Öz Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, sendikalarının İskenderun Şubesine yönelik olarak son dönemde birlik ve beraberliklerini bozmayı hedefleyen açıklamalar yapıldığını savunarak, bu açıklamalara cevaben konuştu.
4800 üyeye sahip Öz Çelik-İş Sendikası İskenderun Şubesi’nin yenilenen binasında işçilerin de katılımıyla gerçekleştirdiği basın açıklamasında, sendikaların bir toplumda demokrasi kültürünün temsilcisi ve taşıyıcısı olduğunun altını önemle çizen Güngör; “Demokratik olgunluğun gereği de şeffaflık ve açıklıktır. Göreve geldiğim günden bugüne şube başkanlığı görevimi, emekçi kardeşlerimizin verdiği sorumluluk ve genel merkezimizin hedefleri ekseninde bu duygu ile yürütme gayreti içinde oldum” dedi.
Sendikalarının geçmiş yıllarda zor dönemler geçirdiğini anımsatan Başkan Güngör; “İskenderun’da, özlenen, beklenen kardeşlik ve beraberliği hep birlikte inşa ettik. Hiçbir kardeşimizi dışlamadan ve ötekileştirmeden kucaklamayı, alın terini ve emeğin kutsallığını baş tacı ederek hedeflerimize bu şekilde ulaşmayı hem inancımızın hem de teşkilat kültürümüzün bir gereği olarak yerine getirdik. Geçmişte yaşanan mağduriyetlerin giderilmesinde, sendikacılıkta hizmet odaklı faaliyetlerin geliştirilmesinde ve örgütlenme başarılarında, kısa sürede Türk sendikal hareketine örnek olacak başarılara hep birlikte imza attık” diye konuştu.
Bugün İskenderun’da Öz Çelik-İş sendikasının birlik ve beraberliği, toplu iş sözleşmesi kazanımları, artan örgütlenme gücü, örnek hizmet binası ve işyerlerinde sağladığı iş barışı ile anılmasının kısa zamanda ne kadar büyük bir mesafenin alındığının göstergesi olduğunu kaydeden Başkan Güngör; “Elbette bütün bu başarıların elde edilmesinde Özçelik-İş sendikamızın kıymetli genel başkanı Sayın Yunus Değirmenci ve değerli yönetim kurulunun katkılarını, genel merkezimiz ve İskenderun şubemiz arasındaki bütünleşmenin etkilerini ifade etmeden geçemeyeceğim. Bununla birlikte iyi ve kötü günlerinde üye kardeşlerimizle birlikte olmak için kat ettiğimiz mesafelerin sadece yolları kısaltmadığı aynı zamanda gönülleri yakınlaştırdığını da büyük bir mutlulukla gördük. Aynı azim ve kararlılığı sürdürmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.
Suları bulandırarak balık avlama heveslisi olanların başarılar üzerine söyleyecekleri tek kelimeleri bulunmadığını savunan Başkan Güngör; “Ortaya konulan söylemlerde eksik yapılanlar ve nelerin daha iyi yapılacağına ilişkin iddialar da yoktur. Sendikaların içindeki bölünmelerin geçmişte kimlerin ekmeğine yağ sürdüğünü ve ne kadar acılara sebebiyet verdiğini teşkilatımız çok iyi bilmektedir. Hedeflere ulaşmada bu kadar kısa sürede birçok kişinin hayal bile edemeyeceği gelişmeler yaşanmış, hem Hak-İş’imizle hem de genel merkezimizle bu denli bir bütünleşme sağlanmış iken yapılan açıklamaları iyi niyetle okuma imkanı bulunmamaktadır. Maalesef yapılan açıklamalarda, bugüne kadar geride bıraktığımızı düşündüğümüz kişisel hırs ve ihtirasların, sağlanan huzur ortamından duyulan rahatsızlığın ve geçmişte yaşanan kaos ortamı heveslerinin izleri yatmaktadır.
Verilen hizmete, başarı ile sürdürülen sendikal hizmetlere ve daha iyiye ulaşmak için sunulacak her türlü görüş ve öneriye açıkken, makamlarımızın ve gönüllerimizin kapısını Öz Çelik-İş davasına hizmet adına herkese sonuna kadar açmışken, daha önce verilen sözlere uyulmayarak sosyal medya mecralarından açıklamalar yapmak, belki demokrasinin değil ama neyin göstergesi olduğunu sizin takdirinize bırakıyorum. Bu amaçla yola çıkanlar bunu sadece kişisel hırs ve ihtiraslarının esiri olarak yapmıyorlarsa, korkarım ki senaryosu başka yerlerde yazılan oyunlara figüran olma yoluna girmişlerdir. Bu noktada kendilerine tavsiyem, geçmişte yaşanan kaoslardan başka mirasları olmayanların ve bugün kendilerine dahi faydaları kalmayanların değirmenine su taşımamasıdır” şeklinde sert konuştu.
Yönetim sorumluluğunu üstlendiği dönemde cevabını veremeyeceği soru ve üstesinden gelemeyeceğim bir hesabının olmadığının altını çizen Başkan Güngör; “Sendikamı ileri taşımaktan, başarılı toplu iş sözleşmelerini imzalamaktan, üye kardeşlerimin sevinç ve üzüntülerinde yanlarında olmaktan, işyerlerimizde barış ve huzur ortamı için ter dökmekten, sendikam Öz Çelik-İş’i ve konfederasyonum Hak-İş’i onur ve gururla temsil etmekten başka bir gündemim olmamıştır. İskenderun bölgesinde gündem belirleyen, örnek kalıcı eserler bırakan ve Hak-İş’imizin hedefi olan gönül sendikacılığının en güzel örneklerini sunan bir sendikal yapıyı hep birlikte inşa etmeye devam edeceğiz. Eksiğimiz, yapamadığımız, belki zamana bıraktığımız işlerimizde olabilir, İnanıyorum ki bu kutsal davada birlikte çok yapacak işlerimiz var” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
