CHP Belen İlçe Başkanı Yüksel, İstanbul Seçimlerini Değerlendirdi…
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, İstanbul zaferini kutlamak üzere partililerle bir araya geldi. İlçe binasında partililerle buluşan Yüksel, seçim sürecinin yanı sıra gündeme yönelik çarpıcı açıklamalarda da bulundu.
İstanbul’un kazanılmasının büyük bir zafer olduğunu vurgulayan Yüksel; “Büyük zaferi bir arada kutlayalım istedim. İstanbul dünyanın başkenti gözbebeğimiz, 81 milyon ülkenin vatandaşını kucaklayan, aşveren, işveren, güzel İstanbul. Türbesi ile, Süleymaniye’si ile, Eyüp Sultanıyla, Topkapı Sarayı ile, Ayasofyası ile tüm dünyanın gözbebeği İstanbul. İstanbul bu. Tarihlere tanıklık etmiş güzel İstanbul. Bu güzel İstanbul üzerine düşen vazifeyi yapacaktı ben bütün kalbimle inanmıştım. Çünkü Fatih Sultan Mehmet ile beraber eski çağı kapatıp Yeni Çağ açan İstanbul’du o. Mustafa Kemal’in boğazdaki düşman gemilerine bakarak ‘Geldikleri gibi gidecektir’ diyen İstanbul üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmiştir. Bütün kalbimizle inandık ve büyük zaferi büyük bir farkla elde ettik. Sayın İmamoğlu’na başarılar diliyoruz, İstanbul’a ve tüm Türkiye’ye hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Seçim öncesi her platformda ‘Her yol İstanbul’a çıkacak’ sözünü dile getirdiklerini ifade eden Yüksel; “Onu laf olsun diye söylemedik. O sözün çıkış adresi Belen’dir. Her yol İstanbul’a çıkacak patenti buraya ait. Gördük ki 23 Haziran seçimine giderken bütün Türkiye’deki insanlar yani Türk milleti, vatandaşlarımız, halkımız bütün yollardan İstanbul’a akmıştır. O yola oy için gitmiştir, akrabası olan akrabasını ikna etmek için gitmiştir, görev almak için gitmiştir, o tarihi sorumluluğa ortak olmak için gitmiştir. İşte o yollara çıkan, o yollarda o çileyi çekip o zafere ulaşanlara da teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul’un 31 Mart seçimlerinde kazanıldığını ve Ekrem İmamoğlu’nun 18 gün başarılı bir şekilde belediye başkanlığı yaptığını kaydeden Yüksel; “Bu süreç içerisinde tarihi hizmetler yaptı. Demek ki istenirse olabiliyormuş, istenirse öğrenci akbili 40 liraya düşürülebiliyormuş. 18 günlük görev sonucunda ne yaptılar, hemen görevden aldılar ve Türkiye’yi bir seçimle baş başa bıraktılar. Bir adaletsizlik, hukuksuzluk yapıldı. Kayyum gelir gelmez şanlı tarihimizin şanlı kahramanını, kurtarıcımızın, kurucumuzun resmini, Sayın İmamoğlu’nun astığı resmi belediyedeki makam odasından alıp bir de gülerek oradan alıp götürdüler. Bu nasıl bir utanmazlık, bu nasıl bir vicdansızlık ama şimdi tarih tekerrür etmiştir, yapanın yanına kar kalmamıştır, o şanlı kurtarıcımız Atamızın resmini tekrar Büyükşehir Belediyesi’ndeki makam odasına astık” dedi.
21-22 Haziran’ın Amasya Genelgesi’nin yıldönümü olduğunu hatırlatan Yüksel, Amasya Genelgesi’nde, ‘Milletin bağımsızlığını ancak ve ancak milletin azmi ve kararlılığı kurtarır’ dendiğini yineleyerek; “Milletin azmi ve kararlılığı, bu kadar yıl geçtikten sonra 23 Haziran’da adaleti yerle bir edenlerin suratlarına tokat gibi çarpmıştır. Artık ülkemizde, vatanımızda sarayın değil, bir zümrenin değil, bir ailenin değil, bir tek adamın değil artık Türk milletinin dediği olacaktır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diye konuştu.
