Azıcık Şiir Okuyalım

0
93

“Azıcık dolaştım yamaçlarda- birkaç şiir birkaç, deyiş buldum/  yere kuşbakışı baktım yukardan ve kendimi gördüm/ minnacık mini-minnacık karıncadan da ufak”

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız? Gün geçtikçe sinirler gerginleşmeye ve paranoyak olmaya başladık. Azıcık hapşıran, öksüren ki havalar malum ve alerji başka bir sorun. Hemen acaba korona mı oldum diye telaşlanıyor ve bu gidişle hastalık hastası da olacağız valla hadi hayırlısı.

Sinir bozmak yok, moral bozmak hiç yok, gülümseyelim, hatta İtalyanlar gibi önlem alıp müzik yapalım diyorum. Tabi yazarken olmuyor o zaman şiir okuyalım sevgili okuyucularım, sağlık ve sevgiyle kalmaya çalışarak, ayrımsız gayrım sız her zaman her koşulda… Yase

& & & & &

“Gurbet elde iken bir hal geldi başıma” diye başlayan.  Şiir dilimde.

Ağlama Gözlerim Mevla Kerim’dir

Gurbet elde bir hal geldi başıma, geldi başıma

Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir

Derman arar iken derde düş oldum

Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.

 

Huma kuşu yere düştü ölmedi, düştü ölmedi

Dünya Sultan Süleyman’a kalmadı

Dedim yare gidem nasip olmadı

Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.

 

Kağıda yazarlar ufak yazılar, ufak yazılar

Anasız olur mu körpe kuzular

Derdi yüreğinde olan sızılar

Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.

 

Abdal Pir Sultan’ım böyle buyurdu, böyle buyurdu

Ayrılık dınların biçti geydirdi

Ben yarılmaz idim felek ayırdı

Ağlama gözlerim Mevla Kerim’dir.

& & & & &

Abdal Hakkında Kısacık Bilgilenelim Mi?

Sultan Abdal, halk arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan’dan biridir. Alevi gelenekleri ile dergâh ortamında yetişti. Ana konuları, Deyişler, Nefesler, Hakk sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi, duazimam, ilahi aşk, tasavvuf ve sosyal uyarı niteliğindedir. Bazıları her ne kadar Pir Sultan’ı başkaldıran asi biri olarak gösterse de gerçekte Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı Sivas bölgesinde o tarihte hiçbir halk ayaklanmasına rastlanmamaktadır. Dolayısıyla bir derviş olarak toplumu irşat (İlimiyle ve aklıyla toplumu bilgilendirmiştir) etmiştir. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimini Erdebil’de görmesine rağmen, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı’ndan hiç etkilenmedi. Kaynak vikipediya.

Ve sevgili okuyucularım bu günkü konumla birlikte uyandık yine. Azıcık dolaştım onunla yamaçlarda, birkaç şiir birkaç deyiş okudum, azıcık düşündüm azıcık üzüldüm, azıcık kanatlanıp göklerde uçtum, yere kuşbakışı baktım yukardan ve kendimi gördüm minnacık mini-minnacık karıncadan da ufak?

& & & & &

Demedim Mi?

Demedim mi Demedim mi

Gönül sana söylemedim mi

Bu bir rıza lokmasıdır

Yiyemezsin demedim mi?

Yemeyenler kalır naçar

Gözlerinden kanlar saçar

Bu bir demdir gelir geçer

Duyamazsın demedim mi?

Aşıklar harabat olur

Hakkın katında kutlu olur

Muhabbet baldan tatlı olur

Doyamazsın demedim mi?

Çıkalım meydan yerine

Erelim Ali sırrına

Can-ü başı Hakk yoluna

Koyamazsın demedim mi?

Bu dervişlik bir dilektir

Bilene büyük devlettir

Yensiz yakasız gömlektir

Giyemezsin demedim mi?

Yunus EMRE

Yiyemezsin demedim mi…

Güzel aşk cevrimizi

Çekemezsin demedim mi

Bu bir rıza lokmasıdır

Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır naçar

Gözlerinden kanlar saçar

Bu bir demdir gelir geçer

Duyamazsın demedim mi

 

Bak şu aşkın haline

Ne gelse söyler diline

Can ü başı Hak yoluna

Koyamazsın demedim mi

 

Aşıklar harabat olur

Hak yanında hürmet bulur

Muhabbet baldan tatl’olur

Doyamazsın demedim mi

 

Girelim Ali serine

Çıkalım meydan yerine

Küfrümüz iman yerine

Sayamazsın demedim mi

 

Pir Sultan’ım der Şah’ımız

Hakk’a ulaşır rahımız

On’ki imam katarımız

Uyamazsın demedim mi

Pir Sultan Abdal

Her iki şiiri inceledikten sonra sizde benimle aynı fikirde olacaksınız kuşkusuz.

