Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Bu İklim Ülkemizi Kaosa Götürür”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, yıllardır ülkenin iyi yönetilmediğini söylediklerini ve söylemeye devam edeceklerini vurguladı.
İlçe Binasında partililerle bir araya gelen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, gündemi değerlendirdi. Çocuk istismarları, uyuşturucu kullanımın, hapishane sayısı ve mahkum sayısının artığı bir ülkenin iyi yönetildiğinden söz edilemeyeceğini vurgulayan Yüksel, sorumlu bir vatandaş olarak yapılan yanlışları dile getirmeye devam edeceklerini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve başlar başlamaz, yaptığı icraatlarla tüm Türkiye’nin takdirini kazandığını kaydeden İlçe Başkanı Yüksel, meclisteki muhalif grubun İmamoğlu’nun yapmak istediklerine verdikleri ‘red’ yanıtlarıyla karşı çıkmaya çalıştıklarını kaydetti.
Havaalanlarında yayınlanan bir reklama da değinen Yüksel; “Havaalanında ve birçok yerde aynı reklam; ‘250.000 dolara Türk vatandaşlığını satıyoruz. 250 bin dolar veren Türk vatandaşı olur.’ Bu bir rezalet! Bunu da reklam olarak asmışız havaalanlarına… Başka bir kriter yok. Birisi gelecek 250 bin dolar verecek Türk vatandaşı olacak. Türk vatandaşlığı bu kadar ucuz mu? Bu kadar mı yerlere düştü? Sadece parayla mı Türk vatandaşı olunur?” dedi.
İnsanlara Saldırmanın Önünü Açtılar
Başkentte CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının kabul edilemez bir durum olduğunu kaydeden Yüksel; “Birkaç gün önce Türkiye’ye büyük bir kötülük yapıldı. Ankara’nın Çubuk ilçesine bağlı bir köyde genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yapıldı. Ama sadece ona yapılmadı. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi heyetine yapılmadı. Orada ülkemizin iç barışına, ülkemizin bütünlüğüne, ülkemizin geleceğine karşı bir yumruk sallandı, bir linç girişiminde bulunuldu. Bu bir insanlık suçu… Bu bizim kültürümüzde yok, bu dinimiz İslamiyet’in kültüründe yok, bu insanlığın kültüründe yok. Utanç duyduk fakat söyleyecek çok şey var. Bu neden oldu, kimler yüzünden oldu?
Yıllardan beri ülkede bazı gerçekler var… Ne demişti İçişleri Bakanı; ‘Cumhuriyet Halk partililer şehit cenazelerine alınmayacak’ Ne demişlerdi bu ülkeyi yönetenler; ‘İllet, Zillet’ demişlerdi. Türkiye’nin yarısına terörist, PKK’lı, hain demişlerdi. İşte onun eseri bu… Orada gazete okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, sormayan bir kitle vardı. Bunlar çok güzel bir şekilde algı ile yönetiliyor. Türkiye’nin yarasına Türkiye’nin yarısı düşman ilan ediliyor… Sadece o koltukta kalabilmek için, iktidarda kalabilmek için yapılıyor bu. Ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük. Dağdaki teröristte aynı şeyi yapıyor. O da ülkenin yarısını ülkenin yarısına düşman edip ülkeyi bölmek istiyor. Bölücülüğün türlü türlü şekli var. Bu da bölücülüğün başka bir şeklidir. Bu da ihanettir. Cumhuriyet Halk Partililer nereye gideceğini, nerede bulunacağını hiç kimseden izin almadan yapar. Şehidin cenazesine gider, şehidine sahip çıkar.
Adaleti olmayan bir ülke yok olur. Bunu yaptıranlar, bu ülkeyi bu duruma, bu iklime sokanlar, gerçek suçlulardır. Bu arkadaşımızı birileri yiğit ilan ediyor, kahraman ilan ediyor, birileri gidip elini öpüyor, ülkemizin geldiği duruma bakın. Yapan da yaptıran da milli bir felakettir, milli bir utançtır. Buradan işaret milliyetçilerine seslenmek istiyorum. Milliyetçilik, vatanseverlik duyguların en kutsalı, en büyüğüdür. Bu vatanı seveceksiniz. Bu vatanın bayrağını seveceksiniz. Bu vatanın tüm unsurlarını seveceksiniz, tüm unsurlarını kucaklayacaksınız ve tehlike anında vatana bayrağa sahip çıkacaksınız. Milliyetçilik budur. Bunu yapmayacaksın, bağıracaksın, onu bunu linç etmeye çalışacaksın, herkese hakaret edeceksin, senden milliyetçi olmaz, senden olsa olsa milli bir bölücü olur. Bu soğan ve işaret milliyetçilerinin Türkiye’de geldiğimiz duruma niye sesleri çıkmamıştır.
Bir müddet sesleri çıkmıştır, ağza alınmayacak hakaretler yapmışlardır sonra da dut yemiş bülbül gibi teslim olmuşlardır. Bu linç girişiminde bulunanlar, bu bağırıp çağıranlar, linç etmeye kalkanlar, Erdoğan ve Barzani yan yana oturduğunda niye linç etmeye kalkmıyorsunuz” derken Şivan Perver, İbrahim Tatlıses Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birlikte resmini gösterip; “Bunu da neden kınamıyorsunuz” dedi.
‘Cumhur’un bütün ülkeyi kucaklayan, bütün ülkeyi seven, ülkedeki iç barışı sağlayan ve herkesin kucaklaştığı, bir noktada toplandığı anlamı taşıdığını kaydeden İlçe Başkanı Yüksel; “Çanakkale Savaşı’nda ‘Cumhur’duk. Vatan için, bayrak için Türkiye’deki tüm renkler birleşmişti. İşte o Cumhur’du. Kurtuluş Savaşı’nda ‘Cumhur’duk. Bütün unsurlarımızla, Türkiye’de yaşayan tüm insanlarımızla beraber, Türk milletiydik. 74 Kıbrıs Savaşı’nda ‘Cumhur’duk. Birdik, bütündük. Ama ne zaman ki ülke bu şekilde yönetilmeye başlandı, ayrıştık, ayrıldık. Ayrışmak için ayrıştırmak için her şey yapıldı ve yapılıyor. Geldiğimiz nokta acı verici, hüsran verici.
Açık açık insanlık suçu işleyenler serbest bırakıldı, konuşan, tweet atan hapse girdi. Ama yumruk atan, linç girişiminde bulunan serbest bırakıldı. Bir bakıma linç yapmanın, insanlara saldırmanın önü açıldı. Bu iklim ülkemizi kaosa götürür. Bir an önce akıllar başa alınmalı, bir an önce tekrar Cumhur olmanın gereği yapılmalı, bir an önce Türkiye ittifakı samimiyetle kurulmalı, bir an önce birleşmeli, bütünleşmeli, kucaklaşmalıyız.
Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak, aynı inançla, aynı heyecanla ve aynı kararlılıkla Cumhuriyete, Cumhuriyet Halk Partimize, demokrasiye, barışa, hakka, hukuka, adalete sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizi bu yoldan hiç kimse döndüremez, hiçbir güç bizi bu yoldan çeviremez. Aynı inançla yürümeye devam edeceğiz. Hiç bıkmadan, yıkılmadan o yolun sonuna doğru yürüyüp tüm ülkeye Bahar getireceğiz. Tüm ülkeyi baharı kavuşturana kadar yürümeye devam edeceğiz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
