İskenderun, Özel Statülü İlçeler Konusu, Kaymakamlar Cengiz Horozoğlu ve Recep Soytürk

0
207

İskenderun, il büyüklüğünde bir ilçe. Dolayısıyla ilçe gömleği dar geliyor. İskenderun ilçesinin Kaymakam eliyle atılan imza yükü bile çok ağır. İmza atmak, resmi yazışmaları bire bir incelemek bile bir hayli zaman alıyor. Elbet imza konusu  işin bir yönü… İskenderun ilçesi yönetilirken daha ağır basan sorunlar var ve İskenderun’da görev yapan Kaymakamları zorlayan pek çok yönetim zorlukları var. Vaktiyle bu zorlukları yaşayanlardan biri İskenderun’da 15.10.2004-17.8.2009 tarihlerinde görev yapan, İskenderun’un 30. Kaymakamı Cengiz Horozoğlu idi. Kaymakam Horozoğlu 2007 yılının son günlerinde bu konuya dikkat çekmiş ve demeci iskenderun.org Haber Sitesi’nde yer bulmuştu.

*Kaymakam Soytürk’e İGC’de Özet Bilgi Verdim

Geçtiğimiz hafta yani 9 Aralık 2017 Cumartesi günü İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk ile İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nde (İGC)  gazeteciler olarak bir buluşmamız olmuştu. Samimi geçen buluşma sonuna doğru, vedalaşma faslında  ayaküstü Sayın Soytürk’e “Özel Statülü İlçe” konusunu açtım ve İskenderun eski Kaymakamlarından Cengiz Horozoğlu’nun bu konuyu resmi bir yazıyla İçişleri Bakanlığı’na taşıdığını ifade ettim. Kaymakam Soytürk, konuya ilgisiz kalmadı ve 2007 ya da 2008 yılı içinde yazılmış olması muhtemel yazıyı araştıracağını ifade etti. İGC buluşmamızdan bir gün sonra ben basına yansıyan demeçleri Kaymakam Recep Soytürk’e bir şekilde ulaştırdım.

*Dönemin Kaymakamı Horozoğlu’ndan Öneriler

Şimdi isterseniz 22 Aralık 2007 tarihli iskenderun.org haber sitesinin İskenderun’un o günkü Kaymakamı Cengiz Horozoğlu ile ilgili yapmış olduğu habere bir göz atalım;

“…Kaymakam Cengiz Horozoğlu, Anayasa’nın 126. maddesindeki yasal il olma şartlarını ve belirtilen diğer tüm koşulların tamamını bünyesinde barındıran İskenderun’un il olana kadar Mülki idarenin yükünü hafifletecek imza yetkisi olan yardımcısı bulunan özel statüye ihtiyacı olduğuna işaret etti. İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu, Dünya Gazetesi’nde yayınlanan makalesinde il statüsünün gereklerini yasal zemin üzerinde anlatarak ‘Anayasamıza ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na göre il ve ilçe kurulması ile ilgili temel üç kriter bulunuyor: Coğrafi durum, ekonomik şartlar ve kamu hizmetleri. Ancak yasal hüküm bulunmamakla birlikte il ve ilçe kuruluşlarında bir takım nesnel esaslara göre hareket edilmeye de çalışılıyor. İl olabilecek ilçeler tespit edilirken; il adayı ilçelerin nüfus ve gelişmişlik durumuna, etkilediği alana, ekonomik, eğitim, şehirleşme, ulaşım durumu ile mevcut resmi ve özel kurum ve kuruluşlara, resmi makamların görüşlerine, halkın il olma beklentisine ve amacı gerçekleştirme gayretine göre de birtakım kıstaslar göz önünde tutuluyor’ dedi.

Türkiye’de iller ve ilçeler arasında da gerek nüfus ve alan yönünden gerekse ekonomik faaliyetler, gelir seviyesi, sosyal hizmetler ve tesisler bakımından büyük farklar ve dengesizlikler bulunduğuna da işaret eden Kaymakam Horozoğlu, bütün bu farklılık ve dengesizlikler sonucu ilçe statüsü ve kadrosuyla yönetilme mecburiyetinde olan, ancak her yönüyle il kapasitesinde olan ilçelerde özellikle yönetimden birinci derecede sorumlu olan ilçe kaymakamının çok büyük zorluk içerisinde kaldığını vurguladı…”

*Kaymakamlık Genel Sekterliği Kadrosu

İskenderun org’un konuyla ilgili haberi şöyle devam ediyor.

