Değirmenci; “Çelikten İrade Türkiye’yi Zafere Taşıyacaktır”

0
77

Çelik-İş Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu Yapıldı

Çelik-İş Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu Ankara Hilton’da gerçekleştirildi. Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin yönetim kuruluyla tek aday olduğu genel kurulda, çelikten iradenin ülkemizi zafere taşıyacağına vurgu yapıldı.

Genel kurulda, Türkiye’nin dört bir yanından gelen şirket temsilcileri delegelerin coşkusuyla salona giriş yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, verdikleri mesajlarla Türkiye’nin içinde bulunduğu küresel saldırılardan kaynaklı sıkıntıları aşmasında Hak-İş ve Çelik-İş olarak her zaman katkı vereceklerini ifade ettiler.

Vergi Yükü Kaldırılmalı, İşçi Maaşları Enflasyona Ezdirilmemeli!

Genel kurulda söz alan Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, güçlenen bir Türkiye’nin, Amerika başta olmak üzere küresel güç odaklarının hoşuna gitmediğini belirterek, çeşitli bahanelerle Türkiye’yi ekonomik krize sokmak gayretlerinin milli birlik ve beraberlikle sonuçsuz bırakılacağına inancını ifade etti. Yunus Değirmenci konuşmasında, işçi ücretlerindeki vergi yükünün yapılacak yeni düzenlemelerle kaldırılması işçi maaşlarının enflasyona ezdirilmemesi gerektiğini belirterek hükümetten bu konuda destek istedi.

Ülkemizin, son dönemde birbiri ardına sahnelenen kumpas ve tuzakların bir yenisiyle kuşatma altına alındığını, yeni bir darbe girişimiyle köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını da kaydeden Değirmenci; “Gelişen ve büyüyen Türkiye’nin önünü kesmek için, küresel şer odakları, bildikleri bütün hainlikleri, kirli zihinlerindeki bütün pislikleri, yüzyıllardır biriktirdikleri kin ve nefretlerini devreye sokmuşlardır. Son yıllarda, milli bekamız, güvenliğimiz ve birliğimiz, hiç olmadığı kadar, ağır bir bombardımana tutulmuştur. Türkiye’nin büyümesini, yeniden dirilişini ve milli uyanışını çekemeyen kaos meraklıları, ekonomideki fay hatlarını, harekete geçirmişlerdir. Ülkemiz, tarihi günlerden geçmektedir. Bin yıl önce yurt tuttuğumuz, bin yıl boyunca uğruna can alıp, can verdiğimiz bu topraklarda, huzurumuzu kaçırmak için, her yol mubah görülmektedir. Milletimiz, her türlü saldırıyı, bozguna uğratacak güce sahiptir. Ekonomik saldırılar, sinsi planlar ve gizli operasyonlar, milletimizin birlik ve beraberlik ruhu karşısında, çaresiz kalacaktır. Bizler de emekçiler olarak, oynanan bu oyunların farkındayız ve meydan okuyoruz. Dimdik bir şekilde, hakkın yanında, batıl karşısında olduğumuzu, tüm dünyaya haykırıyoruz” dedi.

Hak-İş ve Çelik-İş olarak, vatanseverliklerinin doğuştan geldiğine de işaret eden Değirmenci; “Bizler, bir taraftan ülkemizin yanında durmayı sürdürürken, bir taraftan da çalışanların sıkıntılarının çözüme kavuşturulması, talep ve beklentilerinin karşılanması için mücadele veriyoruz. Devletini, milletini, vatanını gözünden sakınan emekçilerin, dağ gibi yığılan sorunlarının, bir an evvel çözüme kavuşturulmasını, devletimizden bekliyoruz. Bu çerçevede, çalışan kesimin üzerinde, ciddi bir vergi yükü bulunmaktadır. Ücretlerin vergilendirilmesinde, acilen adaletin sağlanmasını, makul bir vergi sisteminin, hayata geçirilmesini istiyoruz. Vergi vermeyelim diye bir talebimiz yoktur. Fakat bu yükün, hafifletilmesi, kaçınılmaz bir hale gelmiştir. İşçinin alınteri ve emeği, daha fazla suiistimal edilmemelidir.

Diğer taraftan, son dönemde tehlikeli boyutlarda artış gösteren enflasyonun, bir an önce düşürülmesi için, çalışmalara hız verilmelidir. Toplu sözleşme masalarında elde ettiğimiz ücretlerin, enflasyona kurban edilmesini istemiyoruz. Ayrıca iş sahalarının artırılması için, devletimizin, süreklilik arz eden bir seferberlik başlatılmasını bekliyoruz. Emek fırsatçılarının, alın terimizi sömürmesine kapı açan işsizliğin düşürülmesi, zaruret haline gelmiştir.

