Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Bir Ülkede Halk Fakirleşir, Ülkeyi Yönetenler Lüks İçerisinde Yaşarsa O Ülkede Bir Aymazlık Vardır”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, her ay düzenlediği basın toplantıları kapsamında partililerle bir araya geldi.
İlçe yönetimi, kadın kolları ve gençlik kolları ile çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda ülke gündemini değerlendiren İlçe Başkanı Yüksel, konuşmasında ilk olarak iç tüzük değişikliklerine değindi. Muhalefetin sesinin kısılmak istenmesinin asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Yüksel, Milliyetçi Hareket Partisini bu yasaya onay vermesini de anlayamadıklarını kaydederek; “Ülkemizde kara mizah örneği bazı gelişmelere değinerek sözlerime başlamak istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefetin sesi kısılıyor ve bir muhalefet partisi sesim kısılsın, ben konuşmayacağım diye el kaldırıyor. Niye konuşulmasını istemiyorlar, sorunların, ülkedeki kötü gidişatın, ülkemizdeki çaresizliğin konuşulmasını istemiyorlar… 10 dakikalık konuşma süresini 3 dakika ile sınırlıyorlar. Seslerin kesildiği, düşüncelerin yasaklandığı bir ortama doğru gidiyoruz. Burası neresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Yani meşhur Milli irade dedikleri yerin mabedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sorunlar konuşulmasın, halk bir şeyleri öğrenmesin, halk bir şeyleri bilmesin, fikir yürütmesin, dinlemesin diye orada da halkın sesi kısılıyor. Türkiye’deki olumsuzluklardan kimse bilgi sahibi olmasın, sesiniz kısılsın diyen öneriye imza atanları, sesimiz kısılsın, halkın sesi olmayacağız, halkın sorunlarını dile getirmeyeceğiz diyenleri kınıyoruz” şeklinde konuştu.
Müfredatta önümüzdeki yıl yapılacak değişikliklere de değinen Başkan Yüksel; “Okullarda önümüzdeki öğretim yılında Atatürkçülük ve Cumhuriyetçilik dersleri çıkarılıyor, onun yerine Cihat dersi konuyor. Cihadı ön planda tutan ülkelerin hali ortada, acı, gözyaşı, felaket içerisindeler. Bilimden uzaklaşıyoruz, düşünmeyen, araştırmayan, sormayan, sorgulamayan bir toplum, bir nesil isteniyor” dedi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykeline saldıran kişiye de seslenen Yüksel; “Hainin biri, ahlaksızın biri utanmadan, sıkılmadan büyük Kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün anıtına tahrayla saldırabiliyor, kimden cesaret alıp bunu yapabiliyor? Putmuş… O bir anıt, put değil. Biz puta tapmıyoruz ey gafil… Onun gibi düşünen tüm ahlaksızlara sesleniyorum. Biz onu sevdiğimiz için, kurtarıcımız olduğu için, inandığımız için, dünyanın hala hayranlıkla baktığı büyük bir önder olduğu için onun önünde saygı duruşunda bulunuyoruz. Size inat Atatürk’ü milyonlarca kez bir daha seveceğiz” diye konuştu.
“Senin Yaptığın Yasaya Lanet Olsun”
Ülkede pek çok sorun varken farklı konularla gündemin değiştirilmeye çalışıldığını ifade eden İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “İnsanlar aç, insanlar işsiz, tarım çökmüş, çiftçi çökmüş, esnaf, emekli perişan, taşeron işçi yarın ne olacak diye düşünüyor. Üniversite mezunları babasının evinde sürünmeye, acı çekmeye devam ediyor ama hiç utanmadan sıkılmadan müftüler nikah kıysın diye bir konu ortaya atıyorlar. Bir gelenek var. Dini nikahı hoca, müftü kıyar, resmi nikahı belediyeler kıyar, bu Cumhuriyet’in bir geleneği. Ne yapmak istiyorsunuz? Açlığı, yokluğu, sefaleti konuştukları var mı? Derslerde Cihat olsun, Atatürk’e saldırı yapılsın, nikahı müftüler kıysın, bunlar Türkiye’deki sorunların hiçbirine çare değil. Sadece gündemi unutturmak, ülkemizi hızla geriye doğru götürmektir bu. Bugün ülkemiz bu konuda da bölünecek. Belediyede nikah kıydıranlara başka gözle bakılacak, müftüye kıydıranlara başka gözle bakılacak. Ona iyi Müslüman denecek belediyeye gidene kötü Müslüman denecek. İşte bir ayrımcılık, işte bir bölücülük… Senin yaptığın yasaya lanet olsun” diyerek sert konuştu.
Şehitler arasında ayrım yapıldığını öne süren Başkan Yüksel; “Yine ibretle izliyoruz. 30 yıla yakın bir süredir şehitlerimiz var. Terör şehitlerimiz var, Kıbrıs şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Hiçbir şehit bu kadar gündeme gelmemişti. Varsa yoksa 15Temmuz şehitleri… 15 Temmuz bence bir bayram değil, bir karanlık, ülkemizin istilaya uğraması, ihanete uğraması, teslim alınmak istenmesi… 15 Temmuz Şehitlerini rahmetle anıyoruz ama hiç kimsenin Şehitler arasında ayrım yapmaya hakkı yok. Utanması gerekir. Şehitler arasında ayrım olur mu? Terör şehidi için Anıt açmayanlar, bu kadar gündeme getirmeyenler, terör şehitleri için methiyeler düzmeyenler şimdi Şehitler arasında da bir bölücülük yapıyorlar. Onları da sizlerin huzurunda kınıyorum. Tüm şehitlerimize Çanakkale’den şu ana kadar, vatan, bayrak ve özgürlük uğruna, bağımsızlık uğruna canını veren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum, saygıyla sevgiyle yad ediyorum” diye konuştu.
Tarihten ders alınması gerektiğini savunan Yüksel, bu kez de başka tarikatlar tarafından tehdit ve kuşatma altında olunduğunu iddia ederek; “Zihniyet aynı, 2 – 3 tarikat devlet kadrolarına yerleştiriliyor. Devletin en üst makamlarına yerleştiriliyor” dedi.
Meclis başkanın çok lüks bir Mercedes almasını da eleştiren Yüksel; “İslamiyet çok kutsal bir dindir. İslamiyet’in olmazsa olmazı, emri ‘İsraftan kaçının’. İsraf en büyük haram. Bakıyorsunuz dünyada en çok israf eden ülke Türkiye Cumhuriyeti. İşsiz, aç, perişan varken insanlar evine ekmek götüremezken, üniversite mezunları bile iş bulamazken, Türkiye bir israf denizde yüzüyor. Bakıyorsunuz saraylar, uçaklar, saltanatlar, en son model lüks Mercedesler… Bir ülkede halk fakirleşir, ülkeyi yönetenler lüks içerisinde yaşar, servetlerine servet katarsa, o ülkede de problem var, o ülkede sıkıntı var, o ülkede bir aymazlık vardır” dedi.
Yerel konulara da değinen Başkan Yüksel, Büyükşehir belediyesinin durmadan çalıştığını, büyük hizmetler yaptığını vurgulayarak, yapılan ve yapılacak olan hizmetleri saydı. (Haber: Helga TERBİYELİ)