Seçimin kazanan ve kaybedenlerini sıralayan Yüksel; “Kibir kaybetmiştir, dayatma kaybetmiştir, Tek Adam kaybetmiştir. Zulüm, haksızlık, adaletsizlik kaybetmiştir ve firavun dönemi kaybetmiştir. Çirkin, kötü dil kaybetmiştir, ahlaksızlık, yalan, yolsuzluk kaybetmiştir. Kim kazanmıştır; adaletli olan, hakkı, hukuku bilenler ve Mustafa Kemal’in askerleri kazanmıştır. Biz İzmir’in dağlarına çiçekler ektik, Ankara’nın bağlarına çiçekler ektik, Hatay’ın Toros dağlarına çiçekler ektik, Çukurova’nın tarlasına, Adana’ya çiçekler ektik, Mersin’in narenciye tarlalarına çiçekler ektik. En son boğazın iki yakasına çiçekler açtırdık” dedi.
Rant düzeninin artık sona erdiğini savunan Yüksel; “Israrla bir doyumsuzluk ve açlık var. 17 yıldır ülkeyi yöneteceksin, 25 yıldır da İstanbul’u yöneteceksin, hala doymayacaksın. Bir rantiye düzeni kurulmuş, İstanbul, Türkiye’nin hazinesinin yarıdan fazlasıyla yandaş, eş, dost, çocuk, enişte gününü gün edecek, İstanbul’un Türkiye’nin iliğini sömüreceksiniz ve hala doymayacaksınız. Seni Allah doyursun” dedi.
Çirkin dil ve dayatmanın artık kaybettiğini altını önemle çizen Yüksel; “Bugün ülkemizde de, ilçemizde de, çirkin dil moda oldu. Dayatma, çirkin dil, baskı kaybediyor anlayın artık. Neymiş, Cumhuriyet Halk Partililer Türk milliyetçilerine düşmanmış. Cumhuriyet Halk Partili olmak Cumhuriyet Halk Partisi demek vatanseverliktir, gerçek Türk milliyetçiliğidir, gerçek Atatürk milliyetçiliğidir, gerçek vatanseverliktir. Değil düşman olmak, vatanı seveni, bayrağını seveni başımızın üstünde taşırız onu ilah yaparız. Efendim Cumhuriyet Halk Partisi’nde ihanet edenler varmış. Cumhuriyet Halk Partisi’nde ihanet eden olmaz, olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kuruluş çimentosudur, kuruluş mayasıdır, kuruluş harcıdır bu böyle biline” diye konuştu.
Seçim öncesi sarf edilen sözler ve yapılanlarla kimin hain olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Yüksel; “31 Mart seçimlerinden önce ve 23 Haziran seçimlerinden önce neydi ‘beka, terörist, hain, PKK’lı, terörist ile işbirliği yapar…’ Ama bir şey ortaya çıktı. Hemen seçimden önce son çare, kim vatansever, kim milliyetçi, kim hain ortaya çıktı. Türkiye’nin 40 yılını çalan caniden medet beklediler, onu kurtarıcı rolüne soyundurdular, ibretle izledik, hep beraber yaşadık, montaj değil, sahte değil Türk milletinin gözünün önünde binlerce şehit vermemize sebep olan caniden medet beklediler. İmralı’daki hapishanesine devlet görevlileri eşliğinde elçi gönderip, bir mektup yazdırdılar ve o mektup televizyonlarda servis edildi. Ne dedi cani, ‘tarafsız kalın’ dedi. Kimmiş hain, kimmiş terörist, kimmiş terörist ile işbirliği yapan ortada.
Bununla da yetinmediler, anlı şanlı milliyetçiliğini kimseye vermeyenler duysun; 1992’de Şemdinli Hudut Taburuna, 1993’te Şemdinli sınır karakoluna saldırı yaparak onlarca şehit vermemize neden olan teröristlerin başındaki Osman Öcalan’dan medet beklediler. 23 Haziran’a beş kala, Osman Öcalan TRT’ye, AKİT TV’ye çıkarıldı ve Osman Öcalan’dan yani hainden, eli kanlı teröristten bir medet beklediler. Ne dedi o terörist ‘Aman dedi AKP’ye oy verin’… Kimmiş hain, kimmiş terörist, kimmiş vatan haini. Bu halk bilmez, uyku halinde zannediyorlar hala. Diyor ki ‘ben kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum’. İnsan güler ya, sen kimi kandırıyorsun? Sen Türk Milletinin uyuduğunu mu zannediyorsun? Hain ortaya çıkmıştır, terörle işbirliği yapan net ortaya çıkmıştır, bunun hesabını Türk Milleti soracaktır. Sizi utanmaya, Allah’tan korkmaya davet ediyorum” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
