Yüksel; “Yerli ve Milli Olanlarla Ülkeyi Tekrar Ayağa Kaldıracağız”

0
37

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Yerli ve Milli Olanlarla Ülkeyi Tekrar Ayağa Kaldıracağız”

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, ülkenin içerisinde bulunduğu durumu ‘içler acısı’ olarak nitelendirirken, çarenin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu vurguladı.

Halkla birlikte, halkın iktidarını kuracaklarını ifade eden Yüksel; “Belen’de vatandaşlar yolumuzu kesip ‘Bizi bu kötü gidişten kurtarın, biz de oy vereceğiz’ diyorlar artık. Ok yaydan çıkmıştır. Halkın ve hakkın iktidarını, milli ve yerli olanlarla kuracağımıza tüm kalbimle inanıyorum, herkesin de inanmasını istiyorum” dedi.

Yaşanacak doğal afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemine vurgu yapan Yüksel, bilim insanlarının yıllardır iklim değişikliğine bağlı yaşanacak afetler konusunda uyarılarda bulunmalarına rağmen, bu uyarıların dikkate alınmadığını ve gerekli tedbirlerin alınmadığını, bu nedenle son haftalarda yaşanan yangın ve sel afetlerinde onlarca canımızın yitirildiğini söyledi.

“Türkiye’yi IBAN Devletine Çevirdiniz”

Son haftalarda ülke genelinde yaşanan afetlerle ilgili konuşan Yüksel, iktidara yönelik eleştirilerde bulunarak; “Doğal afet deyip de bunu geçiştirmemiz mümkün değil. Bu yağmurlar her zaman oluyor. Orada ihmaller zinciri var. Suçu yağmura, sele, dereye, tomruğa yükleyemeyiz. Sen HES projesi altında dağı, taşı, ormanı talan ederken, plansız projesiz bir şekilde havzasını genişletmek için dağı tıraşlarsan, ormanı tıraşlarsan doğa gelir intikamını alır. 1. neden yanlış HES politikası… 2. neden tomruk! Tomruk depolama alanı şehrin merkezine, derenin, çayın tam kenarına yapılıyor. Suç tomrukta mı oraya o izni veren de mi? Sonra o tomruk önüne ne çıkarsa, insanı, aracı sürükleyerek yok ediyor.

Suçlu tomruk mu? Suçlu bu düzen! Derenin içerisine ruhsat veren, derenin içerisine 7-8 katlı binaları dikenler, gerçek katil, gerçek sorumlular! Bir müteahhit tutuklandı, suçlu sadece müteahhit mi, günah keçisi sadece o müteahhit mi? Her şeyi ranta, paraya çeviren bu anlayış, bu akıldan kurtulmalıyız. Mutlaka değiştirmeliyiz bu düzeni…

Türkiye’yi IBAN devletine çevirdiniz. Sel olur IBAN numarası, yangın olur IBAN numarası… Gelişmiş ülkelerde ülkeyi yönetenler IBAN numarası vermiyor, vatandaşın IBAN numarasını istiyor, para yatırıyor. Budur dik durmak, itibar böyle olur, vatandaşın cebindeki paraya göz dikerek itibar olmaz. Vatandaş Sinop’ta, Kastamonu’da, Bozkurt’ta Ayancık’ta ızdırap içerisinde. Esnaf yok olmuş durumda. Vergiyi bir süre erteledik, elektrik faturalarını 3 aylığına erteledik… Ya böyle bir idare olabilir mi? Ertelesen ne olur ertelemesen ne olur, vatandaşın, esnafın hiçbir şeyi kalmamış, çaresiz, ne yapacağını bilmiyor. Elinde hiçbir şey kalmamış, malı, mülkü, dükkanı kalmamış, aracı sürüklenmiş sen elektrik faturasını 3 ay sileceğim diyorsun. Dışarıya gönderdiğin paraların bir kısmını da kendi vatandaşına, öz vatandaşına harca… O esnafımıza, oradaki insanımıza sahip çık” şeklinde konuştu.

