Bir Şiir, Bir Fıkra

0
69

Günaydın sevgili okuyucularım nasılınız bu sabah? Bir fıkra, bir şiir, bir fıkra, bir şiir var bugün sayfamda. Anladım ki çok ciddiye alıyorum bu hayatı. Gülmeyi unuttum, bu yüzden şimdi ne yazık ki hastayım. Hemen  kendime gelebilmem için yeniden gülmem gerekiyor. Ve sanırım benim gibi olanlar çok, bu yüzden birlikte gülelim birlikte yine şiir okuyalım ve birlikte iyi olalım… Ve sağlık, sevgi, birlik ve beraberlik içinde her zaman hep birlikte kalalım. Yase

& & & & &

Hiçbir şeyle övünme,

Pişman olup dövünme

Sağlığına güvenme

Ölüm vardır unutma.

Mehmet Ali DEMİRBAŞ

& & & & &

 “Hayrola nereden?” “Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum” “Ne vardı radyoda” “Spi spi spi spiker sı sı sınavı vardı” “E ne oldu? “Bırak ya ya ya hu kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadılar.”

& & & & &

Bir Gece…

Bir gece habersiz bize gel.

Merdivenler gıcırdamadan

Öyle yorgunum ki hiç sorma

Sen halimden anlarsın

Sabahlara kadar oturup konuşalım

Kimse duymasın

Mavi bir gökyüzünde olsun kanatlarımız.

Dokunarak ucçalım.

İnsanlardan buz gibi soğudum

İşte yalnız sen varsın

Öyle halsizim ki hiç sorma

Anlarsın.

Cahit KÜLEBİ

& & & & &

Sarhoş sürücü arkadaşına döndü; “Sanırım bir kasabaya yaklaşıyoruz.” “Nereden çıkardın şimdi bunu?” “Daha çok adam ezmeğe başladıkta.”

& & & & &

Denizde ay

İndi solgun ve ılık

Ayışığı denize

Bal rengi bir tatlılık

Çöktü gözlerinize

Baktınız uzun uzun

Bu sulara baktınız,

Sulara ruhunuzun

Tadını bıraktınız.

Bu tatla aydınlanan enginlere aktınız.

Halit Fahri OZANSOY

 & & & & &

Deniz aşırı bir ülkede askerliğini yapmakta olan John bir gün sevgilisinden bir mektup alır. Sevgilisi artık ondan ayrılmak istediğini bildirmekte ve fotoğrafını geri göndermesini istemektedir. John çok kızar. Arkadaşlarından eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını toplar, hepsini bir araya koyup paket yapar ve sevgilisine gönderir. Pakete bir de not iliştirir; “Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım lütfen kendi fotoğrafını al ve diğerlerini geri gönder”

& & & & &

Müjde

Portakal kabuğundan

Kavun diliminden

Havalandı nakışlar

Avşar kiliminden.

Çılgın topukları üstünde

Sebepsiz sevincin

Adamın canı dostlara

Güzel haberler götürmek ister

Aksi gibi ne dost var meydanda

Ne de güzel haber

Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

& & & & &

Temel her gece yatarken başucuna 2 tane bardak koyuyormuş, biri su dolu diğeri boş… Bir gün karısı dayanamayıp sormuş, “Ula Temel ne eduysun bu pardaklarla?” “Akşamları kalktığımda canım bazen su içmek istiyor bazen de istemiy…”

& & & & &

Son Dilek

Aşkım ,dağlara kurulu tahtım,

Çobanlar bağrımı dağlarda geçer.

Günümü yıl eden şu kara bahtım

Engin gurbetlerden çağlar da geçer…

Hasretle doludurur  geçtiğim yeri

Vahşi kuş sesleri ,yaban gülleri.

Bazen akpınara giden bir peri

İnce yollarımı bağlarda geçer.

Örtse gözlerimi sonsuz bir diyar

Mezarım kalsa dağlara yadigar

Gönlümü çiğneyip geçen nazlı yar.

