Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Hep Beraber Halkın, Hakkın İktidarını Kuracağız”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, ilçe yönetimi ve partililerin katılımıyla ilçe binasında bir basın açıklaması yaptı.
Ülke gündeminin değerlendirdiği toplantıda sert konuşan Yüksel, ülkenin her alanda zor durumda olduğunu ifade ederek, ülke insanının bölünmeye çalışıldığını savundu.
Ülkemizin acı çektiğini ve yalnızlaştığını savunan Yüksel; “Ülkemiz insanı aç, çocuklar perişan, umut tükendi, geleceğimiz olan nesiller dışarıya kaçmanın peşinde, umutları yok, çaresizler. Toplum mutlu ve huzurlu değil. Çünkü ülke yönetilmiyor, ülke yönetilir gibi yapılıp savruluyor” dedi.
Ülkede basının özgür olmadığını da kaydeden Yüksel; “Basın demokrasinin olmazsa olmazı, halkın haber alma özgürlüğü. Görsel ve yazılı basın bir kıskaç altına alınıyorsa ve yok edilmek isteniyorsa demokrasinin bir ayağı yok demektir. Dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Gazetecinin görevi halka olumlu, olumsuz her şeyi aktarmaktır, haber yapmaktır. Bunu kısıtlayarak, zulüm yaparak, işkence yaparak hiçbir noktaya gidemeyiz. Ülke perişan olur, ülke huzurunu yitirir” dedi. Yüksel, Halk TV ve Tele1’in doğruları söylediği için 5 gün ekran karartma cezası aldığını da kaydederek; “Bugün Halk TV ve Tele1 beş gün ekranı karartma cezası aldı. Bazı yandaş kanallar gibi pembe tablo çizmiyor. Çünkü Türkiye’deki gerçekleri, Türkiye’nin gittiği noktayı haber yapıyor, halka bunu aktarıyor, cesurca, kahramanca bir görev yapıyor” dedi.
Demokrasimizin yara üstüne yara almaya devam ettiğini de öne süren Yüksel; “Bir an önce bu anlayışın bu ülkeden yok olması lazım. Basın hürdür, hür olmalıdır. Özgürce haber yapmalıdır. Diğer bir konu sosyal medya olayı… Birkaç gün önce ‘ben şu kadar izleniyorum’ diyen zihniyet aradan birkaç gün geçtikten sonra ‘sosyal medyayı kapatma’ tehdidinde bulunuyor. Çeşitli yasalar çıkarılarak sosyal medyadaki olumsuzluklar önlenebilir, sahte hesaplar üzerine ağır cezalar gelebilir, yalan haber, iftira yazanlar, gıybet yapanlara gerekli cezalar verilir ama sosyal medyayı kapatmak halkın nefes almasını yok etmek demektir. Hangi çağda yaşıyoruz. Antalya’ya gelen turist sorduğu zaman ne cevap vereceksiniz?” diye konuştu.
Baroların bölünmesi, konusuna da değinen Yüksel; “Şu anda İstanbul’da 60 bine yakın avukatımız var. Diyorlar ki 2000 Avukat bir araya geldiğinde bir baro kurabilir. O zaman İstanbul’da kaç tane baro olacak sayısını sizin takdirinize bırakıyorum. Benden olan baro, senden olan baro, bu etnik yapıdan olan baro, bu mezhepten olan baro diye baroları da parça parça bölüp ülkenin savunma kalesini yok etmek istiyorlar. Savunma olmadan, savunma özgür olmadan demokrasi olmaz, hukuk olmaz, adalet olmaz” şeklinde konuştu.
“Kıdem Tazminatından Elinizi Çekin”
Kıdem tazminatı konusuna da değinen Yüksel, kıdem tazminatının, alın teri döken, emek verenin en son umudu olduğunu vurgulayarak; “Kıdem Tazminatı alın teri dökenin umudu, geleceği onu elinden alırsanız o sizi yakar. Kıdem tazminatından elinizi çekin, altında kalırsınız ve kalkamazsınız. Emeklilerin durumu daha vahim. Yıllarca ülkesine her alanda hizmet eden insanımız emekli olmuştur, devletine güvenmiştir. Şu anda asgari ücretin altında emekli maaşı alan emeklilerimiz var. Hani yüzde dört buçuk büyümüştü ülkemiz, hani atlatmıştı bütün krizleri, hani başkanlık sistemi, ‘Tek Adam’ sistemi gelince uçacaktı her şey… Emeklilerin bir an önce derdine çare bulun” diye konuştu.
“Kimyalarını Bozmaya Devam Edeceğiz”
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin tarih yazmaya devam ettiğini de vurgulayan yüksel; “Cumhuriyet Halk Partili belediyeler halka dokunuyor, bütün bu telaş ondan, bütün bu kızgınlık ondan. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu öyle bir kimyalarını bozdu ki bir türlü altından kalkamıyorlar.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Diyanet Vakfı ile bir protokol imzaladı. Ankara’nın göbeğine, Kızılay’a 1500 kişilik bir cami yapımını üstlendi Biz yürekten vatanseveriz, yürekten inançlara sahip çıkarız, yapmacık değil, kullanmak için değil, bazı şeyleri perdelemek için değil, yürekten yaparız. Kimyalarını bozmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin çok güçlü bir ülke olduğunu ancak iyi yönetilmediğini kaydeden Yüksel; “Güçlü bir ülkeyiz. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız var. Hayatını bu vatan için harcayanlar, şehit olanlar büyük ve güçlü bir ülke bıraktılar bize. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk sağlam temellerde büyük bir vatan, büyük bir ülke bıraktı. Güçlüyüz. İşsizimize iş bulacak kadar, aç insanımızı açlıktan kurtaracak kadar, insanımızı güldürecek, mutlu edecek kadar, refah denizinde yüzdürecek kadar güçlüyüz ama burada önemli olan bu ülkeyi kimlerin yönettiği, nasıl yönettiği? Onun için bir türlü doymayanlar, açın halinden anlamayanlar, mutsuz insanın yüzünü güldürmekten bir haber olanlar gitmelidir, gidecektir. Yani Abbas Yolcudur. Geleceğiz, vatanını, bayrağını, halkını tüm unsurları ile kucaklayan, özgürlükten, demokrasiden yana olan, kendini değil halkını doyuran, halkını mutlu eden bir düzen geliyor. Bu düzen gelecek. Bu düzenin gelmesini kimse engelleyemeyecek. Ok yaydan çıkmıştır ve hızla yol almaktadır. Hep beraber halkın, Hakkın iktidarını kuracağız. Ve bu ülkenin insanlarını hak ettiği şekilde mutlu edeceğiz ve yaşatacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
