Yüksel; “Türkiye’nin Çılgın Projelere Değil Akıllı Projelere İhtiyacı Var”

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Türkiye’nin Çılgın Projelere Değil Akıllı Projelere İhtiyacı Var”

Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, 2019 yılının son basın toplantısını gerçekleştirdi.

İlçe binasında partililerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, Hristiyan vatandaşların Noel Bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan Yüksel, geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümü olan İsmet İnönü’yü de minnet ve rahmetle andıklarını söyledi.

CHP Belen Ailesi olarak kongrelerini büyük bir olgunluk ve kendilerine yakışır bir şekilde gerçekleştirdiklerini vurgulayan İlçe Başkanı Yüksel; “Kongre öncesi ve sonrasında aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi Belen Ailesi başka yere benzemez bir daha altını çiziyoruz. Biz emekten, sevgiden, hoşgörüden yanayız. Bizim emeğimizi bilenin, sabahlara kadar pankart asan, nöbet tutanların emeğini bilenleri baş tacı ederiz, bilmeyenlere de Belenlice cevap veriyorum ‘Istıfıl olsunlar’” şeklinde konuştu.

Kongre sonrası ilk toplantılarını, asil yedek ayrımı yapmadan 25 yöneticiyle gerçekleştirerek, görev bölümü yaptıklarını kaydeden Yüksel; “Dün tam 25 kişi ile yönetim kurulu toplantımızı icra ettik. Bundan sonra da böyle olacak. Kadın kolları başkanımız, Gençlik Kolları başkanımız da katılacak, 27 kişiyle toplantılarımızı yapacağız. Bununla da yetinmeyeceğiz, tüm üyelerimizi, tüm yürekli partililerimizi de taşın altına elini koymaya çağrı yapacağız.

Yaptığımız görev bölümü neticesinde İlçe Sekreterliğimize Metin Araşan, Eğitim Sekreterliğimize Sabriye Uçum, İlçe Saymanlığımıza Hatice Kurtulan, Bilişim Sorumlumuz Linda Kaplan, Örgütten Sorumlu Başkan Yardımcımız Erol Kozkıran, Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Başkan Yardımcımız Yavuz Çil, Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcımız Fevzi Şengel, Tarım ve Çiftçilerden Sorumlu Başkan Yardımcımız Ayhan Uçman, Muhtarlardan Sorumlu Başkan Yardımcımız Mehmet Kaya, Belediye İşlerinden ve Çalışanlardan Sorumlu Başkan Yardımcımız Bahattin Solak getirildi. Yönetim Kurulu üyelerimiz ve tüm partililerimizle tek yumruk olacağız, Cumhuriyet Halk Partisini hep beraber iktidara taşıyacağız” şeklinde konuştu.

İstiklal Marşı Türkçe Okunur

Konuşmasının devamında ülke gündemine yönelik konulara değinen Yüksel, geçtiğimiz günlerde Kırıkkale Üniversitesi’nde İstiklal Marşı’mızın Arapça okunmasını kınadıklarını kaydederek; “Türk milleti için yazılan İstiklal Marşı’mızı Arapça okuyan o zihniyeti kınıyorum. İstiklal Marşı Türkçe okunur. Mehmet Akif onu Türkçe yazmıştır, Türkçe okunsun diye…” dedi.

Partileri ve belediye başkanlarına saldırıların devam ettiğini söyleyen Yüksel; “Cumhuriyet Halk Partisi ayakta duran, direnen bir kale, başkaldıran bir kale, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı başkaldıran bir kale… Ne yapılmak isteniyor, başarılı olan Ankara Büyükşehir Belediye başkanımızı toplum gözünde küçük düşürmek ve pasifize etmek için bir oyun tezgahlanıyor. Neymiş efendim o zat-ı Muhterem Sinan Aygün denen zat belediye ondan rüşvet istemiş… Ne oldu, bizzat kendi ağzıyla dün basın toplantısı düzenleyerek ‘Hayır belediye benden rüşvet istemedi söz verdiğim okulu yapmamı istedi’ diyerek itiraf etti. Güneş balçıkla sıvanmaz. Sıvamaya çalıştılar Güneş yüzlerine tokat gibi çarptı. Değerli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş yalnız değildir. Bütün doğru insanlar, Haktan, hukuktan yana olan insanlar arkasındadır ve dev gibi Cumhuriyet Halk Partisi çınarı da yanındadır” diye konuştu.

