CHP’li Milletvekili Refik Eryılmaz, ÇHD Üyesi Avukatlara Yönelik Yapılan Operasyonla İlgili Değerlendirme Yaptı
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatların tutuklu bulunduğu kandıra F tipi kapalı cezaevini ziyaret etti.
Çağdaş Hukukçular Derneğine üye Avukatlara yapılan operasyonun, ülkede hiç kimsenin güvencede olmadığını bir kez daha ortaya koyduğunu öne süren Milletvekili Eryılmaz, hukukun ayaklar altına alındığını vurguladı.
Avukatların işyeri veya evinde arama yapılırken mutlaka bir savcı ve baro temsilcisinin hazır bulunması gerektiğini, bunun yasal bir zorunluluk olduğunu ancak eve girilirken ne savcı ne de baro temsilcisinin bulunmadığını ifade eden Milletvekili Eryılmaz; “Avukatların evine sabah saat 05.00’te kapılar kırılarak girilmiştir. Kapı kırılıp içeri girildikten sonra savcılar olay yerine gelmiştir. Yasa açıkça ihlal edilmiştir. Avukatlara soruşturmanın nedeni dahi söylenmemiştir. Örgüt üyesi olmakla suçlandılar ve bu nedenle tutuklandılar ancak örgüt ile ilgili tek soru dahi sormadılar. Başbakan her zaman olduğu gibi henüz ifadeler dahi alınmadan gözaltına alınanları suçlu ilan etti. 11 çelik kapının kırılarak şüphelilerin gözaltına alındığını açıkladı ancak bu 11 çelik kapının arkasından alındığı iddia edilen şahısların hiçbiri tutuklanmadı. Ne kadar garip değil mi?
Avukatlar cezaevine girişte çıplak soyma muamelesine maruz kalarak taciz edilmiş ve aşağılanmıştır. Polis aracına bindirildikten sonra her birinin üzerine 15 polis çullanıp zorla ellerine kelepçe takılmıştır. Aynı şekilde karakolda parmak izi almak için de her birinin üzerine 15 polis çullanmış ve zorla parmak izi alınmıştır. Yine yasalara aykırı bir şekilde boğazları sıkılarak, saçları çekilerek ağızlarından zorla tükürük örneği alınmıştır. Avukatların anlatımına göre Polisler adeta kendilerinden intikam almaya gelmişti. Kötü muamele ve eziyet Savcılıkta da devam etmiş ve yaklaşık 30 saat savcının önünde bekletilmişlerdir.
Avukatların gözaltına alınma şekli ve yöntemi demokrasimizin geleceği açısından endişe vericidir. Yargının bağımsız olmadığı, siyasi iktidarın baskısı altında olduğu bir ülkede kişi hak ve hürriyetlerinden, adaletten bahsedemezsiniz. Maalesef ülkemiz böyle talihsiz bir süreçten geçmektedir. Ancak biz her türlü baskıya rağmen hukuku, özgürlükleri ve adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bilsinler ki: Adalet bir gün onlara da lazım olacaktır” dedi.
