CHP Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem; “Sandıklara Giren Hayır’lar Evet Olarak Çıktı”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, referandum sonrası, değerlendirmede bulunmak ve referandum sürecinde emek sarf eden başta basın mensupları olmak üzere tüm vatandaşlara teşekkür etmek amacıyla İskenderun Gazeteciler Cemiyetinde basınla bir araya geldi.
CHP Hatay Milletvekili Dr. Birol Ertem, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılandı.
Ülke gündeminin oldukça yoğun olduğunu vurgulayan Ertem, yoğun bir çalışma sonrası Hatay’dan ‘Hayır’ın semeresini aldıklarını ifade ederek; “Ülke gündemi yoğun. Bir referandumundan çıktık. Bizler insanlara anlatmaya çalıştık. Milletvekilleri olarak ilçe ve il örgütlerimiz, milletvekili adaylarımız, parti gönüllüleri, kadın ve gençlik kollarımızla Hatay’da iyi bir çalışma gerçekleştirdik ve semersini de Hayır olarak aldık. Hatay halkına çok teşekkür ederim.
Ama maalesef genel anlamda, sandığa hayır olarak girdi ama sandıktan evet olarak çıktı referandum sonucu. Tüm vatandaşlarımız da kabul ediyor bunu” diye konuştu.
Farklı bir sürece girildiğini kaydeden Ertem, Ak Parti cephesinin durumdan rahatsız olduğunu savunarak; “23 Nisan günü özel gündemle meclis bir araya geldi. Tüm genel başkanlar ve cumhurbaşkanı meclisteydi. Ben 7 Haziran seçimlerinde de ilk meclise gittiğimde yemin töreni yaparken cumhurbaşkanı gelmişti. Cumhurbaşkanını üzgün ve gergin görmüştüm. AKP vekilleri de öyleydi. 1 Kasım’daki tablo çok farklıydı daha kendilerinden emin ve rahatlardı. Pazar günü 23 Nisan özel gündemiyle meclis toplandığında sayın cumhurbaşkanı da oradaydı. Sayın cumhurbaşkanı son derece gergin ve mutsuzdu. Hükümet vekilleri de gergin ve mutsuzdu. Tablo 7 Haziran sonrasındaki tablonun aynısıydı. İçinde bulunulan sıkıtının onlarda farkındalar” şeklinde konuştu.
Sıkıntılı Bir Süreçteyiz
Erken seçim olup olamayacağı tartışmalarına da değinen Ertem, böyle bir durumu olası görmediğini ifade ederek; “Öyle bir riske gireceklerini sanmıyorum. Ama ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı bir süreç de var. Ülke 3-4 temel sorunla savaşmak zorunda. Bunların en önemlisi ekonomi. Ekonomik krizle karşı karşıyayız ve bu daha da derinleşecek. Terör bizim en büyük problemlerimizden bir tanesi. Mücadele edilmesi, çözülmesi gereken konulardan bir tanesi… İşsizlik başta Hatay olmak üzere ülkemizin içinde bulunduğu en önemli, en ciddi sorunlardan biri. Ve komşularımızla olan ilişkilerimiz, dünya devletleriyle olan ve gerilen olumsuz yöne doğru giden ilişkilerimizin de bir an önce revize edilmesi, bir an önce düzenlenmesi gerekiyor” dedi.
Referandum sürecinde CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun çok doğru ve akıllı bir kampanya yürüttüğünü kaydeden Ertem; “Genel başkanımız referandum sürecinde çok başarılı bir kampanya geçirdi. Tüm Türk halkı hakkını teslim ediyor. Akıllı ve yerinde politika ürettiğini herkes kabul ediyor” dedi.
Valiler Halkı Tehdit Etti
Referandum sonrası Avrupa’nın ülkemizle ilgili aldığı karara da değinen Ertem; “Avrupa’nın bu tutumunu hepimiz bekliyorduk. Çünkü evet veren, hayır veren tüm vatandaşlar, oyların sandığa hayır girip evet çıktığını kabul ediyor. Doğu ve Güneydoğu’daki sandık görevlilerimizin derdest edilmesi, her türlü baskıyı uygulamaları… Referandum günü Muş ve Bingöl’e görevli olarak gittim. Muş’ta AKP il ve ilçe örgütlerinin çok fazla çalıştığını görmedim ama öyle bir vali ve kaymakam vardı ki… AKP il ve ilçe başkanlarından çok daha agresif çalışan devletin gücünü kullanarak vatandaşlarımızı ve muhtarları tehdit eden bir vali ve kaymakam zinciri vardı. Vali ve kaymakam devleti temsil eder ve her görüşten insana eşit mesafede olmalıdır. Bunu mecliste de gündeme getireceğim. Pek çok ilçede yaşandı bu maalesef.
