Değerli okurlarım, “İyi ki futbol varmış” başlığını atarken fazla düşünmedim, ince eleyip sık dokumadım. Benim için makalenin başlığı çok önemlidir. Böyle düşünenlerdenim, ustalarım da böyle söylemişlerdi zaten. Yaklaşık yarım asırdır, bu nezih, ulvi, nadide, aynı zamanda en zevkli meslek olarak kabul ettiğim gazeteciliğin bir parçası ve bir neferiyim.
Bu nedenlerle, başlığı bulur bulmaz, yazacağım makalenin ana hatları hemen kafamda şekilleniyor. Uzun yıllardan günümüze gelerek makalemi tamamlıyorum. Ligler başladı ya futbol meraklıları hafta sonlarını dolu-dolu yaşıyorlar. Sadece hafta sonları mı? Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası maçları… Avrupa’nın önemli ligleri… Bu önemli karşılaşmalarla temaşanın en iyisini, heyecanın en doruktakini yaşayarak, futbolsuz geçen zamanlarını telafi etmiş olacaklardır.
Bu makalemde, futboldaki heyecanın, temaşanın ve güzelliklerinin yanı sıra, onu kişisel menfaatleri uğruna çirkinleştirmeye çalışanlarla, şike, doping ve de teşvik primlerinden söz edeceğim. Amacımız, sütunlarımız dolsun da nasıl dolarsa dolsun, zihniyetiyle değil, siz değerli okurlarımıza türlü konularda bilgiler sunmak, futbolu yozlaştırmak isteyen, rant peşinde olanları kesin bir lisanla uyarmaktır.
Daha sonra, amatör takımlarımızın (yerel takımlar) çalıştırıcılarının arzuları doğrultusunda, “Futbol Teknikleri” konularını özellikle gündeminize getireceğim. Kondisyon, moral-motivasyon, teknik-taktik, kalecilerin konumu, hakemlerimiz, sporseverler-taraftarlar, fanatikler, statların emniyeti, sporcuların psikolojisi, antrenmanlar, ferdi motivasyon, tekni direktörler, statların teknik durumu, yerel futbolumuzun kalitesi…
Sporla özellikle futbol adına aklınıza neler geliyorsa, bu sütunlarda sizlere sunmaya çalışacağım. Her ne kadar sezon açılışı yazısı gibi gözükse de; öyle olduğu söylenemez. Amacım, futbol sezonu ile birlikte, bazı kuralları hatırlatmak, bildiklerinize ilaveler yapmaktan başka bir düşüncemiz yoktur. Öncelikle, futbolun kendisinden söz etmek istiyorum. Yarın!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