Belki mezarımdan ağlarda geçer…

Ömer Bedrettin UŞAKLI

& & & & &

Karadeniz’i gezmekte olan bir turist; “Allah allah, burada herkesin bıyığı var” demiş. Temel, burnuna dikkat çekerek; “Biz önemli ve değerli şeylerin altını çizeriz” demiş.

& & & & &

Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen, tutuk, saygılı.

Bütün yakınlarınız

Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden

(Siz böyle olsun istemezdiniz)

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz

Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

Yılların telâşlarda bu kadar çabuk

Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde

Açan çiçekler vardı,

Gecelerde ve yalnız.

Vermeye az buldunuz

Yahut vaktiniz olmadı.

Behçet NECATİGİL

& & & & &

Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz’in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. ‘Niye 7 tane?’ diye, İngiliz’e sormuşlar. O da “Haftanın 7 günü var, hepsi için bir tane” demiş. “Vay be ! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki” demiş görevliler. Sıra Fransız’ın valizine gelmiş. Açmışlar bakmışlar 8 tane don 7’yi anladıkta niye 8 tane don? diye sormuşlar. “Her gün için bir tane, bir tanede ne olur ne olmaz diye aldım” demiş. “Vay be! Adamlardaki temizliğe, medeniyete bak” demiş görevliler. Sıra bizim Temel’e gelmiş. Açmışlar bakmışlar tam 12 tane don. “Ne varsa bizim insanımızda var, şu medeniyete şu temizliğe bak” Sormuşlar “Niye 12 tane?” Bizimki; “Ocak, Şubat, Mart…”

Günün Şiiri

KAÇAK

-Cezayir Kurtuluş Savaşı’nda ölenleri anarak-

Efendi misiniz, kodaman mısınız ne,

bir mektup yazıyorum size,

bilmem vaktiniz var mı

okumaya bu mektubu.

Az önce verdiler elime

askerlik kâğıtlarımı,

savaşa çağırıyorlar beni,

diyorlar yola çık en geç çarşamba akşamı.

Efendi misiniz, kodaman mısınız ne,

dövüşmeye hiç istek yok içimde,

insancıkları öldürmeye gelmedim ben,

gelmedim ben bu yeryüzüne.

Sizi kandırmak değil niyetim,

ama söylemeden de edemem,

savaş ahmakların işi,

hem insanlar ondan hanidir bıktı.

Doğduğum günden bu yana

ölen çok babalar gördüm,

gidip dönmeyen kardeşler gördüm,

çocuklar gördüm iki gözü iki çeşme.

Ya analar ne çekti, ya analar,

bir yanda işi tıkırında bir avuç insan

bolluk içinde rahat yaşar,

bir yanda ölüm, çamur, kan.

İnsanlar tıkılmış dört duvar içine,

çalınmış neleri var neleri yok,

karıları, eski güzel günleri bütün.

Gün doğar doğmaz yarın

kapatacağım şırak diye kapımı

ölmüş yılların suratına,

alıp başımı yollara düşeceğim.

Aşacağım karaları, denizleri,

ne Avrupa’sı kalacak, ne Amerika’sı, ne Asya’sı,

dilene dilene hayatımı

şunu diyeceğim insanlara:

Üstünüzden atın yoksulluğu,

durmayın bakın yaşamaya,

hepimiz kardeşiz, kardeşiz, kardeş,

ey insanlar, ey insanlar, ey.

İllâki kan dökmek mi gerek,

gidin dökün kendi kanınızı,

size söylüyorum bunu da,

efendi misiniz, kodaman mısınız ne.

Adam korsunuz arkama belki de,

unutmayın jandarmalara demeye:

üzerimde ne bıçak var,  ne tabanca

korkmadan ateş etsinler bana,

korkmadan ateş etsinler bana.

Boris VIAN- Çeviren: A. Kadir

Günün Sözü

Ne Mutlu Diline Hakim Olana, Evi Kendine Geniş Gelene, Yaptığı Suçtan Pişman Olmuş Ağlayana.

Hz. Muhammed

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here