CHP’li Vekil Şahin, Kılıçdaroğlu’na Yapılan Saldırıyı Kınadı

0
56

“Saldırının Gerçek Failleri, Erdoğan Ve Soylu’nun Ayrıştırıcı Söylemleridir”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, şehit cenazesinde linç girişimi denebilecek bir saldırıya uğraması ile ilgili açıklama yapan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin; “Ankara tam bir sorumsuzluk içinde. Gerekli tedbirler alınmamış. Saldırı sonrası yapılan açıklamalar tam bir sorumsuzluk örneğidir. Saldırının gerçek failleri, Erdoğan ve Soylu’nun ayrıştırıcı söylemleridir” dedi.

Saldırı sonrası yapılan açıklama ve değerlendirmeleri ‘sorumsuzluk’ olarak nitelendiren Vekil Şahin; “Ankara Valisi olay sonrası yaptığı açıklamada ‘Müessif protesto eylemi’ ifadesini kullanıyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın olay Sonrası Çubuk ilçesine giderek saldırganlara ‘Değerli arkadaşlarım mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz, şimdi sükûnetle burayı boşaltıyoruz’ diye konuşuyor. Bu sözler bile saldırının Ankara ve hükümet tarafından hafifletilmeye çalışıldığını göstermektedir. Bu tam bir sorumsuzluk örneğidir.

Saldırı sırasında Sayın Genel Başkanımın yanında olan arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre Kolluk Güçlerinin etkili tedbirler almamış olması olayı daha da vahim hale getirmektedir.

Olay sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı ve daha sonra birçok MHP’li seçilmişin iştirak ettiği açıklamalarda demokrasi adına tam bir talihsizliktir. Bu çabalarda olayı hafifletme girişimlerine en hafif deyimi ile iştirak etmektir” şeklinde konuştu.

“Bu Saldırılar Bizi Yıldırmayacaktır”

CHP mensupları bu tür saldırılarla büyüdüklerini ifade eden Milletvekili Suzan Şahin, saldırıların kendilerinin asla yıldıramayacağını vurgulayarak; “Tarihimiz Genel Başkanlarımız Sayın İnönü Sayın Ecevit ve Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan bu tür saldırılarla dolu. Bu saldırılar bizi dünde yıldırmadı, bugün de yıldırmadı, yarınlarda da yıldırmayacaktır. Tersine dimdik ayaktayız. Doğru bildiğimiz yolda daha kararlı yürümeye devam edeceğiz. Endişemiz Demokrasimiz için, ülkemiz içindir. 21. yüzyılda Demokrasi ile yönetildiği söylenen bir ülkede Ankara’nın göbeğinde Ana muhalefet Partisi Genel Başkanına saldırının önlenememesi saldırı sonrası İktidar mensuplarının ve onların bürokratlarının saldırıyı hafifletme çabaları ve bir başka muhalefet liderinin buna iştirak etmesi demokrasimiz açısından gerçekten vahimdir. İktidar partisinin ve onun kankası MHP Genel Başkanı’nın seçimlerden bu yana sürdürdükleri bu ayrıştırıcı dil ve söylemi ısrarla kullanması bu tür olayların tekrarlanması için adeta bir davetiyedir.

Seçimde uğradıkları yenilginin verdiği acıyla kullandıkları bir zehirli söylem ülkemizi ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakmıştır.  Bu söylemi Demokrasimiz açısından çok tehlikeli gördüğümü belirtmeliyim. Ülkenin “Bekası” asıl bu söylemlerle ve bu tür saldırılarla tehlikeye düşecektir. Şehitler onurumuzdur. Onlar 82 milyonun şehididir. Devlet erkânı orada, Genel Kurmay, Emniyet Genel Müdürü, Savunma Bakanı orada ve bu olayı önleyememişler. Bu kabul edilemez. Bu saldırı ayrıştırıcı, ötekileştirici, hedef gösteren, tahrik eden dil kullanmalarının sonucudur. Yılmayacağız, barıştan, kardeşlikten, sevgiden vazgeçmeyeceğiz. Adalet, hukuk ve hak mücadelemiz ne yaparlarsa yapsınlar devam edecektir” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here