İşçi Sınıfının Gündemi ve Beklentileri (2)

0
29

Özellikle sendikalı işçilerin gerçek ücretlerinde genel olarak bir azalma olmamakla birlikte, işsiz sayısının artmasına bağlı olarak, ailelerin toplam gelirlerinde önemli azalmalar yaşandı. Diğer bir deyişle, mutlak yoksullaşma, işsizliğin artmasıyla gerçekleşti. Ekonomik durumun iyi gideceği beklentisiyle tüketici kredisi alan ve kredi kartı kullanımına yüklenen yüz binlerce işçi, ailenin toplam gelirinde artan işsizliğe bağlı düşüş nedeniyle, ciddi sorunlarla karşılaştı. Bu sorun 2021 yılında artarak devam edeceğe benzemektedir. Sendikalar içinde Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası’nın THY ile 31 Ağustos 2020 tarihinde imzaladığı protokolle, pilot köşkü personelinin ücretlerinde yüzde 50, kabin personelinin ücretlerinde yüzde 35 ve yer personelinin ücretlerinde de yüzde 30 oranlarında indirimi kabul etmesi, istisnai bir olay olarak kaldı.

2020 yılında ücretsiz izne çıkarılan 2,2 milyon kişiye ödenen aylık net 1168 lira ise bu insanların açlığa mahkûm edilmesi oldu. Ücretsiz izin süresi içinde başka bir işyerinde ücret karşılığı çalışmalarının yasak olması, işçiler üzerinde baskı uygulamanın bir biçimine dönüştürüldü.

2020 yılında gerçekleşen önemli bir gelişme, 2018 yılı Nisan ayında belediyelerde belediye şirketlerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında da işyerlerinde kadroya geçirilen “taşeron” işçilerine ilişkindi. Sayıları 800 bini aşan işçiler, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 2018 yılında uygulamaya konan toplu iş sözleşmesinin kapsamındaydılar. Bu toplu iş sözleşmeleri, belediye işçileri için 30 Haziran 2020, diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçiler için 31 Ekim 2020 tarihinde sona erdi. Böylece 800 binin üstündeki işçi, 2021 yılında başlayacak toplu sözleşme görüşmeleri kapsamına dâhil oldu.

Türk-İş’in kamu kesimindeki işçiler adına Hükümeti temsilen kamu işveren sendikaları ile yapacağı toplu sözleşme görüşmelerinin kapsamındaki işçi sayısı, 2021 yılında 700 bin dolaylarında olacak. Kadroya geçirilen taşeron işçileri 2018 yılı Nisan ayından itibaren ciddi bir mağduriyet yaşadılar. 2021 yılı kamu kesimi toplu sözleşme görüşmeleri, kadroya geçirilmiş yüz binlerce eski taşeron işçisinin bu mağduriyetinin giderilmesi doğrultusunda çabaları ve mücadeleleriyle geçecek. Merkezi yönetim bütçesindeki açıkların büyüdüğü koşullarda, 2021 yılı kamu kesimi toplu sözleşme görüşmelerinin çok sert geçme olasılığı yüksektir.

Kovid-19 virüsüyle mücadelede uygulamaya konan kararlardan biri, işçi çıkartma yasağıydı. İşverenlerin işçinin hatası dışında işçi çıkartmaları yasaklandı; daha sonra işten çıkartma imkânı biraz genişletildi. Buna karşılık da işverenlere, işçinin onayı aranmaksızın, onları ücretsiz izne çıkarma yetkisi tanındı. İşten çıkartma yasağı ilk başlarda işçi lehine bir uygulama olarak algılandı; ancak ücretsiz izin uygulamasının aylar sürmesiyle birlikte, bu düzenlemenin olumsuzlukları ağırlık kazanmaya başladı. Bazı işverenler, kıdemi ve ücreti yüksek işçileri ücretsiz izne çıkarırken, onların yerine (yasayı ihlal ederek) düşük ücretli işçi istihdam ettiler. Ayrıca, bazı işyerlerinde işçilerin tazminatsız olarak işten çıkarılması için girişimler yaygınlaştı. Bazı işyerlerinde de, iş sözleşmesinin işçi ve işveren tarafından birlikte sona erdirilmesi yoluna (ikale sözleşmesi) gidildi.

2020 yılında yabancı ve özellikle Suriyeli “kaçak işçilik” yaygınlaştı. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte, birçok küçük ve orta büyüklükteki işveren, daha düşük ücretlerle ve çok daha kötü çalışma koşullarında çalışmayı kabul eden yabancı işçileri istihdam etmeye başladı. Bu konuda yetkili ve sorumlu kamu kurumlarına yapılan şikâyetler bir türlü etkili olamadı. Yabancı kaçak işçi istihdamı hem işsizliği artırdı, hem de çalışma imkânı olan sendikasız işçilerin daha kötü çalışma koşullarına ve daha düşük ücretlere razı edilmesinde kullanıldı. Bu sorunun 2021 yılında da devam etme olasılığı yüksektir.

Emeklilikte yaşa takılanların sorunları 2020 yılında da sürdü. 2020 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçe açıkları, yılbaşında öngörülenin yaklaşık iki katına yükseldi. Sağlık hizmetlerinin büyük ölçüde özelleştirilmiş olması, SGK’nın sağlık giderlerini hızla yükseltince, SGK kaynaklarından ödenecek yaşlılık aylığı için ayrılabilecek kaynak iyice azaldı. Bu koşullarda, emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının 2021 yılı içinde çözüme kavuşturulabilmesi olasılığı daha da düşmüş gözükmektedir. –Devamı Var-

Sadık KARAKAŞ

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here