Emek Partisi Hatay İl Başkanı Mevlüt Bulgur; “Denizlerin İtirazı Bir Kez Daha Tüm Açıklığıyla Ortaya Çıkmıştır”
Emek Partisi Hatay İl Başkanı Mevlüt Bulgur, bundan 48 yıl önce idam edilen Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş’i ölüm yıldönümlerinde saygıyla andıklarını belirtti.
Gençlerin, Deniz’lerin yolunda yürümeye devam ettiklerini vurgulayan Bulgur; “Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş. Bugün Türkiye gençliğinin eşit, özgür bir gelecek özleminin üç savaşçısı olarak 48 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. Denizlerin antikapitalist antiemperyalist mücadele yolunda Türkiye gençliği yürümeye devam ediyor” dedi.
Egemenlerin, kendi çıkarları için başka ülkelerin topraklarında askeri güç bulundurmaya, halkları kendi boyunduruğu altına almak için saldırılarına devam ettiğini savunan Bulgur; “İşçiler ve emekçiler egemenlerin sömürü politikaları altında ölümle yüz yüze çalışmaya zorlanıyor.
Dünyadaki emperyalist kapitalist egemenlik gençliğin bugününü ve geleceğini karartıyor. Genç işsizlik artıyor, temel yaşam giderleri karşılanamaz hale geliyor, eğitim sistemi tamamen paralı hale geldiği gibi gençliğin hiçbir ihtiyacına yanıt vermiyor! Bu ülkenin işçi gençleri canları pahasına salgın koşullarında işten atılma korkusu ile çalışmak zorunda bırakılıyor. Bağımlı kapitalist bir ülke olan Türkiye’de gençliğin payına ise işsizlikten, karanlık bir gelecekten, sağlıksız bir yaşamdan, emperyalist plan ve çatışmaların gölgesinde yaşamaktan başka bir şey kalmıyor” diye konuştu.
“Yusuf, Hüseyin, Deniz: Sürüyor Sürecek Mücadelemiz!”
Egemenlerin tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere, gençlere ve kadınlara baskı ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmediğini öne süren Bulgur; “Denizlerin son sözlerinde vurguladıkları Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi bugün Türkiye gençliğinin gelecek mücadelesidir. Tüm Türkiye gençliğini geleceği kazanmak için Denizlerin bizlere devrettiği mücadeleyi güçlendirmeye, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için örgütlenmeye çağırıyoruz.
Ve onlar bir dönemin mücadelesine hayatlarını ortaya koyarak, kendileri için hiçbir şey istemeyen bir devrimci fedakarlık ve hiçbir engel tanımayan kararlılıklarıyla sonraki bütün kuşaklara devrimciliğin ne olduğunun örneği oldular. Bunu darağacında da gösterdiler ve son sözlerinde de açıkça ifade ettiler ki; ellerindeki devrim ve sosyalizm bayrağını Türkiye’nin Kürt ve Türk halklarına, her inanç ve milliyetten işçilerine, emekçilerine emanet ederek, halka bağlılıklarını gösterdiler. Yaşasın devrim ve sosyalizm!” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: İlyas Edip TERBİYELİ)
