Değerli okurlarım, boş zamanın olduğunu söyleyemem ama arada bir emsallerimin olduğu bir kıraathaneye gidiyor ve okey oynuyorum. Çok ilginçtir ki oyun esnasında herkes spor konuşuyor. Olayı sık-sık yaşıyorum ya bir defasında çok duygulandım. Emekli olan oyun arkadaşlarım; “…Öcal Hocam, efsane olmuş o futbolcuları ne gördük ne de maçlarını izledik. Fakat makalelerinizde öyle ayrıntılara giriyorsunuz ki onları yakından tanıyor gibi oluyoruz…”
Tahmin ettiğiniz gibi, bir yazar mesleğinden daha ne bekleyebilir ki? Topluma doğru bilgiler sunuyorsa, belli konularda okurlarını aydınlatabiliyorsa, icraatta aksama yok demektir. Okurlardan aldığımız güçle tam gaz yolumuza devam ediyoruz.
Şu ayak topu var ya… Öyle bir komedyen, öyle bir sihirbaz, öyle bir etkileyici gücü var ki! Nerede olursa olsun, milleti peşinden koşturuyor. Temaşa zevkinin en yukarıda olduğunu söylemeye gerek duymuyorum artık. Statlara koşan insanların hepsi akraba değiller ve futbol öyle bir temaşadır ki her yaştan, her gelirden, her meslekten, her boydan insanların renkleri uğruna hiçbir fedakârlıktan kaçınmadığı, risklere göğüs gerdiği ve hatta ölümü bile göze aldığı ilginç bir sektördür!
Neden Futbola alkış tutuyoruz?
Futbol, öncelikle bir tutkudur. Birçoklarının yaşam biçimidir. Ondan kazanılan mutluluk her yönüyle sporseverleri etkiliyor. Ekmek paralarını futbol maçı biletlerine yatıranların çok olduğunu bildikten sonra daha fazla şeyler söylemeye gerek var mı?
Milyarlarca dolar kapitaliyle, muhteşem alt ve üst yapısıyla, tüm insanların itibar ettiği bu sektöre çomak isteyenler de yok değil. Hem de biraz fazla! Amaçları nedir demeyin sakın! Amaçları belli! Bu büyük sektörü geçici de olsa zaafa uğratmak ve kanunsuz yollardan para kazanmak! Bunların kim olduğu bellidir ancak parsaya ortak olan başkaları da var maalesef!
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; yukarısıyla arası iyi olan kulüp başkanları büyük ihaleler alıyorlar ve bu işten anlamadıkları için aldıkları ihaleleri başkalarına ihale ediyorlar. Kim suçlu dersiniz? İhaleyi alan mı veren mi?
Takımları kime düşse bile varlıklarında bir eksilme olmaz. Bu işi nasıl beceriyorlar, şahsen anlamakta güçlük çekiyorum. Ya bunlar ortak ya da birbirine müteselsil kefil! Başka türlü düşünmek de mümkün değil. Bunların hepsi de sırıtkandır ve hiç biri de asık suratlı değildir. İçtikleri çayı bile ceplerinden ödemezler.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
