Yurdum Benim Şahdamarım

0
132

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Gündem korkutuyor, duyduklarımız, gördüklerimiz, yaşadıklarımız omuzlarımıza yüklendi altında ezilmemek için şiir okumak en doğru şey gibi geliyor bendenize… Korkunç gündemde ruhumuzu temiz tutmak ve sevgiyle sanatla beslemek adına. ‘Yurdum Benim Şahdamarım’ diyen Ahmet Arifle başlayalım…

Yurdum Benim Şahdamarım

Engereğin dişlerine işledim,

Ağu dişlerine

Oluklu, çentik…

Ve vurgun,

Gözleri bir çift cehennem

Burnuna kan tütmüş

Pars bıyığına…

Dağın pulat yüreğine işledim,

Şimşeğin masmavi usturasına

Sevdanı usul-usul

Sevdanı mısra-mısra

ben seni hapislerde sevmişim,

Ben seni sürgünlerde.

Yurdum benim şahdamarım…

Yücende buzul

Ve kar,

Maviş dağ tavşanları

Gün vuranda alaran

Zemheri yılanları

Ve yahut bir hışımla

Öyle çakılan

Sonsuzluğun yakışığı kartallar.

………..

Başım gözüm üstünesin

Suskum, avazım üstüne…

Adından başka silah

Yazgından başka günah

Daha yazmamış

Hiçbir gizli dosyada

Hiçbir açık kitapta.

Ahmed ARİF

En Yüksek Kulenin Türküsü

Sevdalar çağı dönsün,

Dönsün geri gelsin

Ah nasıl dayandım nasıl da

Unutamam artık dünyada,

Nice korkular kaygılardı

Uçup gitti göklere.

Bir belâlı susuzluk

Karartıyor damarlarımı.

Sevdalar çağı dönsün,

Dönsün geri gelsin.

Bir çayır gibi tıpkı

Unutulmuş bir kıyıda,

Karamukların, gülüklerin

Boyatıp çiçek açtığı,

O yabanıl uğultusunda

Korkunç pis sineklerin.

Sevdalar çağı dönsün,

Dönsün geri gelsin.

Arthur RIMBAUD

Bulut Mu Olsam

Denizin üstün

yüzünde gümüş gemi

içinde sarı balık

dibinde mavi yosun

kıyıda bir çıplak adam

durmuş düşünür.

yüzünde gümüş gemi

içinde sarı balık

dibinde mavi yosun

kıyıda bir çıplak adam

durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,

gemi mi yoksa?

Balık mı olsam,

yosun mu yoksa? ..

Ne o, ne o, ne o.

Deniz olunmalı, oğlum,

bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.

Nazım HİKMET

Başsağlığı

Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda

Acılar unutulduktan sonra

Dönmeliyim.

Ölümlerin karşısında şaşırıyorum

Ne desem ki

Düşünüyorum.

Kalanları ağlıyor gidenin

Benim gözlerim kuru

Herkes bana bakıyor, biliyorum

İçlerinden geçenleri.

Başsağlığı dilemek

Garibime gidiyor

Ölen öldü, sen yaşa

Küçültmeye benziyor.

Beni böyle kitaplar mı yaptı ne

Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben

Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.

Ben canavar ruhlu muyum

Bir ölü evinde tek söz söylenmeden

Put gibi duruyorum

kimse anlamaz derdimi

Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda

Bir yakınım öldü mü.

Behçet NECATİGİL

Anneler

Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:

– Tenimde bir yara işler gibisin

Titrerim rüzgarlar keder vermesin.

Anneler beşikten der çocuğuna:

– Acını görmesin gözüm alemde

Teselli demeksin bana son demde.

Bütün ümitleri yel alır gider

Tomurcuk açılır, sel alır gider

Anneler büyütür, el alır gider

Ben Sen O

O, yalnız ağaran tanyerini görüyor

ben, geceyi de

Sen, yalnız geceyi görüyorsun,

ben ağaran tanyerinizde.

Nazım HİKMET

Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlık ve sevgiyle hep birlikte kalalım… Yase

Günün Şiiri

Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin..

Yaşadıklarını kâr sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

 

Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

 

Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

 

İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin kadar sevilirsin…

Can YÜCEL

Günün Fıkrası

Temel banka soymak suçundan yargılanıyormuş, son celsede hakim delil yetersizliğinden Temel’in tahliyesine karar vermiş. Temel bunu duyunca çok sevinmiş ve bağırarak hakime; “Uy çözünü sevdigumun hacim beyi, yani şimdi bu paralar penim oldu değil mu?”

Günün Sözü

Yetenek yalnızlıkta oluşur, karakter ise dünyanın koşuşturmacasında…
Goethe

Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.
Montaigne

En insani davranış bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir.
Nietzsche

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here