucaklıyoruz.

Suriye ordusu, emperyalizme ve teröre karşı aslanlar gibi savaşıyor. Onlarla, omuz, omuza, gönül, gönüle savaşıyoruz. Bugün Türkiye-Suriye beraberliği ve kardeşliği, savaş cephelerinde kurulmuştur. Biz artık Suriye ile silah arkadaşı olduk. Bölgemizdeki, Amerika ve İsrail siyonizmine karşı savaşan ülkeleriz. Emperyalizme karşı, İran, Irak, Suriye, Türkiye ve bize dayanışma gösteren Rusya ile birlikte direniyoruz. Bu savaştan Batı Asya büyük zaferlerle çıkacaktır. Bu savaş bütün insanlığın ve mazlumların savaşıdır. Şu anda ön cephedeyiz ve yeni bir dünya kuruyoruz. O Atlantik’in o Amerika’nın efendi olduğu dünyayı ben yönetirim, diyen dünya artık arkada kalmıştır. Biz bu yeni dünyanın kurucuları arasındayız. Türk Milleti, Arap Milleti, Suriye ve Irak Milleti, Rusya’sı, Çin’i ve Hindistan’ı bu yeni dünyanın kuruluşunda en öndeyiz… Dünün yoksulları bu günün kurucuları olduk. Bize yoksul, bize mazlum diyorlardı, o yoksul ve mazlumlar emperyalizme baş kaldırdı. Amerikan emperyalizmin insan saldırısı fiyasko ile sonuçlandı.

Amerika son saldırısı ile adeta izin istedi, nerelere nasıl saldıracağını sorarak, prestejimi kurtarayım dedi. Yalvarır gibi saldırıyor ve arkasından bir daha saldırmayacağım der gibi garantiler veriyor. Bu saldırı, saldırıdan çok, bir aczin, bir zavallılığın bir yenilginin ifadesidir. Amerika’yı başta Suriye ve Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri ile yendik. Artık Amerika’nın egemen olduğu bir dünya yok. Bu yenilgiyi bizimle paylaşamayan ve hala Amerikan füzelerinin üzerinde oturanlar var. Ben Türkiye hükümeti diyemeyeceğim, biz buna Tayipistan hükümeti diyoruz, yaptıkları açıklamalardan utanç duyuyoruz. Tayyip Erdoğan Amerika’nın saldırısından memnun olduğunu açıklıyor. Başbakan Binali Yıldırımlar, onlardan utanıyoruz. Bu mu Müslümanlık, bu mu insanlık? Müslümanlığın, hangi ayetinde, hangi hadisinde böyle bir şey vardır? Müslümanlara saldıranları alkışlamak, emperyalizmi desteklemek hangi kitapta vardır?” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Rusya’nın Bizimle Aynı Cephede Olması Büyük Bir Kazançtır

Daha sonra söz alan Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yuva ise, Suriye Savaşını küçük çaplı bir dünya savaşı olarak yorumlarken; “Elbette Suriye’nin sorunları vardır. Mesele Suriye’nin sorunlarını gündeme getirerek, suyu bulandırmak değildir. Bu gün Suriye üçlü çetenin bu üçlü emperyalist devletin saldırısı altında değildir. Yedi düvelin de saldırısına maruz kalmadı. Yeni bir tanım kazandıralım, 77 devletin saldırısına maruz kaldı. Bakın 100. Lejyoner, katil, psikopat, hapishane kaçkınları, dünyanın ülkelerinden devşirilerek, Suriye’ye getirildiler. Bu küçük çaplı bir dünya savaşıdır. Suriye bu imtihandan başarı ile çıkıyor. Direnerek, mücadele ederek ve zaferle çıkıyor. Aynı zamanda Türkiye’deki milli kuvvetlerin desteğini, bölge ülkelerin desteğini alarak, bu savaşı zaferle nihayete erdirecektir.

Benim gönlüm şunu isterdi, Aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün Yugoslavya, Hindistan, Çin’in inşa ettiği o bağlantısızlar doku vardı ya, biz o döneme ait yeni bir dünya cephesi, yeni bir dünya bloku yaratabilirdi. Biz bu fırsatı 1999-2010 yılları arasında yakalamıştık. Biz bu sebepten ötürü 2002’de Türkiye-Suriye dostluk komitesini kurduk. Şunun bilincindeydik, Anadolu ve Suriye birlikte olduğunda, müthiş bir cazibe ve enerji merkezi yaratır. Bölge ülkelerini içine alır daha da büyür. Rusya’nın bizimle aynı cephede olması büyük bir kazançtır. Ama benim gönlüm bunlardan da bağımsız, Türkiye-Suriye merkezli cazibe merkezinin yaratılmasıdır. Diğer ülkeleri de içine alarak, yeni bir askeri, siyasi ve ekonomik güç alternatifini yaratmaktı” şeklinde konuştu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here