Bulgur; “Hep Birlikte Halkların Barış Masasını Kurmak İçin Harekete Geçelim!”

0
109

Emek Partisi Hatay İl Başkanı Mevlüt Bulgur; “Hep Birlikte Halkların Barış Masasını Kurmak İçin Harekete Geçelim!”

Suriye’deki müdahalenin artan ölümlerle devam ettiğini kaydeden Emek Partisi (EMEP) Hatay İl Başkanı Mevlüt Bulgur, bir an önce ateşkes sağlanması, askerlerimizin sınırlarımıza geri çekilmesi, diplomasi, diyalog yollarının açılması ve savaş siyasetinin terk edilmesi gerektiğini vurguladı.

36 askerimizin öldürülmesinin üzerinden yükselen İdlib krizinin, ‘Bahar Kalkanı’ harekatı ile derinleştiğini ifade eden Bulgur; “Aynı zamanda Türkiye’nin sınır kapılarını açması ile AB ve Türkiye arasında mülteciler gerginliği de hat safhada. Yaşanan bu gerilimin durması, yeni canların gitmemesi için “şehit tepeleri yükselmesin, halkların barış masası kurulsun. Acil ateşkes, askerler evine dönsün!” diyoruz.

İdlib’deki saldırıda 36 TSK askerinin ölmesi üzerine iktidar, Suriye topraklarında sürdürdüğü savaşı ‘Bahar Kalkanı’ adını verdiği bir operasyonla resmileştirdi. Batıya gözdağı ve şantaj mahiyetinde sınır kapıları açılarak ülkemizdeki mültecileri sonu, belirsiz bir sefalet.

“‘Şehitlik’ Hep Emekçi Çocuklarına Düşer!”

“Şehitler tepesi boş kalmayacak” diyenlere sormak lazım: Şehitler tepesini kimler dolduruyor? Çatışmalarda yaşamını yitiren askerlerin; ya zorunlu askerlik yapan halk çocukları ya da yaşamını sürdürmek için sözleşmeli askerlik yapan askerler olması bir rastlantı mı? Siz hiç bir yalıya, köşke giden asker cenazesi gördünüz mü? Siyasi temsilcileri vatan üzerine, milli çıkarlar üzerine tumturaklı nutuklar çeker ama nedense sıra “vatan” ve “milli çıkar”lar için ölmeye gelince ‘şehitlik’ hep emekçi çocuklarına düşer! Cenazelerin gittiği, bayrakların asıldığı evler neden hep gecekondularda ya da emekçi semtlerinde?” diye konuştu.

Sıcak çatışmaların son bulması, ölümlerin durdurulması, mültecilere insani koşullarının sağlanmasının acil ve öncelikli olduğunu şiddetle savunan Bulgur; “Halkı ekmeğinden, işinden, özgürlüklerinden eden, geleceğini karartan; her gün yeni ölüm haberleriyle ocaklara ateş düşüren bu siyaset ancak otoriter yönetimin bir parçası olarak sürdürülebilir ve öyle de olmakta. Harekete geçirilen sivil toplum adı altındaki iktidar destekçileri açıklama ve kışkırtıcı saldırganlıkla savaşa karşı çıkan toplumu sindirmenin, susturmanın görevini yerine getiriyorlar.

Bu savaş politikasının bütün komşu ülke halklarıyla düşmanlığı büyüttüğü ortadadır. 5 Mart’ta yapılacak görüşme gerginliği gidermeyi hedeflese de bölgede emperyalistlerin olduğu, Türkiye savaşçı politikada ısrar ettiği sürece savaş sona ermeyecek; ta ki halkların barış mücadelesini yükselten sesi, gücü etkili olana kadar! Biliyoruz ki kurulan masalar, kapalı meclis görüşmeleri, ikili pazarlıklar, BM-NATO vb. emperyalist güçlerin kürsüleri Türkiye ve Suriye halklarının, Ortadoğu ülkelerinin barış ihtiyacına yanıt olmayacaktır. Ancak sıcak çatışmaların son bulması, ölümlerin durdurulması, mültecilere insani koşullarının sağlanması acildir, önceliklidir. Bunun için ateşkes sağlanmalı, TSK askerleri sınırlarımıza geri çekilmelidir. Diplomasi, diyalog yolları açılmalı; savaş siyaseti terk edilmelidir.

Savaşın son bulmasını isteyen güçler olarak şimdi evine ateş düşmüş ailelerin, sınırlarda sefalete terk edilen mültecilerin, haberleri engellenen gazetecilerin, özgürlüklerini yaşamak isteyen halkların, işi-ekmeği peşindeki işçilerin, koşup oynayacak, okuyacak çocukların sesi ve vicdanı olarak; hep birlikte halkların barış masasını kurmak için harekete geçelim!” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here