“Türk Askerinin Afganistan’da Ne İşi Var?”

Türk Askerinin Afganistan’a gönderilmesine de tepki gösteren Yüksel, göçmen sorununun da ciddi bir iç güvenlik sorunu olduğunu ifade ederek; “Türk Mehmetçiği Afganistan’da, Türk emniyet güçleri Afganistan’da… Sınır komşumuz değil. Biz hiçbir zaman emperyalizmin maşası olmamalıydık, maalesef ülkeyi yönetenler bizi emperyalizmin maşası haline getirdi. Türk askeri oradan hemen çekilmeli. Türk askeri kendi vatanını, kendi sınırını, kendi geleceğini korumalıdır. Türk askerinin orada ne işi var? Öyle bir iktidar kurmalıyız ki, gerçek anlamda milli ve vatansever olmalı, hiçbir güç, hiçbir terörist grubu, hiçbir ülke Türk askerini değil şehit etmek, değil kanına dökmek yan gözle bakamaz hale gelmeli. Vatanı gerçek manada seven bir ülke yönetimine kavuşursak hiç kimse bize yan gözle bakamaz, buna cesaret edemez.

Bir de sığınmacı göçmen sorunuyla karşı karşıyayız. Suriyeli, Afganlı, Pakistanlı, Iraklı, İranlı, Afrikalı kimin nerede ne olduğu belli değil, 8 milyonun üzerinde bir mülteci, bir göçmenle karşı karşıyayız. Ülkenin ekonomisi, sosyal yapısı, demokratik yapısı bunu kaldırmıyor” dedi.

“Afganistan’a Bakıp Ders Çıkarmalıyız!”

Cumhuriyete ve laikliğe sıkı sıkıya bağlanılması gerektiğinin altını önemle çizen Yüksel; “Başka bir kaosla, başka bir yangınla karşı karşıyayız. Bir sel geliyor insanımızı öldürüyor, bir gizli sel var, gericilik ve yobazlık! Bu sel de Türkiye’de hızla ilerliyor. Buradan Türk kadınına, Türk toplumuna, Türk gencine seslenmek istiyorum. Bakın Afganistan’a! Bir şey olmaz demeyin. Afganistan da 60’lı 70’li yıllarda aynı Türkiye gibi modernleşmişti. Şu anki durumuna bir bakın. Onun için Türk kadını, Türk toplumu, Türk genci Afganistan’a bakmalı, bir ders çıkarmalı. Bu duruma düşmemek için Cumhuriyet ve laikliğe, Atatürk’ün çizdiği yola sımsıkı tutunmalıyız. Tek çaremiz, kurtuluşumuz bu!

İnsanlarımız çıldırma noktasında. Türkiye’de resmi rakamlara göre son 3 yılda 61 milyon kişi sinir ilacı kullandı, 12 milyon kişi ise antidepresan ilacı kullanıyor. Her üç kişiden biri sinir ilaçları ile ayakta durmaya çalışıyor. Çünkü ülke yönetilmiyor, vatandaş ileriyi göremiyor, geleceği karanlık ve puslu görüyor. İş yok, aş yok, tencere boş, tencere yanıyor, mutfak yanıyor… İşte ülkedeki insanımızı, halkımızı çıldırma noktasına getirdiniz. Türkiye en az gülen, en öfkeli ve en stresli 5 ülkenin içerisinde. Ülkeyi bu duruma getirdiniz. Yönetemiyorsunuz, savruluyoruz. Onun için bir an önce çekin gidin, onun için bir an önce erken seçim değil acil seçim. Acil ihtiyaç listesinin en başında acil seçim olmalı. Çare var, çıkış yolu var. Çare, milletini, vatanını yürekten seven, gerçek manada yerli ve milli olanların ülkeyi yönetmesidir. Çare Cumhuriyet Halk Partisidir! Yerli ve milli olanlarla ülkeyi tekrar ayağa kaldıracağız” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here