Tarih Hesap Sormaz, Sadece Yazar (5)

0
35

Değerli okurlarım, tarih gerçekten zamanlamayı çok iyi yapıyor. Öyle bir zamanda yazıyor ki; kimsenin sesi çıkmıyor. Bildiğiniz gibi tarih, ne satın alınır, ne de sorgulanır. Aynı zamanda tarih, kimsenin âhını da almaz, tamamen bitaraftır, gerçekleri yazar. Gerçekleri tarih yazar da, tarihi kim yazan işte onu bilemiyorum.

Tarihle haşır neşir olduğumuz bir ortamda, bir okurumun samimi itirafı ilgi odağım oldu. Bu itirafı virgülüne bile dokunmadan sunmak istiyorum.

“…Öcal Hocam, orta öğretimde takım tutmak geçti içimden. Futbolun kurallarını sizler kadar bilmem mümkün değil. Sempatizan olurum derken bir büyük camiaya saygı duydum. Kafa yapım da beni zorladı. Fettullahçı Hakan Şükür, dini imanı futbolla karıştırıp dinci gazetelere Kutlu Doğum Haftası vesilesi ile hem de derby maçı öncesi demeçler verince, bildiğim kadarıyla kulübün bilinçli, aklı başında taraftarları tepkilerini, hem de Hakan Şükür gibi bir oyuncularına yüreklice gösterdiler.

Aklımda kaldığı kadarıyla mesaj şöyleydi: ‘Galatasaray Fettulah’ın tarikat evi değildir. Laikliğin ve Atatürkçülüğün kalesini yıktırmayız. Ulu Önder Atatürk’ü Galatasaray Lisesi’ne geldiğine pişman etmeyiz.’

Ülkemizin birçok sanatçısı, edebiyatçısı, tarihçisi, akademisyenleri dincilerin eteğine yapışmışken, muhalefet yapan siyaset önderleri dahi eleştirdikleri sofralara koşup otururken, Galatasaray Camiası’nın taraftar duygusallığını bile aşıp, kendi süper futbolcularına tavır alarak Atatürk’e sahip çıkmaları, önce onları yüceltti gözümde.

Önemli olan din-iman diyen ama işine geldiğinde yabancı takımların formasını giymekte bir sakınca görmeyen ya da düşük maaşlı yoksul insanlar kazançlarının yarısını vergi olarak verirken, vergisiz trilyonları cebine indiren bir futbolcunun ifadeleri değildi bu haykırış.

Önemli olan, Galatasaray’ın kendi futbolcuları olsa bile, önce laikliğe ve çağdaşlığa sahip çıkmaları yüceltti camiayı. Yoksa o tarikatçı futbolcuya anlatamazsınız zaten, Müslüman ülkeler içinde dünya yeşil sahalarında neden sadece Türkiye olduğunu… Ve de o futbolcuların Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye’nin yeşil sahalarında yetiştiğini onlara anlatamazsınız.

Oysa Galatasaray’ın aklı başında önderleri tüm Türkiye’ye bir şeyler anlatmaya çalıştılar. Önce laik, çağdaş, aydınlık Türkiye! Eğer o yoksa hiç kimse yok! Bu büyük camianın laikliğe, çağdaşlığa, Aydınlık Türkiye’ye ve özellikle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkmaları, Öcal Hocam inanın beni Galatasaraylı yaptı…”

Ben de diyorum ki bu itirafı keşke başka takımdan birisi yapsaydı, sizi temin ederim ki daha çok sevinecek ve daha fazla mutlu olacaktım. Böyle düşünen herkese selam olsun. Yıllar önce konuşulmuş bir olaydı. O kişiye de selam olsun.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here