Önce Vatan Toprağını Koru!

Türk Askerinin Libya’ya gönderilecek olmasına da karşı olduklarını ifade eden Yüksel; “Libya vatan toprağı değil. Çıkıyorlar bir de diyorlar ki Mustafa Kemal bile gitti. Mustafa Kemal Atatürk o zamanlarda vatan toprağı olan Libya’ya gitti, ilk savaşıydı, gözünden, kolundan mermi yedi. Vatan toprağını korumaya devam etti. Her cephede savaştı Libya’da. Şimdi Libya Vatan toprağı mı ne işi var Türk askerinin Libya’da. Kimin için, bu talimat kimin, hangi emperyal güç bunu söyledi de sen bunu yapıyorsun? Sen Ege Denizi’ndeki adaları korumayacaksın, Kıbrıs’ta taviz üzerine taviz vereceksin bir de Libya’ya asker göndereceksin… Önce vatan toprağını koru! Apar topar kaçırdığın vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ne sahip çık, ay yıldızlı bayrağı Süleyman Şah türbesine as önce. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun için önce vatan toprağını koruyacağız” dedi.

Yapamayacaklar, Yaptırmayacağız

Konuşmasında son olarak ülke ekonomisine değinen İlçe Başkanı Yüksel; “Ekonomi son 17 yılda özelleştirme adı altında talan yapıldı. 50 fabrika, 11 tesis, 98 elektrik santrali, 11 Otel, madenler, 3917 taşınmaz milli ne varsa satıldı. Bunun sonucunda binlerce insan ekmeksiz ve işsiz kaldı. Sattılar yediler, yandaşa dağıttılar ve bugünlere geldik, gemi karaya oturdu. Şimdi giderayak ne yapılmak isteniyor. Kanal İstanbul! Büyük bir rant var. Çılgın proje dedikleri büyük bir rant var. Türkiye’nin çılgın projelere değil akıllı projelere ihtiyacı var. Türkiye’nin fabrikaya ihtiyacı var, aşa, işe ihtiyacı var.

Kanal İstanbul projesi İstanbul’un 16 milyonunu değil Türkiye’nin 81 milyonunu ilgilendiriyor. Herhangi bir proje değil. Trakya ile bağlı kesecek ve Türkiye’yi bir çevre felaketi ile karşı karşıya getirecek bir proje… Devlet Su İşleri raporları saklanıyor, sakıncalı deniyor, maden mühendisleri söylüyor, devlet profesörleri diyor ki ‘Tehlikeli bir proje, yapmayın, etmeyin.’ Siyasi, askeri unsurlar diyor ki ‘Aman yapmayın. Bu proje Türkiye’yi büyük bir belaya, badireye sokar, bunu yapmayın’ Niye yapacaklar çünkü giderayak büyük bir rantın, vurgunun peşindeler. 2016 yılından bu yana İstanbul Kanalını gideceği güzergah üzerinden 3.0000.000 metrekare arazi el değiştirmiş. Satın alanlar kimler biliyor musunuz? 3 büyük Arap şirketi, Amerikan şirketi, Katar Emiri’nin annesi 2 yıl önce 40 dönüm araziyi satın almış. Giderayak bir vurgun, bir talan, giderayak ne götürürsek kar…

İşte onun için Kanal İstanbul projesini şiddetle reddediyoruz. Buna karşı toplumsal tepkimizi ortaya koyuyoruz. Bunu yapamazlar, yapamayacaklar, yaptırmayacağız. Yeltenen de o kanalın altında kalacak, o kanalda boğulacak” diyerek sözlerini tamamladı. (Haber: Helga TERBİYELİ)