Her Yerde Futbol Var (1)

0
39

Değerli okurlarım, her yerde futbol var, bunu inkâr etmiyoruz zaten. Okurlarımdan bazıları “İnsanlar Nasıl Unutulmazlar” yaklaşımıyla ve de açıklamam ricasıyla bir soru yönelttiler. Zaten uzun zamandan beri spor makalelerime edebi yazıyla başlamak alışkanlık haline geldi. Bunu da cana minnet biliyorum.

İnsanlar doğar, yaşar ve ölürler. Bu ölüm ne kadar soğuk bir ifade değil mi? Bunun önüne geçemeyiz, mümkün değildir. Dualarımızda sağlıklı ve uzun ömür dileriz de, ölümsüzlük aklımızdan bile geçmez. Onun zamanını bilemeyiz. Doğarken de ölürüz, yüz yaşında da terk-i dünya ederiz. Öyle bile olsa, ne zaman, nasıl ya da ne şekilde karşımıza çıkacağından bihaberiz.

İnsanlar öylesine dünyaya bağlanmışlardır ki, bırakın ölümü düşünmeyi, hep uzun yaşamak isterler. Çok yakınlarımızı ya da sevdiğimiz dostlarımızı ellerimizle toprağa verdiğimizde biraz burkuluruz ya, yine üstümüze kondurmayız ve her şey aynı minval üzere devam eder. Oysa ölüm o kadar yakındır ki bizlere, bunu bir türlü fark etmeyiz, işimize gelmez de ondan. İnsan ömrünün uzadığından söz ediliyor. Tıbbın, teknolojinin zirve yaptığı günümüzde bunu doğal saysak bile, yine de bazı gerçekleri görmezden geliyoruz.

Soruyorum sizlere, yüz yaşına gelmiş bir faninin dünyadan ne beklentisi olabilir? Bu insanlar pencereden dışarıya bakmaya, maziyi düşünerek hayıflanmaya mahkûmdurlar. Gelişmeler onları yaşatıyor olsa da, fizik olarak onlar mevtadır bence. Ev hapsindedirler ve de her şeyden korkarlar. O şekilde yaşamanın sizce fazla bir anlamı olabilir mi? Bu bir avantaj mıdır? Çevreniz gençlerle doludur, onların seviyesine inemezsiniz ve muhtemelen sizi ciddiye de almazlar.

Ancak, yaptıklarınız, bıraktığınız eserler sizden sonra da en azından bazı insanları etkilemeye ve hatta yaşam biçimlerini olmaya devam ediyorsa, kısaca eserler bıraktıysanız bu tür insanlar ölümsüzleşmiştir, asla unutulmazlar. Çok iyi insanlar bile belli bir süre sonunda, kendisini en son tanıyanlar da toprak olduktan sonra unutulur, unutulmaya mahkumdur. Bazılarının resimleri bile hatırlanmaz ve albümün tozlu sayfaları arasında kalır.

Herkes vatan kurtaran kahraman ya da ölüm yıl dönümlerinde mezarı başında anılan futbolcu olamayacağına göre; insanlara yararlı eserler bırakarak, bir sanatın yaratıcısı olarak yaşar ve ölürse anılmaya devam eder. Bana göre ölümsüzlük budur. Uzun yıllar yaşamakla ölümsüz olunmaz!

Arada bir futbolu istismar ederek onu canavarlaştıran kitlelerin varlığından söz etmiş ama futbolun masum olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Futbol neden bu kadar revaçta? Bunu ben hiç merak etmedim, siz de etmeyin. Onunla tanıştığım günden beri aşığım. Bir tekmeyle futbol yaşamım bitti ama yine de ona sitem etmedim, küsmedim.

Futbol sahaları, tribünler müsabakaların izleneceği yerlerdir. Terör estirilecek, şiddetin yoğunlaştığı, küfürlerin savrulduğu mekânlar değildir. Kabul etmek lazım ki; teknolojiyle birlikte futbol da gelişiyor. Günümüzde, yağmurdan ıslanan zeminde yüzmüyor, krampondan fırlayan çamur, rakibi sakatlamıyor. Bunların hepsi gerçek ve biz doya-doya yaşadık.

Çağa ayak uydurmalıyız, altyapılarımızı güçlendirmeliyiz. Bunlarla beraber futbol kültürümüzü limite çıkarıp izlerken de haddimizi bileceğiz. Bu konulara yarından sonra ufak-ufak gireceğiz efendim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here