Ayaz; “Bu Karanlığa Teslim Olmayacağız”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şube Yönetimi tarafından, İskenderun Cemevinde Sivas katliamında hayatını kaybedenler için anma programı düzenlendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Suzan Şahin, CHP İskenderun Belediye Başkan Aday Adayı Dr. Yılmaz Şahutoğlu, Emek ve Demokrasi Bileşenleri, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Cemevi üyeleri katıldı.
Dün öğle saatlerinde gerçekleştirilen kitlesel basın açıklamasının konuşmacılığını da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şube Başkanı Halil İbrahim Ayaz yaptı.
Sivas katliamının üzerinden çeyrek asır geçtiğini anlatan Ayaz; “2 Temmuz 1993’de Sivas’a düşen ateş yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor. Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak için Sivas’a giden aralarında aydınlarımızın, ozanlarımızın, gençlerimizin olduğu ülkenin aydınlık yüzü semah dönen 33 canımızı aramızdan koparan katliamın üzerinden 25 yıl, çeyrek asır geçti” dedi.
Yaşanan olay sonrası dönemin yöneticilerinin olaya bakış açılarından söz eden Ayaz; “Daha önce 1 Mayıs 1977, Maraş, Çorum katliamlarına seyirci kalan, faillere kol kanat geren devlet 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamında da aynı rolünü oynamaktan geri durmamıştır. Madımak Otelinde kurtarılmayı bekleyenler, geçen her dakikada ölüme daha fazla yaklaşırken dönemin hükümeti katliamı izlemekle yetinmiş, mağdurların değil, faillerin yanında yer almıştır.

Dönemin Başbakanı Çiller katliamın ardından “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” derken, yine dönemin Cumhurbaşkanı Demirel “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır” sözlerini sarf etmiştir.
13 Mart 2012’ de faillerin bir bölümünün “zaman aşımı” gerekçesi ile ceza almaktan kurtarılmasını sağlayan mahkeme kararını değerlendiren dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ise “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” demiştir. En yetkili ağızlardan çıkan bu sözler devletin Sivas Katliamı karşısındaki tutumunu tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
Devletin, katliamın ardındaki güçlerin ortaya çıkmasını engellemek için adeta seferber olduğunu iddia eden Ayaz; “Yıllarca süren dava sürecinde önce deliller karartılmış, faillerin kaçmasına göz yumulmuş, zaman aşımı kararıyla failler devlet eliyle korunmuştur. Aradan geçen 25 yıl çeyrek asıra rağmen aynı zihniyet devam ediyor!

Farklı dilleri, inançları ve kültürleri ‘tek dil, tek din, tek millet’ anlayışıyla baskılayanlar gerici zihniyetin kendisini yeniden yeniden üretmesi zeminini güçlendirmeye devam ediyor. Halkların barış içinde, kardeşçe bir arada yaşama zemini mezhepçi ve otoriter anlayışıyla her geçen gün daha fazla zehirleniyor. Sivas utancıyla yüzleşmek yerine katillere kol kanat gerenler yeni katliamlara davetiye çıkarmaya devam ediyor.
Sivas, hatta daha öncesinde Maraş ve Çorum katliamlarının üzeri örtüldüğü için, 19 Aralık, Gazi, Roboski, Reyhanlı, Suruç olmak üzere pek çok katliam yaşadık. AKP’nin baskı ve zulmüne karşı birleşen milyonların eseri Gezi Direnişi’nde gençlerimiz sokak ortasında katledildi. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı 10 Ekim Ankara Katliamı ile yüreğimize kapkara 100 bıçak daha saplandı. Ortaçağ karanlığı zihniyetinin ürünü yakarak katletme vahşeti Madımak’tan sonra KHK’larla tüm emekçilerin ve aydınların iş, ekmek, özgürlük ve yaşam haklarını da zapturapt altına almaktadır.
Öte yandan ölümü, katliamı sıradanlaştıran zihniyet bugün ülkenin tamamında OHAL uygulaması ile toplumsal muhalefetin sokağa çıkmaları engellenmekte sıkıyönetim koşullarına terk edilmektedir. Hala Madımak’ın dumanı tütüyor. Kültür varlıkları, kadim kentler yerle bir ediliyor. Başta Maraş olmak üzere Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelere mülteci kampları kurulmasında ısrar ediliyor. Katliamlarla savaş alanına çevrilmiş bir ülkede acıdan başka paylaşacak bir şeyin bırakılmak istenmediği bir karanlığa itiliyoruz. Oysa alışmanın, kanıksamanın kabullenmek olduğunu en iyi bizler biliyoruz. Adaletsizlik üzerine inşa edilen bu yağma ve sömürü düzenine alışmadık. Alışmayacağız. Katliamlara, ölümlere alışmayacağız. Bu karanlığa teslim olmayacağız” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)







