Kadın Hakları Günümüz Kutlu Olsun

0
51

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bugün 5 Aralık Dünya Kadınlar Günü. Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazandığı gün! Dünyada daha adı anılmazken Atatürk 5 Aralık 1934’te Türk kadınına dünyaya örnek olacak bir kararla kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme özgürlüğü için çalışmaya başladı. Ve o günden bu güne biz kadınlar en demokratik haklarımızdan birini kullanıyoruz. Çük şükür.  Ve kullanmaya devam ederiz dilerim sonsuza dek. Ancak kuşkularımız çok bu konuda çünkü biz kadınlar ne yazık ki haklarımızın ayrımında değiliz. Bütün dünya kadınlarından önce elde ettiğimiz seçme ve seçilme hakkına ve bu hakkı elde etmemiz için çalışan büyük öndere gerçekten yeterince sahip çıkabilseydik. Bugün çok daha iyi bir durumda olabilirdik. Dünyada hangi lider kadına bizim Lider gibi önem vermiştir, hakları ve insanı değerlerin ayrımında olması için çalışmıştır? Bugün eğer sokak ortasında öldürülüyorsa kadınlar, tecavüze uğruyor ve aşağılanıyor, kuma oluyor, erkeğin yanında değil arkasında yürüyorsa tamamen bunun suçlusu biz kadınlarız.

Bizler anneyiz, bizler kardeşiz, bizler eşiz. Biz bir ailenin temel taşıyız ve aileler toplumun temel taşıdır. Bizler demokrat kültürlü kendi haklarının ayrımında fertler yetiştirerek toplumları oluşturmuşuz. Bu fertler sayesinde kültürlü olur, cehalettin karabasanında yok olmayız. Ne kimsenin arkasından gider ne de kimsenin önüne geçeriz. Kimseye kuma olmaz. Bize haklarımızı verenlere küfretmez onlara saygıda kusur etmeyiz, sevmek demiyorum saygı diyorum.

Ve sevgili okuyucularım haklar verilmez alınır, herkes bunu bilir. Oturduğumuz yerde kimse bir şey vermez kalkıp almalıyız. Ve aldığımız şeylerin değerini bilmeliyiz kalkabilmek çok önemli bir eylem. Kalkabilmek ve almak bu nasıl bir özgürlük biliyor musunuz? Bu minnacık gibi görünebilir ama bunu yapmaktan engelli olduğunuz bir zaman dilimi yaşadıysanız bunun ne demek olduğunu çok iyi anlarsınız! Ve almak için kalkmak gerek taa 1857 yıllarında ilk olarak değil belki ama ilk sayılan ABD’de dokuma işçisi kadınlar daha insanca bir yaşam isteğiyle, eşitsizliğe ve ayrımcılığa, uzun ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadeleye başlamışlar ve ondan sonra mücadeleyi sürdürmüşler.

İlk olarak Kadın hakları kavramı 19 yy’da büyük önem kazanmış çünkü. Dünya genelinde kadına şiddet, ayrımcılık çok artmıştı artık. Bu yüzden çok çeşitli kurum ve kuruluşlar kadınların karşılaştığı sorunların ve ayrımcılıkların giderilmesi için çalışmalar yapmaya başlamış.

Günümüze dek bir çok şey yapılmış ancak çokta değişen bir şey olmamış gibi hala kadınlar iş ve çalışma hayatında negatif ayrımcılık yaşıyor. Hala birçok kadın dünyanın her tarafında kadınlar eğitim – öğretim hakkından yoksun veya ikinci planda… Kadınlara yönelik fiziki şiddet ve psikolojik baskı hala devam ediyor.

Ve sevgili okuyucularım biz kadınlar her şeyden çok eğitime önem vererek çocuklarımızı eğitirsek ancak bunun nispeten önüne geçebiliriz. Çünkü insan en çok hayvani tarafını yaşamaktan hoşlanıyor. Ve içgüdüsel  arzuların peşinde. Kendimizi korumak adına kendimizi eğitmeliyiz diyorum. Ve bugün kutlu olsun diyorum mimarımız, bize seçme ve seçilme hakkını veren büyük liderimiz Atatürk, bize kadın olmanın ayrıcalığını hissettirdi dünya kadınların önüne geçirdi.

Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlıkla, sevgiyle kalalım, ayrımsız gayrımsız. Yan yana el ele. Yase

& & & & &

Kör Dilenci

Kör bir dilenci vardı. Şöyle derdi: “Ey ahali, bana acıyın, bende iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin.”

Halktan birisi: “Bir körlüğünü görüyoruz. Öbürü nedir, göster” dedi.

“Sesim çirkin, avazım kötü. Körlük ve ses çirkinliği iki kat körlüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması azalıyor. Kötü sesim nereye varırsa bana karşı öfke ve kin meydana getiriyor. Bu iki körlüğe siz de iki kat acıyın. Böyle hiçbir yere sığmayan kişiyi siz de gönlünüze sığdırın, hoş görün.”

Bu sızlanma yüzünden halkın hepsi ona acımaya başladı. Sırrını söyleyince gönlünün güzel sesi, sesinin çirkinliğini örttü. Böyle birisinin gönül sesi de çirkin olursa, bu üç kat körlüktür.

Günün Şiiri

Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin..

Yaşadıklarını kâr sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

 

Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

 

Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

 

İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin kadar sevilirsin…

Can YÜCEL

Günün Fıkrası

Bir rahip,bir doktor ve bir mühendis golf sahasının boşalmasını beklemektedirler. Mühendis:”Bu adamlar ne yapıyor böyle, 15 dakikadır bitirmelerini bekliyoruz.”

Doktor: “Bilmiyorum ama hiç böyle bir saçmalık görmedim.”

Rahip: “İşte görevli geliyor, onunla konuşalım. Merhaba, Şu anda sahada olan grup ne zaman çıkacak, neden bu kadar yavaşlar?”

Görevli: “Evet onlar kör itfaiyeciler. Kulübümüzde geçen sene çıkan yangında gözlerini kaybettiler. Bu yüzden istedikleri zaman burada ücretsiz oynamalarına izin verildi.

Rahip:” Ne kadar üzücü, bu akşam onlar için dua edeceğim.”

Doktor: “Çok güzel bir fikir, ben de hastanedeki doktor arkadaşlarla konuşup onlar için bir şeyler yapabilir miyiz diye bakacağım.”

Mühendis: “Bu adamlar neden geceleri oynamıyorlar?”

Günün Sözü

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla…

Hz. Mevlana

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here