(Mutluyuz Boşanıyoruz!) Eleştiriyorum O Halde Yokum!

0
138

Yolunda giden beraberliğini sabote edip ilişkisini boşanma eşiğine sürüklemek isteyen çiftlere yardımcı olmak adına ‘Mutluyuz Boşanıyoruz’ yazı dizisiyle geçen hafta karşınıza çıkmıştım. Dizinin ilk bölümünde ilişkiyi sıradanlaştırmanın boşanma üzerindeki etkisini detaylı olarak işlemiştim. Bu hafta daha etkili bir yöntem olan eleştiriyi ele alacağım. Hazırsanız ikinci aşamaya geçebiliriz.

Partnerinizi Sürekli Eleştirin

Dönemin ünlü ressamı yıllardır yanında eğitim gören öğrencisini mezun etmeden önce yaptığı en iyi resmini şehrin en kalabalık meydanında sergilemesini istemiş.

Resmin yanına kırmızı bir kalem ve resmin beğenmedikleri yerlerine çarpı koymalarını rica eden bir not bırakmasını istemiş. Öğrenci, ustasının tüm isteklerini harfiyen uygulamış. Birkaç gün sonra resmi olduğu yerden almaya gittiğinde tablosunun çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntü ve hayal kırıklığı içinde ustasına dönmüş. Ustalık eseri olduğunu düşündüğü tablosuna bu kadar eleştiri gelmesi özgüvenini darmadağın etmişti. Uzun bir süre eline fırça almak istememişti.

Sonunda ustası olaya müdahale edip, şu ana kadar yapmış olduğu en kötü resmini aynı meydanda sergilemesini ister. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça bırakmasını istemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir not bırakmasını istemiş. Öğrenci istenileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resme hiç dokunulmamış. Büyük bir mutluluk aynı zamanda şaşkınlıkla dönmüş. En iyi resminin bu kadar yoğun eleştirilirken en kötü resminin hiç eleştiri almamasına anlam verememişti. Ustası bu çelişik durumu şöyle özetlemiş;

“…İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Bunun sonucunda neredeyse resme küsüyordun.

İkincisinde, onlardan müspet, yapıcı, olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi…”

Kıssadan hisse, eleştiri, bireyin potansiyelini ve motivasyonunu çökerten bir virüstür. ‘Ben eleştirilmekten rahatsız olmam’ sözü, ‘ben hayatımda yalan söylemem’ sözünden sonraki en popüler yalandır. Her insan belli bir dozdan sonra eleştirilmekten rahatsız olur. Bu kişi hayatınızdaki kişi ise sonuç daha yıkıcı olabilir. Çünkü evliliklerde eleştiri sevginin en büyük düşmanıdır. Dolayısıyla sadece hatalara odaklanarak partnerinizi sürekli eleştirirseniz var olan o sevgiyi kısa sürede yok edebileceğinizi garanti edebilirim.

Bu nasıl mı yapacaksınız. Misal etrafta eşyalarını bıraktığını görünce, ‘bu şekilde dağınık olman beni çok rahatsız ediyor bu konuda daha duyarlı olursan beni daha mutlu edebilirsin’ gibi yapıcı diyaloglar kurmaktan kaçının. Çünkü siz bu kadar ince ve naif olmamalısınız. ‘Hayatımda gördüğüm en dağınık insansın. Seninle binlerce kez konuştum yine anlamıyor yine anlamıyorsun’ şeklinde partnerinizin karakterine ve benliğine saldırıda bulunmalısınız.

Sizin için saatlerce uğraşıp yemek hazırlamıştır. Siz masanın bütününü göz ardı edip sadece salata tuzunun eksik ya da fazla olmasını abartıp emeğini göz ardı etmelisiniz. Unuttuğu herhangi bir şey için ‘sen zaten ne zaman beni ciddiye aldın ki, ne zaman bir şey istesem unutursun zaten’ şeklinde eleştirinizi genellemelisiniz. Kendi için yaptığı bir harcamadan sonra beğenip ne kadar yakıştığını dile getirmek yerine onu sorumsuzluk ve umursamazlıkla suçlamalısınız. Yaptığı ufak bir sorumsuzluk neticesinde olumlu tüm özelliklerini görmezden gelip onu kötü ve sorumsuz bir eş olduğunu söyleyerek ahlaki olarak zayıflatmalısınız. Bu kasıtlı yapılan ve kaşı tarafın sizden irrite olmasını sağlayacak eleştirileri yaparken bir kaç şeyi gözden kaçırmamalısınız.

Öncelikle yapıcı eleştiriden uzak durmalısınız. Eleştiriyi karşı tarafın eksik yönlerini onarmak yerine detaylara takılıp olumlu yönlerini de törpüleme amacı gütmelisiniz. Sonra eleştiri yaparken ‘sen hep böyleydin zaten’ şeklinde genellemeler yapmalısınız. ‘Sen biraz anlayışlı, duyarlı olsan hiç tartışmayız, beni birazcık dinlesen bu halde olmazdık, zaten hep senin yüzünden tartışıyoruz…’ şeklinde bir dil kullanarak kendinizi aklayıp onu acımasızca suçlamalısınız.

Verdiğim bir kaç eleştiri örneği ile size yardımcı olmaya çalıştım. Eleştirinin dozunu ve yöntemini sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

Partnerinizin sevgisini tüketip sizden uzaklaşmasını sağlayacak olan, acımasızca eleştirin taktiğimle bu hafta sizlerle oldum. Haftaya yine en etkili yöntemlerle sizlerle olacağım..

Aile ve İlişki Terapisti
Psk. Mehmet CAN

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here