Tarih Hesap Sormaz, Sadece Yazar (4)

0
51

Değerli okurlarım, insanoğlu günlük yaşamında ve futbolda da istemediği halde büyük hayal kırıklığı yaşayabilir ve bu nedenle de buna “Sürpriz” diyorlar. İşi ne kadar ciddiye alırsak alalım, o sürprizler etrafımızda dolanır durur. Ben diyorum ki, büyük lokma yiyeceğine kadar, büyük düşünelim (büyük konuşalım değil) diyorum. Bilindiği gibi insanların kaderini belirleyen en önemli faktörlerden biri büyük düşünmesi hayal kurması ve de Hayallarının peşinden koşmasıdır.

Yani, standardın dışına çıkması, standart üstü olmasıdır. Bir şey düşünülmeden, hayal edilmeden ona ulaşmak, iç içe olmak ve kavuşmak mümkün değildir. Kurulan her hayalin de gerçekleşmeyeceği de tabiidir. Düşünecek olursak, yüce Allah dünyaya ve kullarına yaşam hakkı verdiğinden beri standart üstü olmayı başaranların birçoğu yaşadığı asırda “Hayalperest” diye adlandırılır ve de onlarla alay edilirdi. Bazıları lanetlendi, açlık ve susuzlukla cezalandırıldı ya da ölüme mahkûm edildi.

Oysa “Hayalperest” olarak adlandırılan bu insanlar, savundukları aykırı fikirlerle kendi yazgılarını belirleyen bir avuç azınlık, kurdukları hayali gerçeğe dönüştürerek aynı zamanda insanlığın yazgısını da değiştirmeyi başarmışlardır.  Bizden önceki kuşakta efsane üstü futbolcular vardı. Bunların bazılarını sizlere sunmak istiyorum. Hatırlanmayı hak ediyorlar. Vava, Dıdı, Garrincha, Pele, Maradona, Oksebio vs.

Bu saydığım ve bunlar gibi birçok efsane sporcular (büyük bölümü Hakk’ın rahmetine kavuştu) çok fakir ailelerin çocuklarıydı. Buna ilaveten bazıları da rahatsızlıktan dolayı çocuklukları hastanede geçmişti. Bütün bu olumsuzluklara rağmen büyük düşünerek, hayal kurarak ve kurdukları hayallerden uzaklaşmayarak, “Ben büyük futbolcu olacağım” diyebilme yürekliliğini göstermişlerdir. Bunca yıllık meslek hayatımda bu sporcuların kıvamında futbolcuya rastlamadım, hatırlamıyorum da.

Şimdi şöyle düşünsek, Türk milli futbol takımı dünya şampiyonu olacak. Neden olmasın ki? Böyle düşündüğümüz zaman hayal kurduğumuz zaman önce antipatik olacağız, herkesi kendimize güldüreceğiz. Varsın gülsünler, dünya üçüncüsü olmadık mı? İdama götürülürken, Galileo’nun sözleri çok ilginç ve onur verici: “Ben ne yapabilirim ki dünya dönüyor” diyerek hem ölüme hem de oradaki bir avuç örümcekli kafalara meydan okumasıyla, O’na olan saygımızı bir kat daha arttırtmıyor mu?

Günümüze kadar, özgür dünyanın temellerini atan bu ölümsüz muhteremler (birçok isim) var. Yani, yüzlerce dahi, geçmiş yüzyıllarla kıyaslanmayacak kadar değişen, kolaylaşan hayatımıza imza atarak, isimlerini ilelebet insanoğlunun ortak hafızasına kazımışlardır adeta. Bu önemli dâhilerin arasına Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün koymamızda hiçbir sakınca yoktur. Unutturulmaya çalışılsa bile resminin yanına Kasımpaşalının resmi konulsa bile Onuncu Yıl Marşı’nı, Harbiye Marşı’nı kimseye unutturamazlar.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here