“…İskenderun’un, Anayasa’nın 126. maddesindeki yasal il olma şartlarını ve belirtilen diğer tüm şartların tamamını bünyesinde barındırdığına vurgu yapan Kaymakam Horozoğlu ‘İşte böyle bir ilçeyi mevcut personel ve ilçe imkânlarıyla yönetme sorumluluğu taşıyan kaymakam, yerine başkanlık yapacak bir yetkilinin bulunmaması nedeniyle çeşitli konularda yapması gereken toplantılara bizzat katılmak mecburiyetinde. Keza yetki yapabileceği bir yardımcısının olmaması nedeniyle de imzalaması gereken çok sayıda yazı ve belgeleri bizzat imzalama durumunda kalıyor, bu sebeple mesaisinin büyük bir bölümünü masasına bağlı olarak geçiriyor ve bu durum kesinlikle modern yönetim ilkeleriyle bağdaşmıyor’ şeklinde konuştu. İskenderun ve benzeri ilçelerde yönetimde güçlük olduğunu, bu duruma mutlaka çözüm bulmak gerektiğinin altını çizen Kaymakam Horozoğlu  şöyle devam etti:

‘Çözüm, İskenderun’un tereddütsüz il statüsüne kavuşmasıdır. Böylece tarihteki İskenderun sancağı yeniden şekillenecek, Antakya ile birlikte ‘Hatay Bölgesi’ olarak anılmaya devam edecek, Atatürk’ün tarihi mirası da bu şekliyle korunmuş olacaktır. İl statüsü verilmesinin yasa gereği olması ve belki zaman alacağı dikkate alındığında İskenderun ve benzeri ilçelere kanun çıkarılmasına gerek kalmadan ‘Özel Statü’ tanınması ile de yönetimlerinde bir nebze olsun iyileştirme sağlanabilir.’ Özel Statü kapsamına dikkat çeken Kaymakam Horozoğlu ‘İlçe kaymakamına yardımcı olmak üzere belli konularda imza yetkisini devredebileceği, toplantılara başkanlık edebilecek bir ‘Kaymakamlık Genel Sekreteri’ kadrosu ihdas edilebilir. Aynen il özel idarelerinde olduğu gibi valinin yetkilerini devrettiği bir genel sekreter olabilir. Genel Sekreter genel idare hizmetleri sınıfından olmalı ve fakültelerin siyaset ve hukuk gibi bölümlerinden mezun olanlar arasından atanabilmeli.

Özel statülü ilçelerde ayrıca ilçelerde teşkilatı olmayan bakanlıkların da teşkilatlanması sağlanabilir. Büyük sanayi tesislerine sahip İskenderun’da Çevre Bakanlığı’nın tek bir elemanı yok. Keza Sanayi ve Ticaret Bakanlığı teşkilatının bulunmaması da ciddi bir eksikliktir. Bayındırlık işlerini yaptırabilecek bir teknik elemana da sahip değiliz’ şeklinde görüşlerini belirtti. ‘Özel statü’ ile bu ilçelerdeki başta belediye başkanları olmak üzere diğer bakanlık teşkilatları yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğine de değinen Kaymakam Horozoğlu Personel sayısı, araç gereç ve yetki yönünden birçok farklı uygulama ve düzenlemeler getirebilecek düzenlemelerin yapılması, hizmetlerin daha çabuk ve etkin yürütülmesini sağlayacağını kaydetti…”

*Kaymakam Soytürk, Belki Öneriye Sıcak Bakabilir

Evet, 22 Aralık 2007 tarihli İskenderun org haberi böyle. Bitirmeden şunu belirtmek isterim. Bugünün Kaymakamı Recep Soytürk’ün biz gazetecilere ulaşan bir yönetim şikâyeti yoktur…  Özel Statülü ilçe konusu, tamamen benim konuyu yeniden gündeme getirmemle ortaya çıkan bir konudur. Sayın Soytürk’ün 2009-2013 yılları arasında Sakarya İl özel İdaresi Genel Sekreterliği yapmış olması belki o dönemin Kaymakamı Cengiz Horozoğlu’nun ‘Kaymakamlık Genel Sekreteri’ kadrosu ihdas edilmesi önerisine sıcak bakmasına vesile olabilir.

*Hatırlatma Görevimi Yaptım

Mutlaka konu, hükümet, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanı Erdoğan işidir. Önerinin hem artısı hem de bazı eksi yönlerinin olduğu açıktır. OHAL yönetiminde bazı düzenlemelerin ve kanunların kolaylıkla geçtiği bilinmektedir. İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk, bu konuya eğilir ve resmi yazışmalar ve rapor haricinde, sorunu ya da konuyu, ilgililere, bire bir sunumla aktarabilirse, sanırım, Özel Statülü İlçeler konusunda belli bir yol alınır ve İskenderun ve İskenderun gibi büyük ilçeler yeni düzenleme ya da kanunla rahat ya da geçici bir yönetim nefesi alabilirler. İskenderun için son yıllarda sorun olan bu konuyu ben bir kere daha gündeme taşıdım ve hatırlatma görevimi yaptım. Gerisi Kaymakam Soytürk ve sayın hükümet ve devlet yetkililerinin bilecekleri bir husustur.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here