CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, 2012 Yılının Değerlendirmesini Yaptı…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, geride bıraktığımız 2012 yılının değerlendirmesini yaptı. 2012 yılında, her alanda vahim bir tabloyla karşılanıldığını öne süren Yüksel; “Geleceğe kaygıyla baktığımız bir yılı geride bıraktık. 2012 yılını kısaca özetlemek gerekirse her alanda vahim bir tabloyla karşı karşıyız” dedi.
Yeni yıla tüm halkı etkileyen zam yağmurlarıyla beraber girildiğini kaydeden Yüksel; “Son on yıldır ülkemizi yöneten AKP iktidarında gelir dağılımı bozulmuş halkımız açlar, yoksullar mutlu ve mutsuz insanlar diye bölünmüştür. 2012 yılında milyonlarca asgari ücretlinin, emeklinin, memurun açlığa mahkûm edildiğini gördük” diye konuştu.
Son on yılda uygulanan politikalarda tarımın yok edildiğini, bu alanda da ülkenin dışarıya bağımlı hale geldiğini söyleyen Yüksel, hükümetin icraatlarını sert bir dille eleştirdi. Hükümetin olumsuz icraatlarını maddeler halinde sıralayan CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, açıklamasında şunları ifade etti;
“Cumhuriyet tarihinde ilk defa saman ithal eden bir ülke haline geldik. Ülkemize büyük hizmetler yapan bilim adamları, ordu komutanları, milletvekilleri, acımasızca zindanlarda çürümeye mahkûm edildi. Ülkesini sevenler sanık, ülkeyi bölmeye çalışan kötüler tanık oldu. Ülkemizde telefon dinlemeleri ile toplum korkutuldu. Ülkemizde insanlar konuşmaktan korkar hale getirildi.
Ülkemizde yasama, yürütme, yargı bir elde toplanmış, her şeyi tek elden emir komuta zinciriyle yürüten AKP bununla da yetinmeyip kuvvetler ayrılığından rahatsızlığını açıkça söyleyerek sahte demokrasi kahramanı olduklarını beyan etmişlerdir.
Demokrasinin olmazsa olmazı basın sindirilmiş adeta kendine bağlanmıştır. Sesini çıkaran bir bahaneyle hapse atılmıştır. Gerçekleri büyük bir cesaretle yazmaya çalışan bir kaç gazeteye boykot çağrısı yapılmıştır. Cesaretli bir kaç köşe yazarı hedef gösterilmiş işinden attırılmıştır. Dizilere dahi tahammül edemeyenler dizilerin kaldırılması talimatı vermiştir. Bu olanlara tek bir isim verilebilir oda faşizmdir.
İstikrardan bahsedenler ülkemizi her alanda bir istikrarsızlığa mahkum etmişlerdir. 2002 yılında mahkûm sayısı 59 bin di. 2012 yılında 120 bin kişiye çıktı. Bazı cezaevlerinde mahkumlar bir yatakta iki kişi yatıyor.
Ülkemizi yıllardır kan gölüne çeviren ve binlerce vatan evladını şehit eden PKK terör örgütüyle Oslo’da ve İmralı’da muhatap alıp görüşüldüğü ortaya çıktı. Yeni yıla girerken İmralı’da terör örgütünün başıyla görüşüldüğü itiraf edildi. Kindar bir nesil yetiştirilmek üzere eğitim sistemiyle oynandı. Çağdışı bir eğitimin önü açıldı.
İyi niyetli insanlardan sömürülüp toplanan paraları kendi çıkarları için harcayanlar serbestçe dolaşırken olayın üzerine giden savcıların yargılandığı bir süreci yaşadık. Yani din simsarlarının hüküm sürdüğü, kravatlı yobazların cirit attığı bir süreci yaşadık ve yaşamaktayız.
80 yıllık Cumhuriyet tarihinin kazanımları özelleştirme adı altında haraç mezat satılmaktadır. Ulusal çıkarlarımız yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekilmektedir.
Dış politikada Cumhuriyet tarihinde ilk defa çuvalladık. Tüm komşularımızla düşman olduk ve ilk defa alay konusu olduk. Ayakta duramayan Suriye’den korkar hale getirilip dışarıdan füze ve yabancı asker istedik.
Görüldüğü gibi ülkemiz on yıldır acemi kalfa, acemi bir usta tarafından bir bilinmeze, kaosa doğru sürüklenmektedir. Büyük kutsal dinimiz İslamiyet acımasızca siyasete alet edilmekte vurgunu, talanı, hırsızlığı ve yalanı maskelemek için haksızca kullanılmaktadır. Ülkemiz gericiliğe, çağdışı bir zihniyete sürüklenmektedir. Her alanda bir itibarsızlık teslimiyet hakim olmuştur. Bir bakıma faşizm ülkeye hakim olmuştur.”