Yazmak istemiyorsun ama yazılı ve görsel medyada başka bir şey yok. Asrın yolsuzluğu olarak dünya medyasında da yayına girmiştir. Her gün bir yenisi eklenmekte, daha da çok geleceğe benzemektedir. İnşallah durulur diyelim ama söylenen ve görünen o ki sadece uç kısmı, yani çorabın hasar aldığı, sökülmeye başladığı yerdir.
İnsanlarımızı huzursuz eden, arzu edilmeyen bir durum! Ortaya atılan ve çıkanlara bakılırsa, bu pisliklerin bir an önce temizlenmesi ve kaos ortamına dönüşmeden durulması ülkesini seven herkesin temennisidir. Mevcut iktidarın aslında isteyip de ortaya çıkaramayacağı bu olaylar takdire şayan olmalıdır. Çünkü hiçbir iktidar dört bakanının yolsuzluğun ima ve ifade edemez. Hiç bir Bakan da oğullarının yolsuzluğunu ilgili mercilere bildiremez. Çok zor hatta imkânsız bir şeydir. Hazreti Ömer (r.a.) adaleti ile ancak imkan dahilindedir.
Sayın Başbakanımız iktidara gelirken, “3 Y” üzerinde çok durarak, bunun hükümetlerinin birinci ve asli görevi olduğunu belirtmişti. Hatta Fırat kenarındaki yayılan kuzudan kurda kapılanın da hesabının sorulması konusunu da sık-sık ifadede bulunarak çalışmalar yapılacağın taahhüt etmişti. Şimdi iktidarında olan, kabinedeki bu dört Bakan icraatın başında kalsalardı, yürütülen davanın selametinden bahsetmek ve doğru yargılama yapılacağını beklemek abes ve komik olurdu.
Nitekim sorgulamayı yapan ve ortaya çıkaran en üst emniyet yetkilileri, görevden alınıp, yerine başkaları atanmaktadır. Toplantıya çağırılan HSYK kararı ile iki ek savcının görevlendirilmesi de manidar görülmektedir. İkincisi, böyle ülkeyi sarsacak bu kadar önemli ve 76 milyon insanımızın hakkı olan bir davada, Emniyet ve Adli Teşkilatımızın bu iğrençlikleri ortaya çıkarması, iktidarı, muhalefeti ve tüm Türkiye’yi sevindirmesi, pisliklerden arınmamıza vesile olacağından, görevden alınma değil, tarihe geçecek destan yazdıkları için, taltif ve takdirle ödüllendirilmeli ve ayrıca ikramiye ile teşvik edilmeli idi. Gezi olaylarında ifade edilen, Çanakkale’dekiler gibi destan yazan polislerimize verilen payeler benzeri.
Yetkili ve etkili olanlar her türlü yolsuzluğa karşı kim olursa olsun hukuk kuralları geçerlidir diyorlar. Başbakanımız, “Babamın oğlu da olsa mücadele edeceğiz. Devlet içerisindeki çeteyi çıkaracağız. Bize çamur atıyorlar, tutmazsa lekesi kalır diye ama bu oyun tutmayacaktır” diyor. Evet, tihniyetsiz, şerefsiz, ülke malını deniz sanan, fırsat ve yetki eline geçtiğinde ihanet ve soyguna koşan bir avuç çapulcu dışında herkes cani gönülden bunu arzu etmektedir.
Asalak ve kan emiciler, bağırsaklardan atılsın. Şuan ortaya çıkanlar için de gereği hemen yapılsın. İktidar ve Necip Türk milletinin üzerindeki, teneffüs edilen atmosferdeki pis koku dağılsın. İnşallah çorap söküğü gibi gerisi gelmez, umut ve temennisiyle, hoşça kalın, Allah(cc)’a emanet olun ve ay-yıldızlı bayrak asın.
e-mail: nurettincan1453@hotmail.com
