Değerli okurlarım, uzun zamandan beri türlü konuların birlikte, yine bu ayak oyunundan kopmadan ve de üstüne-üstüne giderek, futbolun endüstri haline geldiğinin sohbetini yapıyor, hak hukuk değerlerini gündeminize getiriyoruz. Bunlar doğru olmaya doğru da daha doğrusu nedir biliyor musunuz? Futbolda çok büyük paralar dönüyor, düşünemeyeceğimiz kadar büyük.
Kolay değil, futbolun çok ağır bir spor ve en zor bir işçilik olduğunu, futbolun torpille uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını artık günümüzde herkes biliyor. Yine de gözle gözükür şekilde istisnaları var. Söyleyeceklerim yerli çalıştırıcılar için geçerlidir. Bir Teknik Direktörün transferi de, aldığı ücrette fazla dikkat çekmez. Bir maaşı vardır mutlaka ama, diğer kazançları şartlara bağlıdır.
Takımını Şampiyon yaparsan, bir kupa kazanırsan, kümede kalırsan, ilk beşte yer alırsan falan… Koşullar oluştuğunda yerli Teknik Direktör de bazı kazançlar elde edebilir. Aksi halde maaşa ve muhtemelen sürpriz primlere talim eder. En ilginç tarafı da, şampiyonluk kıl payı kaçtıysa ilk beş değil ama altıncı, yedinci olduysa, bu gibi hallerde, yönetim çok duygusaldır, çok cana yakındır.
Teknik Direktörü kovmazlar, iltifatlarda da bulunurlar. “Hocamız elinden geleni yaptı, onun işine karışmayız, onun daima arkasındayız” demeyi ihmal etmezler. Doğruyu söylemek gerekirse, Teknik Direktörler konusunda çok şey söylemek istiyorum ama eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dediği gibi “Konuyu başka mezralara çekerler…” ben de aynen Abdullah Gül gibi düşünüyorum, helal olsun ana. Bira içip de ahlaksız olmayın diyenler de var.
Neden futbolculara çok daha cömert davranılır derseniz? Futbolcuların gündem oluşturması doğal bir hadise… Hiçbir sporsever maçlara Teknik Direktörleri izlemeye gitmez. Takımının Ligdeki durumunu, yeni oyuncuları görebilmek için inanın ekmek parasını verir. Bu da doğal bir hadisedir. Bildiğimiz kadarıyla, Teknik Direktörlerin ismi yazılı forma olmadı, daha doğrusu satılmadı. Fakat Futbolcuların formaları kapış-kapış gidiyor.
Genel olarak çalıştırıcılar gelirler, giderler. Her şeye rağmen Teknik Direktörler başarılı olmak zorundalar. Futbolcular başarısız olurlarsa, bazı konularda boyutlarını aşıp sorun yaratırlarsa şartlara uyulur ve gönderilir. Futbolu futbolcular oynuyor ve sporseverler onları izliyor. Onları transfer etmek de, göndermekte kolay hadise değil. Bu nedenle de futbolcu haklarının çok önem arz ettiğinin altını çizmek isterim.
Altını çizmekte olmaz. Hangi haklara sahipler, haklarını nasıl yitirirler, yöneticilere nasıl kök söktürürler. Bunların yanıtlarını da yarın ki sayımızda sizlere sunacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
