Hatay Milletvekillerimize! Amanos Milli Park Yapılmazsa Dağda Yaşam Duracak!

0
205

Birkaç yıl evvel Amanos Dağının ‘Milli Park’ haline dönüştürülmesi konusunda çalışmaların başlatılmış olduğunu duymuştum ama hiçbir gelişme yok. Anlayacağınız Milli Park konusu bölgemizde unutuldu gitti. Hiçbir yetkili bu konuda son zamanlarda bir açıklama da yapmadı.

Amanos Dağları’nın bölgemize her konuda katma değer katacağı göz önündeyken Amanos’ta terör ve taş ocaklarının katliamları yaşanıyor. Amanoslar “milli park” ilan edilmediği sürece bölgemiz bu sorunları hep yaşayacak. Öte yandan milli park oluşması sağlandığında yararını ilk önce bölgemiz görecek. Özellikle bu olumlu atılım şehrimizin şanına şan kattığı gibi. Turizm yönünden de çok anlamlı ve önemli yatırımların getirileri ile bölgemiz aslan payını fazlasıyla alacak.

Dünya ilim ve bilim adamları son yıllarda Amanos Dağlarının yapısını en ince detayına kadar inceliyor. Yaptıkları çalışmalardan ötürü de olumlu sonuçlar çıkarmaktalar. Bu konularla ilgili gerekli bilgi ve dokümanları daha evvel yazmış olduğum makalelerimde kamuoyumuza serzeniş yapmıştım. Amanos Dağı üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar, uluslararası platformlara taşınmış ve bu konuda değişik bildirgelerin araştırma sonuçları bilim adamları tarafından yayınlanmıştı. İnanın bu özel coğrafya’ya sahip olmamızdan dolayı, Cenabı Allah’a şükran duymalıyız.

Amanos Dağlarında milli park olarak önerilen sahanın büyük kısmı, Devlet Ormanı, Hazine Arazisi ve yer-yer de Tarım Arazisi şeklindedir. Esas kısmı orman ekosistemidir. Milli park için gösterilen alanlarda karışık ve değişik yaşlı orman formu gösteren ekosistemler bulunmaktadır. Ağaç türlerinin yayılışı içerisinde, zengin bitki ve yaban hayvan topluluğuna sahip bulunuşu ile nadir ve eşsiz bir orman eko sistemin ahengi yaşanmaktadır.

Bugün ise dağa baktığımızda resmen midemiz bulanıyor. Her yer taş ocakları. Her yer yanmış orman arazisi. Gittikçe çoraklaşan bu milli servetimiz, gözümüzün önünde erim-erim eriyor. Bunca yaban hayvanı ve zengin bitki topluluğunu üzerinde barındırmasının tek sebebi, Ege’den esen meltem rüzgârlarından kaynaklanıyor. Ege’den esen Meltem Toros Dağları üzerinden, İran’a doğru dümdüz kayarken, Osmaniye ilinden birden bire güney bölgesine doğru kavisli şekilde duran Amanoslar, meltemin önünü keser. Kıbrıs’a kadar uzanan Amanos Dağları, Allah’ın biz canlılara bir armağanıdır.

Meltem rüzgârının nem bırakan özelliğinden dolayı, Dünya’da ender rastlanan bitki ve yaban hayvanlarının, Amanos üzerindeki yaşam şeklileri, doğasal şekilde kendiliğinden oluşmuştur. Dört mevsim canlıların neşe kaynağı olan bu özel yerlerimizi, ilkbahar ve sonbahar’da seyretmeye doyamazsınız. Bitkilerin sergiledikleri renk cümbüşlerini, muhteşem şekilde görünümlerini izlerken kendinizden geçersiniz.

Bir işe başlamak demek o işin detayına girmek demektir. Belki bizler bu konular üzerinde derinlemesine çalışmaya devam edersek şayet, bu tarihsel geleceğimizi ilgilendiren konuda başarılı olabiliriz. Unutulmaması gereken en önemli şey (!) bugün es geçtiğimiz doğamızı derhal sahiplenmemizdir. Yanı başımızda bulunan bu cenneti ne olur değerlendirelim. Bizden sonraki kuşaklara nerde yaşadığımızı öğretelim.

İskenderun’dan Amanos’a baktığımda içim parçalanıyor. Günde tonlarca dinamit patlatılarak yerle bir edilen dağımızın ne yazık ki sahibi yok! Bunca işlemleri yapanlara karşı çıkacak kimse yok. Geçenlerde basında kutlamalarını izlediğim çevre gününü iç geçirerek izledim. Birileri bir şeyler yazar geçer diye çok bekledim. Bu memlekette eli kalem tutanların çoğundan, ufacık bir ses dahi çıkmadı. Bir kişi, bu taş ocaklarından bahsetti o kadar.

Siz Hatay milletvekillerimiz sözüm sizlere. Sizler bu konuyu Ankara’ya açmaz iseniz, vallahi sesimizi duyan dinleyen yok.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here