Değerli okurlarım, orucun faziletlerden söz ederken, “maddi manevi temizlik” ifadesini kullanmıştım. Tamamıyla doğru. İçte güzel olanlar, dışta haliyle güzeldir. Sabırlıklı olmakla, iyi düşünmekle, merhametli olmakla, gönlünü geniş tutmakla ve cömert olmakla bunu açıkça belli eder.
Hıristiyan kardeşlerimiz de, belli bir süre hayvansal gıda almamakla vücutlarının hafiflemesini, rahatlamasını sağlarlar. Bu yapılan eylemde de amaç içte ve dışta temizlik, rahatlık ve özellikle sağlıklı olmak, sağlıklı yaşamaktır.
İnsanların yaptıkları ibadetlere, Allah’ın hiçbir koşulda ihtiyacı yoktur. Hepsi de, insanların doğru yerde, doğru zamanda güzelliklerle iç içe olması anlamını taşır.
Efendim, orucun faziletlerinden, insanlara olan maddi manevi katkılarından ayrıntıya varacak biçimde söz ettik. Şimdi de konumuz, oruç tutmak, sporcuların ve özellikle futbolcuların performansını etkiler mi, etkilemez mi?
Biraz gerilere gitmek istiyorum. Buna kendimi mecbur hissediyorum. Futbol oynadığım yıllarda, oruç tutanlar fazla değildi. Bizden küçükleri kesin olarak biliyorum da, bizden yaşça büyüklere bunu sorma lüksümüz yoktu. Saygısızlık olarak kabul ederdik, öyle düşünürdük.
İnançlarından dolayı hiç kimse bir başkasını suçlayamaz. Örneğin, sen ibadet için camiye gidersin de ben kiliseye giderim. Her ikisi de Allah’ın evi ve mabet! Sen oruç tutarsın da, ben oruç tutmam ya da tutamam. Koşullar n’olursa olsun, kişinin sevabı da, günahı da, tamamıyla kendisine aittir. Hesabını da Yüce Yaradan’a kendisi verecektir.
Ancak, tutulan oruç, kişinin ekmek parasını ters yönde etkiliyorsa, bilerek ve isteyerek formasını sırtına geçirdiğin, başarılı ve faydalı olmak için söz verdiğin takıma, düşük performans nedeniyle zarar veriyorsan, vicdan denilen hadise hemen devreye girmeli!
Ahmet Hassan isminde bir Mısırlı futbolcu vardı ülkemizde. Konuya öylesine boyut kazandırmıştı ki “Beni Kovsalar da, Orucumu Tutarım” demişti. Orucun performansa etkisi konusuna yarın da devam edeceğiz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