Yine işçinin ve ailesinin geleceği, işverenlerin keyfi uygulamalarına bırakılmamalı, işten çıkarmalar zorlaştırılmalıdır. Aynı şekilde, sabah evinden çıkarak, işine giden emekçinin, yeniden eşine ve çocuklarına sağlıklı bir şekilde kavuşabilmesi için, iş sağlığı ve güvenliğine, gereken önem, daha fazla verilmelidir. En temel anayasal hakkımız olan, sendikalaşmanın önündeki engeller, bir an önce kaldırılmalı, işçiler, işverenlerin insafına terk edilmemelidir. Sendikalaşmanın kapısı, ardına kadar açılmalıdır. 14 milyon işçiden 1 milyon 800 binin sendikalı olması, yine 1 buçuk milyon metal işçisinin, ancak 300 bine yakınının sendika çatısı altına girebilmesi, ülkemiz için, bir utanç tablosudur. Sendikalaşmanın önü açılmalıdır.

Son olarak, 1 Milyona yakın taşeron işçisine kadro veren devletimiz, kamudan taşeron sistemini, tamamen söküp atmalıdır” diyerek görüşlerini açıkladı.

Bu Güzel Tablonun Bozulmaması İçin Çalışıyoruz

Sendika olarak bugüne yapılanları da tek-tek dile getiren Değirmenci; “İki yıl önce, üyelerimizin gönüllerini fethetmek hedefiyle, nurlu bir yola, kararlı bir yürüyüşe çıktık.  İlk olarak, Anadolu’nun dört bir yanında bulunan, onlarca dev kuruluşta ekmek kavgası veren üyelerimizin, gönül kapılarını aralamak için, onları, tezgah başlarında, ateşin karşısında, uçağın altında ziyaret ederek, işe koyulduk. Bir işyerindeki en ufak bir sorundan bile, haberdar olduk. Çözülmesi için el attık, çaba sarf ettik. Hayal gibi görünen, sendikamızın yeni genel merkez binasını, bitirme aşamasına getirdik. Kirada olan şubelerimize yeni yerlerini aldık. Binası eski olan şubelerimizin, yeni yerlerini inşa ettirmek için kolları sıvadık. Geçtiğimiz eğitim yılında 700’den fazla üyemizin, üniversitede okuyan evladına burs verdik ve bu yıl da vermeye devam edeceğiz.

Kardeşliğin Hâkim Olduğu Bir Çelik-İş…

Velhasıl, üyelerimizle ve ülkemizle bir olduk, iri olduk, diri olduk, hep birlikte Çelik-İş, Hak-İş ve Türkiye olduk. Bugün, kendi içinde kısır çekişmelerden kurtulmuş, varlık sebebi üyeleriyle bir ve bütün olmuş, kardeşliğin hâkim olduğu bir Çelik-İş’i görüyor olmaktan, büyük mutluluk duyuyorum. Bu güzel tablonun bozulmaması için, çalışmalarımızı büyük bir cesaretle sürdürüyoruz.

Tabir-i caizse acısıyla tatlısıyla, hizmet aşkıyla yanıp tutuştuğumuz, koca bir 4 yılı geride bıraktık. 30 yıldır bu çatı altında, on binlerce emekçinin refah ve mutluluğu için çalışmış, çabalamış, mücadele etmiş, bir kardeşiniz olarak, karşınıza çıkmış olmanın, haklı gururunu yaşıyorum. Bugün yarım asrı geride bırakmış olan Çelik-İş’imizin kongresini, büyük bir heyecanla yapıyor olmak, sendikal heyecanımıza heyecan, umudumuza umut katıyor. Bugün bu salonda, alın teri ve emek aşkıyla erimiş, yanmış gönüller, çelikten bir irade gibi, burada bulunmaktadır.  Bu çelikten irade, yeni dönemde en büyük gücümüz, sarsılmaz dayanağımız olacaktır.

Üyelerimizi Memnun Etmek İçin Var Gücümüzle Çalışacağız…

Önümüzdeki günler, Çelik-İş’in, bir atılım dönemi olacaktır.  2022’ye kadar işçilerin lehine büyük adımlar atıp, tüm zahmetleri, rahmete dönüştürmenin, çabası içerisinde olacağız. Bir taraftan üyelerimizin sorunlarını çözmek için çalışırken, bir taraftan da bizleri bekleyen işçilerle, Çelik-İş çatısı altında buluşmak için, gayret sarf edeceğiz. Çalışma hayatının tüm sorunlarına, büyük bir ciddiyet ve cesaretle el atacağız. Yeni plan ve projelerle, üyelerimizi memnun etmek için var gücümüzle çalışacağız. Her şeyin en iyisine, en güzeline layık olan üyelerimizin, layık oldukları güzelliklere kavuşması için, canla başla çalışacağız” şeklinde konuştu.