Futbol Oyunu ve İmamlık (4)

0
53

Değerli okurlarım, bazı illerimizde futbol turnuvaları tertipleniyor. Bazılarına dostlarım davet ediyor, bazılarına da duyduğum zaman gidiyorum. Bu mekânlarda doğal olarak basın mensubu arkadaşlarım da var. Onlarla da hasret gidermiş oluyorum. Aslında, üzülerek şunları söylemeye çalışıyorum, hepinizin de tahmin ettiği gibi bu yörelerdeki basın resmen ayağa düşmüş. Tek sütun reklam için etek öpenler var. Gerçekleri görmezden gelenler çoğunlukta. Şöyle söylersem daha iyi anlatmış olacağım.

Şahsiyetsizlik almış başını gitmiş. İdeoloji diye bir şey yok. Herkes yüreğini, yanlış söyledim sırtını garip yerlere dayamış. Gerçeklerden uzak, yalan yanlış yazarak karşılığını beklemek meslek haline gelmiş. Su götürmez gerçekleri yazarken bile, “Doğru mu? Yanlış mı?” demeyi de ihmal etmiyorlar. Sonunda ne olacağını biliyorlardır belki! Oysa doğruları yazan ve söyleyen bir defa korkar! Yalanlardan yanlışlardan çıkar sağlayanlar, medet umanlar, kişiliğini satanlar her gün korkar. Korkunun ecele faydası yoktur, bilmiyorlar mı?

Bunları yazarken aklıma hemen şunlar geldi ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Eminim hatırlayacaksınız. İlk kaset hikâyesini hatırlıyorsunuz. Önemli bir kurumun lideri ve o kurumunu ömrünü vermiş… İşte o kaset internete düşmüştü. Bunun üzerine anlı şanlı ulusal basın derhal istifa etmeli diye veryansın etti. Ve sonuca da ulaştılar.

Oysa şerefsizliğin daniskası olan bir kaset! Bu yayınlar karşısında o kişi gerekeni yaptı ve istifa etti. Rezilane değil, asilane yaptı bana göre… Montajın, sondajın, dublajın arkasına saklanmadı, bu işte paralellik var demedi. Bu kaset, bana özel bir şey hiç demedi, bunun hesabı sorulur hiç demedi. Ben sporcuyum, yan-yan yürürüm de demedi. Türkiye Futbol Federasyonuna atamaları kimlerin yaptığını, kimler için çalışıyorlar da demedi. Korkmadı ve birçok şeyleri geride bırakarak istifa etti!

Gemiciklerden, filolardan hiç söz etmedi, sizde Allah korkusu yok mu? Demedi! Bu şantajdır ifadesini kullanmadı. Şike yapıyorsunuz da demedi. Türk futbolu hakkında bir şey söylemediği gibi futbolumuz uluslar arasında prestijini yitirir, yerle bir olur da demedi. Sporla iç içe olan o kişi, kimselere yaltaklanmadan, kimselere sorun yaratmadan bir Avrupalı gibi istifa etti!

Ulusal basınımızın gösterdiği bu basirete de helal olsun. Yazdı, çizdi ve Türk futbolunun ilerisi adına görevini yaptı. Helal olsun! Şimdi, bir imam bu kaset hakkında meydanlarda neler söylüyor. Yerimiz müsait olmadığı için, bu önemli spor olayını yarın sizlere sunacağım.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here