Bir Zamanlar Gazetecilik (4)

0
53

Değerli Okurlarım, kimse bu mesleği hafife almasın, kolay zannetmesin, hele tepeden hiç bakmasın, Gazetecilik ulvi bir meslektir. Kendine çeki düzen vermenin yanı sıra, kültür seviyesini, her zaman taze tutmak zorundadır gazeteciler. Gerçek Gazetecilerden söz ediyorum.

Okumak, hem de çok okumak, ilgili olayları takip etmek, çağın gerekçelerini kullanabilmek ve ona kişisel becerisini katabilmelidir. Gazetecilik sadece ilgili okulu bitirmek değildir. Hayat Üniversitesinde okuyarak, görerek, bir şeyler öğrendiğine “O Benim Ustam” diyerek, araştırarak, azmederek yaptığı işi kıskanılacak hale getirmek bu ulvi mesleğin ilk şartıdır.

Bunun kadar önemli olanı da mesleğine saygı, büyüğüne saygı ve hatta küçüğüne de saygı bu mesleğin ana prensipleridir. İstisnaların dışında, tahmin edildiği gibi dışarıdan görüldüğü gibi, para babası değildir, bu mesleği icra edenler ve gazete sahipleri… Yine de bazı meslek erbabını saymayacak olursak, genel olarak diğerleri, hayat şartlarının çok mütevazı olduğunu söylersek hiç de yanlış olmaz. Yani, muhannete muhtaç değiller, hepsi o kadar!

Spor Basınına gelince; Spor Basını, gazeteciliğin bir başka uzantısıdır. Her dönemde olduğu gibi, Spor Basını, “Yolgeçen Hanıdır, Serbest Bölgedir.” Çünkü spor basının kapıları kilitli de olsa, açılması kolaydır. Bizim gençlik dönemimizde, futbolda jübilesini yapmış bir sporcu, köşesini açar, daha çok itibar görür ve de bizden daha fazla para kazanırdı.

O dönemlerde, tirajı yüksek gazetelerin spor sayfaları, emekli olmuş futbolcuların sözde makaleleriyle doluydu. Bunun önüne bir türlü geçilemedi. Bitmedi, bizim yaptığımız işi beğenmeyip ‘Sizin yaptığınız da iş mi?’ diyerek hava atmaları, aramıza sızmalarına, bir hayat tarzına dönüşmesine seyirci kalınırdı üstelik. O zaman öyleydi ama şimdi de, özellikle Yerel Basında ara ki spor yazarı bulasın. Adam bir hafta önce oynanan süper lig maçını anlatıyor…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here