Değerli okurlarım, futbol, mafya, rant derken epey yol kat ettik. Ne kadar yazarsak yazalım, bu işin sonunu getiremeyiz. Şike ve Doping! Bunlar futbolun cellâtları. Bunlar için de, mafya ve rant istese de, istemese de gündem oluşturuyor. Aslına bakarsanız, bunları ayrı-ayrı ele almamız gerekiyordu ya, bu defa hepsini bir arada gündeminize getirmek istedim. Lüzum hâsıl olduğunda, teker-teker ele alarak ayrıntılı olarak sizlere sunacağım.
Efendim, sporun doğasını karartıp adeta katili olan, dostlukları, kardeşliği baltalayan, resmen hırsızlıkla emeği çalma anlamına gelen, ahlaksızlığın en büyük boyutudur. Burada, şike yapanları bilip de, göz yumanları ortaya çıkarmak, gerekli kanuni işlemleri yapmak, hakkı gasp edilenlerin hakkını teslim etmek Türk futbolu adına büyük hizmet olacaktır.
Ülkemizde şike konusuna yaklaşım da çok ilginç! Şike ile ilgili sizlere ilginç bir örnek vereceğim… Ayrıca, şike yapan oyuncuyu da, takımını da biliyorsunuz. Ben yine isim vermeyeceğim. Bu güne kadar belli konularda isim vermediğim gibi. Organize ve uluslar arası bir çeteyle kendi takımı aleyhine şike yaptığı kanıtlanan ve suçunu itiraf eden o futbolcuya (bu futbolcu şimdi Rusya’da futbol hayatına devam ediyor) sadece 6 ay ceza veren bir ülkenin, hangi kurumu, hangi takıma, hangi yöneticiye ceza verecek.
Yetkili kurum ve kuruluşlar sözü edilen o futbolcuya ceza vermedi de, halk ceza veriyor mu sanki? İsmini vermediğim o futbolcuya Trabzon halkı olayı bilmesine rağmen gönülden alkışlıyor. Yani sahip çıkıyor bir yerde. Buradan şu anlam çıkmaz mı? Kurumsal ve halk bazında bu ülkenin çoğunluğu şikeye gayet anlayışlı bakıyor. Şike yapan oyuncu da, adeta kahraman oluyor.
Zaten, bu kadar anlayışın ve kanıksamanın olduğu bir yerde sizce ceza olur mu? Olmaz! Olmadığı gibi suç bile sayılmaz. Benim de tanık olduğum bir futbol maçı var. Konumuzla ilgili bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul’da üç büyüklerin ikisinin müsabakasını izliyorum. Skor burada hiç de önemli değil. Maçın hakemi bir takıma 90 dakika içinde 5 sarı kart gösterdi. Haklı ya da haksız konuya öyle bakmıyorum. Ancak, öbür takımın sadece bir sarı kartı var ve o oyuncu topu hakemin suratına fırlattı. Hakem o futbolcuya ikinci sarı kartı göstermedi, ya da gösteremedi. Tarih bunu nasıl yazacak merak ediyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