& & & &  &

Alçakta Yüksekte

Alçakta yüksekte yatan erenler

Yetisin imdada aldı dert beni

Başımı alıp hangi yere gideyim

Gittiğim yerlerde buldu dert beni

 

Oturup benimle ibadet kildi

Yalan söyledi de yüzüme güldü

Yalın kılıç olup üstüme geldi

Çaldı bölük bölük böldü dert beni

 

Üstümüzden gelen boran kış gibi

Yavru şahin pençesinde kus gibi

Seher çağı bir korkulu düş gibi

Çağırta çağırta aldı dert beni

 

Abdal Pîr Sultan’ım gönlüm hastadır

Kimseye diyemem gönlüm yaştadır

Bilmem deli oldu bilmem ustadır

Söyle bir sevdaya saldı dert beni

Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma

Sultan Suyu Gibi Çağlayıp Akma

Erilir Gam Yeme Divane Gönül

Er Başımda Duman, Dağ Başında Kış

Erilir Gam Yeme Divane Gönül

 

Yıkılır Mı Hakk’ın Yaptığı Havuz

Şah-ı Merdani’ nin, Biz De Kılavuz

Üç Günlük Dünyada, şu Yahşi Yavuz

Erilir Gam Yeme Divane Gönül

 

Pir Sultan Abdal’ım, Sırdan Sırada

Bu İş Böyle Oldu, Kalsın Burada

Cümlemiz Niyetlendiği Murada

Erilir Gam Yeme Divane Gönül

Günün Şiiri

Kul Olayım Kalem Tutan Ellere

Kul Olayım Kalem Tutan Ellere,

Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.

Sekerler Ezeyim Şirin Dillere,

Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.

Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.

 

Sivas Ellerinde Sazım Çalınır,

Çamlı Beller Bölük Bölük Bölünür.

Yardan Ayrılmışam Bağrım Delinir,

Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.

Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.

 

Pir Sultan Abdal’ım Ey Hızır Paşa,

Gör Ki Neler Gelir Sağ Olan Basa.

Beni Hasret Koydun Kavim Kardaşa,

Kâtip Arzuhalim Yaz Yare Böyle.

Güzelim Ey Güzelim Ey Güzelim Ey Ey.

Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş

Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş

Korudur Da Benli Dilber Korudur

Gülünü Dererken Dalını Kırmış

Kurudur Da Benli Dilber Kurudur

Neredesin De Dudu Dillim Nerede

Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

 

Bu Meydanda Serilir Postumuz

Çok Şükür Mevlaya Gördük Dostumuz

Bir Gün Kara Toprak Örter Üstümüz

Çürüdür De Benli Dilber Çürüdür

Neredesin De Dudu Dillim Nerede

Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

 

Pir Sultan Abdal’ım Başımdan Başlar

İyisini Korda Kemini Taşlar

Bin Çiçekten Bir Kovana Bal İşler

Arıdır Da Benli Dilber Arıdır

Neredesin De Dudu Dillim Nerede

Neredesinde Kömür Gözlüm Nerede

Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım

Gelmiş İken Bir Habercik Sorayım

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Gerçek Erenlere Yüzler Süreyim

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

 

Alçağında Al Kırmızı Taşın Var

Yükseğinde Turnaların Sesi Var

Ben De Bilmem Ne Talihsiz Başın Var

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

 

Benim Şah’ım Al Kırmızı Bürünür

Dost Yüzün Görmeyen Düşman Bilinir

Yücesinden Şah’ın İli Görünür

Niçin Gitmez Yıldızdağı Dumanın

 

El Ettiler Turnalar Bazlara

Dağlar Yeşillendi Döndü Yazlara

Çiğdemler Taşınsın Söylen Kızlara

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

 

Şah’ın Bahçesinde Gonca Gül Biter

Anda Garip Garip Bülbüller Öter

Bunda Ayrılık Var Ölümden Beter

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

 

Ben De Bildim Su Dağların Sahisin

Gerçek Erenlerin Nazargâhısın

Abdal Pir Sultan’ın Seyrangâhısın

Niçin Gitmez Yıldız Dağı Dumanın

Pir Sultan ABDAL

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here