29 Ekim Cumhuriyet Bayramında, 6 Şubat depremi nedeniyle 1 metreye yakın çökme meydana gelen sahilimizin yeniden düzenlenen ilk etabının açılışı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum tarafından yapıldı. Açılışa katılamadım. Ancak geçtiğimiz Cumartesi günü 2 arkadaşımla birlikte açılışı yapılan sahilin ilk etabını dolaştık. Gerçekten çok güzel bir düzenleme yapılmış. Anıt alanına ilk girişte birkaç basamak merdivenin dışında merdiven görmedim. Yokuş kalmamış hafif rampalar neredeyse yok denilecek seviyeye getirilmiş. Dolaşırken yorulmuyorsunuz.
Yapanlara, vesile olanlara çok teşekkürler ederiz. Özellikle Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Öntürk ve İskenderun Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Dönmez olmasaydı böyle bir hizmeti görmek mümkün olmazdı. Bu iki belediye başkanımıza teşekkürü bir borç biliriz.
HBB ve İskenderun Belediyeleri iktidar partisinde olmasa, iktidar partisi de bu düzenlemeyi yapar mıydı? Bu sorunun cevabı kesinlikle “hayır”dır. Zaten Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan da kendilerinin olmayan belediyelere hizmet götürmediklerini daha önce söylemişti!
Geçtiğimiz iktidarlar döneminde Turgut Özal “Verin belediyeyi, İskenderun’u il yapayım” dedi ama belediye ana muhalefet partisinde kaldı. İl olamadık. Merhum Süleyman Demirel yine bir ziyaretinde “İskenderun’u il yapalım mı?” diye sorduğunda vatandaşın biri “Değil il, başkent yapsan sana oy yok” diye nara attı. Merhum Demirel gülerek karşılık verdi. Tansu Çiller geldi aynı soruyu sordu yine ana muhalefet partisi belediyeyi aldı ve İskenderun hala ilçe…
Sahil düzenlemesi gerçekten çok güzel bir proje… Hayli de pahalı… Ama para zaten halkın… Öyle de olsa Hatay Büyükşehir ve İskenderun Belediyeleri iktidar partisine verilmemiş olsa bu hizmetler gelmez, Belediye otobüsleri alınamazdı. 65 yaş üstü insanlarımızın ücretsiz olarak kullandığı bu araçlar kentimizin her yanına ulaşım sağlamak açısından takdire şayan. Mesela yeni devlet hastanesine tüm belediye araçları uğruyor. TOKİ’de bulunan ek hastane binasına ve TOKİ konutlarına gidip gelmek bu araçlar sayesinde artık çok kolay. Halk olarak minnettarız.
Arkadaşlarla birlikte aynı gün sahildeki bir cafeye oturup birer çay içtik. Arkadaşlar da birer yarım litrelik su aldılar. Ne yazık ki; çay ve su çok fahiş fiyatlarda satılıyor.
Bir bardak çay 40, yarım litrelik bir pet şişe su 30 lira. Ben evime bir kilo çay aldığımda bir ay gidiyor. Bir bardak çayın maliyeti ne? Burası belediyece kiraya verilen bir sosyal tesis… Sosyal tesislerde bu kadar fahiş fiyat olmamalı bir bardak çayın satışı 20, yarım litrelik bir suyun fiyatı 10 lirayı geçmemeli.
Biz daha sahilimize balıkçı lokantaları yapılmasını bekliyoruz. Fakat yapılacak olan lokantalarda fiyatlar böyle uçuk olacaksa olmasın daha iyi. Hafta sonlarında çoluk çocuğumuzla sahilde oturup bir balık yiyemeyecek veya şehir dışından gelen bir misafirimizi lokantaya götürüp bir balık ikram edemeyecek isek, o lokanta varsın olmasın.
Eğer bu yerler halka hizmet için yapılıyorsa, açlık sınırı altında yaşamaya çalışan asgari ücretlinin ve emeklinin buralara gitme, bir balık yeme imkânı olmayacaksa bu hizmetler olsa ne olur, olmasa ne olur?
Biz yerel basın olarak halkın gözü, kulağı ve sesi olarak bunları yazıp, ilgilileri uyarmak mecburiyetindeyiz. Yapılan iyi hizmetlere teşekkür ederken, yanlış gördüklerimiz konusunda da ilgilileri uyarma görevimizi yapacağız.
Umarız bu uyarılarımız dikkate alınır!