Bunu biz gördüysek Avrupa’daki ülkelerde gördüler. Onlarda referandumun şaibeli olduğunu düşünüp böyle bir karar vermişler. Bu ülkemiz adına üzücü ama buna vesile olan insanların şapkalarını önüne koyup bundan sonraki yapılacak seçimlerde daha demokratik, daha özgür bir zemin oluşturmaları gerekir” şeklinde konuştu.
16. Maddeyi Kimin Koyduğunu Bilmiyorlar
Referandum öncesinde terör olaylarında duraksama yaşanmasına karşılık, referandumun sona ermesinin hemen akabinde terör olayları arttığına değinilmesi üzerine konuşan Ertem; “18 maddelik bir anayasa paketi vardı. Hepsini en ince ayrıntısına kadar biliyorum. 18 maddelik anayasa paketinin özeti 16. madde. Seçim çalışmaları yaparken her gittiğim platformda bu 16. maddeyi anlattım.
16 madde net bir şekilde diyor ki; ‘Yetkilendirilmiş cumhurbaşkanına kararnameyle kamu tüzel kişiliği kurma yetkisi verdim.’ Nedir kamu tüzel kişiliği; ‘özerklik, federal yapı, otonom bölge’ demek.
Biz yetkilendirilmiş cumhurbaşkanına yani başkan olacak kişiye Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisinde özerklik ve federal yapı oluşturma yetkisi veriyoruz.
Bu ne demek? Bu uzun vadede Türkiye’nin bölünüp parçalanması demektir. Yıllardır bu ülkede Kürt halkı ve Türk halkını karşı karşıya getirebilmek için 35-40 yıldan beri 35-40 bin tane gencimizin şehit olmasına vesile oldular. Kürt ve Türk halkını karşı karşıya getirebildiler mi? Hayır. Bir de yıllardır bu ülkede Alevi-Sünni çatışması yaratmaya çalıştılar. Bunu da başaramadılar. Yani bizi Irak’taki ve Suriye’deki gibi etnik kimlikleri kullanarak bölüp parçalamaya çalışmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama başaramadılar. Neden? Çünkü bizim büyüklerimiz, atalarımız Kurtuluş ve Çanakkale savaşına giderken Alevisiyle, Sünnisiyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle omuz omuza vererek gitmiş ve bu savaşı beraber kazanarak ülkeyi küllerinden tekrar var etmişler. Bizim aramızda böyle güçlü bir bağ var. Etnik kimliklerimizi kullanarak bizi bölemediler o nedenle bu 16. maddeyi koydular. Burhan Kuzu’ya sorduk, hocam kim koydurdu bu maddeyi hocanın haberi yok. AKP vekillerini haberi yok, bilgileri yok. Kimin koyduğu tabiî ki belli” dedi.
Artık Hedef Göstereceği Makam Yok
Bundan sonraki süreçte neler yaşanabileceğine de değinen Milletvekili Ertem; “Tabi ki en yakın görünen tabloda 2019’da seçime gideceğiz. Bir tarafta %51’lik bir grup bir tarafta %49’luk bir blok var. %51’lik grup çok tedirgin. Yüksek bir evet çıkarabilselerdi erken seçime gidebilirlerdi. Yarı yarıya çıktığı için o riski göze alamıyorlar. Ama ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar hükümeti ciddi anlamda sıkıntıya sokacak. Önceden cumhurbaşkanı bunun sorumlusu başbakan, bunun sorumlusu şu bakan diye başkasını sorumlu gösterebiliyordu. Ama bu süreçten sonra hedef gösterebileceği bir makam da yok. Yaşayacağı olumlu ya da olumsuz olayların semeresini kendi görecek, kendi çekecek” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ziyaret karşılıklı sohbet ortamında devam etti. (Haber: Helga TERBİYELİ)
