İnsanlar sevdiği bir şehre ancak böyle tapar. Onu ilk siyasi oluşumların içerisinde gördüğümde, Allah var çok yadırgamıştım. Genç bir Avukat elini taşın altına koymuş ve her gördüğüne samimi gülüşlerle selamlıyor, hal ve hatır sorularıyla vatandaşın en ince damarlarına kadar sevgi ile giriyordu. Hepsi avukatlık mesleği derecesinde olan bir insan nasıl da yaşadığı şehrin her sorunlarını biliyor ve ona göre hareketler yapıyordu.
Memleketin geleceği konusunda devamlı olumlu sözlerle halkın yanında yer alıyordu. Hangi vatandaş sorunla yaşasa onu onun yanında görüyordum. Belediye Başkanlığı seçimleri yaklaşıyor galiba bunca enerjisini aday olma konusunda etrafa saçıyor düşüncesi bende hâkimdi. Bazen öyle olur. Her seçim öncesi o kadar aday adayları ortaya çıkar ve hangisinin ne olduğunu bir türlü kestiremezsin. Sonunda bir aday belirlenir ve seçimlere o adayla siyasi parti seçimlere girer.
İşte tam burada gerçek partililer kendini belirler. Aday olamayanlar sinirlenir ve anında başka partinin adayını cebren olmazsa bile gizli şekilde destekler. Bu geçmişte böyleydi şimdide böyle gelecekte de böyle olacağı kesin.
Avukatı burada yakın takibe aldım. Ak Parti’den İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı idi. Sonradan kimsenin aklına getiremeyeceği bir aday birdenbire ortaya çıktı ve her aday adayı gibi avukatta ters köşeye yattı. Şehirde bu karar karşısında şaşırdı. Daha evvel aday adayı olmayan bir kişi ortaya çıkıyor ve tüm aday adayların siyasi iştahlarını kapatıyordu. Çoğunun bu sinirlilik devresinde partilerine isyan etmesi doğal karşılansa da Avukat Güven, Ak Parti kaptan koltuğundan kopmadı. Teveccüh gösterdi ve partisinden zerre kadar kopmadığı gibi tüm küskünleri de kendi etrafında toplamasını bildi. Yeni adayın etrafına yeni isimlerle birlikte memleketin bekası için bayrağı yukarılara kadar taşımasını bildi.
Hatta hiç unutmam beni seçimin bir gün öncesi telefonla aradı ve ‘Nuri Ağabey finali senin iş yerinde yapmak istiyorum ve sabah kahvaltısında hep beraber yanında olacağız’ dediğinde ona asla itiraz etmedim ve güzel başkan sen ne istiyorsan öyle yapalım dedim. Finali yeni başkan adayı ile birlikte işyerimde tamamladık. Seçim bitti ve İskenderun Belediye Başkanı Ak Partiden aday olan M. Fatih Tosyalı kazandı. Seçim bitti evet ama bu yolda yürek dağlatan ve özveriyle adayın her adımına kefil olan İskenderun Ak Parti İlçe Başkanı Av. Abdulkerim Güven ve Hatay Ak Parti Milletvekili Abdulkadir Özel, hükümetten alınacak tüm yatırımların gelmesine ve icra edilmesine canı gönülden çalışarak, yeni başkanın arkasında her daim yer aldılar.
Seçim biteli bayağı oldu. Seçim öncesi yeni başkanın yayınladığı yapılacaklarla dair hazırlanan bültenler yerine gelmese bile memlekette kalıcı hizmetlerin oluşması gerçekleşti. Bu günlerde yapılanların neye yaradığını anlayamazsak bile önümüzdeki yıllarda bugün projelenen ve yapılması gerçekleşecek olan yatırımlar memleketimize nefes aldıracak cinsten. Projelenen ve yapılması tamamlanacak olan işleri ben burada ayrı-ayrı yazmak istemiyorum. Zaten projelerin arkasında olan kişi defalarca sosyal medya ve basın yoluyla vatandaşları bilgilendiriyor.
Burada benim bahsettiğim asıl konu bir ilçe başkanının, memleketimiz genelinde canla başla çalışmasıyla ilgili. Çoğu insanlar perde arkasında oluşan bu çalışmaları görmeyebilir. Akil dediğimiz insanlar ve gerçek çalışmaları takip edenler bilir. Şunu samimiyetimle söylemek istiyorum. Şu yaşıma kadar çok başkanlar, çok ilçe başkanlarıyla yakın ilişkilerim oldu. Çoğu görevleri bittiğinde kaybolup gittiler veya hali hazırda görev başındayken bile arada sırada belli oluşumlarda yer aldılar ve sonra sıranın bir daha kendisine gelmesiyle onları görür olduk.
Ama Av. Abdulkerim Güven için bunları söylemiyorum. O ne olursa olsun 7/24 telefonu açık ve memlekette her an görev başında. Onu ücra bir yerde esnafın veya gizli şekilde bir mağdurun yaralarını sarar haldeyken tahmin ediyorum. Şimdi sormam gerek kendisine ‘Sen nasıl bir mübarek başkansın…’ diye! Yolun aydınlık olsun.
